"Garipçiler" buluÅŸtu

Güncelleme Tarihi:

Garipçiler buluştu
Oluşturulma Tarihi: Kasım 29, 2002 00:00

"Garip" ÅŸiir akımının öncüleri arasında yer almasıyla sesini duyuran Melih Cevdet Anday, 87 yıllık yaÅŸamının ardında sayısız yapıt bıraktı.   "Garip" akımı, 1940'ların Ankara'sında filizlendi. Adını Orhan Veli Kanık'ın 1941 yılında yayınladığı ilk kitabı "Garip"ten aldı. Ancak Kanık kitapta, 1939-1940 yıllarında "Varlık" dergisinde çıkan "Åžiire Dair" yazılarını, "Åžiir Hakkında Düşünceler" baÅŸlığı altında "Önsöz" olarak aldı; ayrıca Melih Cevdet Anday ve Oktay Rifat'ın ÅŸiirlerine de yer verdi. Önsözde, adı geçmemesine karşın Nazım Hikmet'in siyasal içerikli ÅŸiirine, hem geleneksel hem hece vezinli ÅŸiire karşı çıkılıyordu. Üç ÅŸairin gündelik yaÅŸamdan konu edinmeleri ve serbest nazım kullanmaları, onların "Garipçiler" olarak anılmalarına yol açtı. Her ne kadar kitabın 1945'teki ikinci baskısında Melih Cevdet ve Oktay Rifat'ın ÅŸiirleri yer almasa da bu onların bir akımın temsilcileri olarak görülmelerini deÄŸiÅŸtirmedi. O yıllarda; Orhan Veli Kanık'ın yayınladığı "Yaprak" dergisinin 1 Åžubat 1950 tarihli 19'uncu sayısında çıkan "Çürük" baÅŸlıklı ÅŸiirinin ilk dizelerinde Anday, "Akasya aÄŸaçları akasya kokuyor/ Bahçelerde güller gübreler kokuyor/ Geçen otomobil benzin kokuyor / Otomobilin içindeki kadın lavanta kokuyor/ Kadının lavantası dehÅŸet kokuyor/ Bu lavanta kokusunu koklayan adam ne kokuyor/ Rakı kokuyor...'' diye yazıyor ve ÅŸiiri ÅŸu dizelerle bitiriyordu: ''Mahalleler ÅŸehirler memleketler kıtalar kokuyor/ Çürüdükçe kokuyor/ Kokuyor dostlar bu ölü kokuyor/ Duymuyor musunuz kokuyor/ Kokuyor kokuyor kokuyor kokuyor."        BÄ°LÄ°NÇLE ŞİİR Ä°ÅžLEMEK      Şiirin yanı sıra deneme, oyun ve romanlarıyla da ünlenen Melih Cevdet Anday'ın ÅŸiiri için Şükran Kurdakul, "Åžairler ve Yazarlar Sözlüğü"nde, "ÅŸiirinin iki döneminde biçim ve öz yönlerinde deÄŸiÅŸik özellikler gösterdiÄŸi söylenebilir" diyor: "1- Genellikle çarpıcı buluÅŸlara, zaman zaman espri ve taÅŸlamaya dayanan, biçim yönünden çok yalın ÅŸiirlerin ağır bastığı 1936-1954 arası. 2- Daha çok insan ve doÄŸa karşısında çeÅŸitli sorunların, bakış açılarının, deÄŸerlendirmelerin yoÄŸunlaÅŸtırıldığı ÅŸiirlerde soran, arayan düşünür kiÅŸiliÄŸinin çıktığı 1955 sonrası..."Melih Cevdet Anday da 1978'de Sedat Simavi Edebiyat Ödülü'nü kazandığı, bütün ÅŸiirlerini topladığı "Sözcükler" kitabıyla ilgili olarak DoÄŸan Hızlan'ın (Kitaplar Kitabı) bir sorusuna; "Åžiirlerime topluca bakmak, benim için sanırım öğretici oldu. Büt yaÅŸamım boyunca iki üç ana tema içinde dönüp durmuÅŸum. Bu temalar baÅŸlangıçta belki biraz sezgi durumunda; ama gide gide onları daha bilinçle iÅŸlemeye baÅŸlıyorum" karşılığını veriyor.       Melih Cevdet Anday, 1998 yılında kendi adına Ankara'da Opera binasındadüzenlenen ve iki gün süren toplantı sonrasında ünlü ÅŸair Can Yücel'in ikizi Canan Yücel Eronat'ın isteÄŸi üzerine, kendi el yazısı ile bir ÅŸiir yazarak Eronat'a armaÄŸan eder. Edebiyat çevrelerinden uzmanların; Anday'ın "YaÄŸmurun Altında" adlı son ÅŸiir kitabının 1995 yılında çıktığına iÅŸaret ederek, yayınlanıp yayınlanmadığından emin olmadıklarını belirttikleri "Yıldızlar" adlı ÅŸiir ve "ithaf" yazısı şöyle:  "Sevgili dostum Canan Yücel   hanıma en içten sevgilerle,            Gözkapağı bir yeryüzünün    Deniz kıyıya vurur belleÄŸimizde    Belki yaÄŸmur yaÄŸar gündüzün    Ama damlalar hani, toprak nerde?         En çabuk ormanı unuttum    MeÄŸer ben bir ormanmışım eskiden    Düş'müşüm de meÄŸer düş görüyorum    Öteki berikiymiÅŸim ben         Gece ölülerin anı gülüdür    Ay unutulmuÅŸ ilk gününde    Ama bize eÄŸer gök verilirse    Bakarsın yıldızlar görünür.     Melih Cevdet Anday   18 Ocak pazar 1998     Â
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!