Güncelleme Tarihi:
Yangında hayatını kaybeden işçilerden Mustafa Demirala ve eniştesi Yener Erbaş’ın cenazeleri yakınlarına teslim edildi.
Sigara içmişler
Sokağı savaş alanına çeviren işyerindeki temizleme çalışmaları sona erdi. Esnaf işyerlerindeki zararları onarmaya başladı. Karabağlar Belediyesi de yangının çıktığı işyeri hakkında tehlikeli olduğu görekçesiyle yıkım kararı verdi. İş makinelerinin işyerini yıkacağı bildirildi.
Ekiplerin çalışmaları sırasında işyeri sahibi Şafak Odabaşı’nın avukatı Ahmet Ömer Ayçiçek açıklama yaptı. Müvekkilinin mahkemece serbest bırakıldığını söyleyen Ayçiçek, “Olay doğal afet gibi. İşçilerin içeride sigara içmelerinden kaynaklanmış. Olay yargıda olduğu için fazla yorum yapamıyorum ancak bizim işyerimizin tüm evrakları tamam. Bizler hayatını kaybedenlerin ve zarar görenlerin tüm masraflarını karşılayacağız” dedi.
Bu arada bölgedeki bir bölüm esnaf, yanan işyerinde önce çelik kapı satıldığını, ancak bir süre sonra işyerinin arka bitişiğindeki yeri kiraladıktan sonra kapı üretimine başladığını anlattı.
Başvuru yok
Öte yandan yangınla ilgili, yeni görüntüler ortaya çıktı. Görüntülerde arama kurtarma ekiplerinin, imalathane ve depodaki çalışmaları ve cenazelere ulaşılıp dışarı çıkarmaları yer aldı.
Karabağlar Belediye Başkanı Sıtkı Kürüm, patlama ve yangının meydana geldiği binanın inşaat ve oturma ruhsatı olduğunu, ancak üretim için başvuruları olmadığını açıkladı, “Burasının depo olarak kullandığını biliyoruz” dedi.
Büyükşehir Belediyesi İtfaiye Daire Başkanı Fuat Barandır da işyerinin itfaiyeden yangın güvenlik raporu alıp almadığının da araştırıldığını söyledi. Patlama ve yangınla ilgili incelemelerin bittiğini, raporun hazırlık aşamasında olduğunu hatırlatan Barandır, tamamlanınca her şeyin ortaya çıkacağını bildirdi.
Kaza değil cinayet
CHP İzmir 1. Bölge milletvekili adayları Kazım Umdular, Musa Çam ve Hülya Güven, ortak yazılı açıklama yaptı, Karabağlar’da beş kişinin yaşamını yitirmesiyle sonuçlanan yangını değerlendirdi. Adaylar, şu görüşleri savundu: “AKP iktidarı dönemi boyunca, yani 8,5 yıldır, iş sağlığı ve güvenliği önlemlerinin alınmaması ve denetimlerin yeterli yapılmaması nedeniyle meydana gelen iş kazalarında her yıl bin 100 işçi yaşamını yitirmekte, 2 milyon saat iş zamanı kaybolmakta, 10 bini aşkın meslek hastalığı ve 4 milyar TL’yi aşan ekonomik kayıp oluşmaktadır. Bu rakamlarla ülkemiz Dünya Sağlık Örgütü (WHO)ve Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) verilerine göre; iş kazalarında dünyada üçüncü, Avrupa’ da birinci sıradadır. Son yasal düzenlemelerle iş yeri hekimliğini işlevsizleştiren, iş güvenliği mühendisliği kavramını yok eden, her alanda olduğu gibi yaşamsal önemdeki işçi sağlığı ve iş güvenliğini alanını da taşeronlara havale eden zihniyetin eseri olan bu kayıplar artık ‘kaza’ değil, birer ‘iş cinayetidir.”