Gencecik yaşamlar hiç uğruna sönmesin

Güncelleme Tarihi:

Gencecik yaşamlar hiç uğruna sönmesin
Oluşturulma Tarihi: Kasım 28, 2006 00:00

Çağımızın en büyük sorunlarından olan uyuşturucu alışkanlığı insan vücudundaki tüm organları birer birer tahrip ediyor. Ankara Hürriyet’in uzmanlarla görüşerek yaptığı araştırmada ortaya çıkan sonuçlar ise korkunç.

OKUL-AİLE İŞBİRLİĞİ

Ankara Emniyet Müdürü Ercüment Yılmaz da, gençleri uyuşturucudan kurtarmak ya da uzak tutmanın yolunun okullar ile ailelerin işbirliği yapmasından geçtiğini söyledi. Yılmaz, "Baktınız ki yeterli olmuyor. O zaman gerisi bize ait" dedi. Yılmaz şöyle konuştu:

"Biz bu mücadeleyi yalnızca bir bölgeye, bir yakalamaya bağlamak yanlış. Ne yapmamız gerektiği konusu belli. Projelerimizin nasıl yapılması, nasıl daha fazla yaygınlaştırılması, katılımın nasıl daha fazlasının sağlanması konularında çalışmamız lazım. Öncelikle hedef kitlenin etrafındaki oluşumlara bakmamız lazım. Bir gencimizin bir aile, bir okul bir de sokak çevresi var. Sokak çevresinde görev bize düşüyor polis olarak. Burada bizim çalışmamız, sonuç almamız gerekiyor. Ancak diğer iki unsur polisin sokak çalışmasından daha önemli. Bunlarda ailelerimiz ve okullarımız. Biz bu konuda ne yapıyoruz; okullarımızdaki bütün müdürlerimiz ve rehber öğretmenlerimizi ilçe ilçe toplayarak eğitimler veriyoruz. Uyuşturucu maddeler nelerdir, bu maddeler okullarınızdaki öğrencilerle temas ediyorsa, çocuğumuzdaki okulda bulunduğu süre içinde şu farklılıkları görmeniz lazım diyoruz.

NOTLARI DÜŞMEYE BAŞLAR

Örneğin, notları düşmeye başlayacaktır, okul içindeki arkadaş çevresi değişmeye başlayacaktır, okuldan çıktıktan sonra evine giden güzergah değişir, para harcaması, bakışları, yürüyüşü değişir. Eğer bu tip bir durum görülürse, bu çocuklarımızla mutlaka ilgilenilmesi lazım. Bu da onunla konuşmakla, aydınlatmakla olur. Baktık ki yeterli olmuyor, ailesi ile temasa geçilmesi ve ’bakın biz çocuğunuzda şu tür değişiklikleri gözlüyoruz. Gelin bir konuşalım’ denmesi lazım. Eğer çocuk konuşmaktan anlamıyorsa, yeterli olmuyorsa, bu olay başlamış ve devam eden bir boyuttaysa o zaman bizimle irtibata geçilmesi lazım. Bu dönemde bizim devreye girmemiz gerekiyor.

Amacımızda çocuklarımızı alıp, cezaevine tıkmak değil. Çocuklarımızın bu suç sayılan, zararlı alışkanlıklara bulaşmaması. Onunla tanışmadan araya girip, çocuklarımızı korumak. Eğer başlamış olan varsa onuda tedavi ettirmek. Önemli olan tedavi olup, topluma tekrar kazandırmak. Uyuşturucu ile mücadeleyi ancak bıkmadan, usanmadan eğitimle bitirebiliriz. Uyuşturucuyu bırakmak isteyen gençlerimizde direk bize gelsinler. ’Ben bundan kurtulmak istiyorum’ diyen herkese kapımız açık. Bu kişileri kurtarmak ve tedavilerini yaptırmak için herşeyi yapmaya açığız.

Solunum yolları felç

Æ Nefes darlığı, öksürük, boğulma hissi, bu yolla kalp sıkışmaları, solunum felçleri ve ölümler bilinen olaylardır.

Æ Kan ,insan hayatının en önemli organı olup, uyuşturuculardan büyük zararlar görür. Kansızlık ,kan zehirlenmeleri, kan hücrelerinde şekil ve miktar değişiklikleri, kanın korkulu arızası olan pıhtılaşma ve kangrenler başlıca arızalardır.

Æ Uyuşturucuların başta gelen olumsuzluğu zehirlenmeler ve bu yolla gelen ölümlerdir. İlk defa olursa HAD, tekerrür ederse "Müzmin Zehirlenme" adını alır.

Æ Akli ve zihni hayatın en büyük düşmanı olan uyuşturucular, insanın uyum gücünü zaafa ve iflasa götürmekle onu aileden, toplumdan ve çevresinden kopararak, yalnızlığa, bunalıma ve hemen ardından da sorumsuz, hipisel (hayvani) bir hayata mahkum eder.

Uyuşturucu zekayı işlemez hale getirir

İşte uyuşturucunun insanın fiziki ve sosyal yönlerine vurduğu darbeler:

Æ Sigaradan itibaren bütün uyuşturucuların en büyük zararı ve tahribatı beyin ve merkezi sinir sistemi üzerindedir. Bu sebeple uyuşturucu zekayı ve iradeyi işlemez hale getirir. Kişiyi dengeden, normal yaşam ve davranışlardan uzaklaştırırlar.

Æ Beyin ve akıl sağlığının en büyük düşmanı uyuşturuculardır. Bağımlılarda beliren ilk olgu; akıl ve sinir hastalıkları ve arızalarıdır. Delilik, erken bunama, şuur kaybı, uykusuzluk, felçler hezeyan (sayıklama, saçmalama, akıl dışı davranışlar ) halüsinasyonlar (vehim, hayal görme, işitme), zeka ve hafıza kayıpları. En kısa ifade ile: Akıl hastalıkları, zihni ve ruhi karmaşa ve kaoslar .

Æ Bulantı, kusma, karın ağrıları, kabızlık, ishal, mide ve bağırsak spazmları, kanama ve yaraları, gastrit, ülser.

Æ Bu zehirlerin organizmadan atılmasında en ağır görev bu organlara düşmekte olup, karaciğer ve böbreklerde büyük arıza ve tıkanmalara, karaciğerde yetersizlik, yağlanma ,sertleşme (siroz),

Æ Böbreklerde büyük tahribat, albümin, kan ve idrar çoğalması, tıkanmalar ,ağır böbrek hastalıkları

Æ Gözlerde ışık ve mesafede uyumsuzluk, şaşılık gece körlüğü, göz bebeği büyümesi, küçülmesi, göz adele felci bilinen sonuçlardır.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!