En uzun gecenin sivil kahramanları
Güncelleme Tarihi:
15 Temmuz gecesi darbecilerin devlet kurumlarını ele geçirme girişiminin başarısızlığa uğramasında tankların, namluların önüne çıkarak kendini siper eden binlerce sivilin rolü çok büyük. Kadın, erkek, yaşlı çocuk bu insanlardan en az 240’ı hayatını kaybetti, bin 535’i yaralandı. Birçoğunun adı, görüntüsü kayıtlara geçmese de Türkiye’nin demokrasi savaşının kahramanları olarak tarihe geçtiler.
ÜZERİNDEN İKİ KEZ TANK GEÇTİ - SABRİ ÜNAL
İlahiyat fakültesi mezunu ve bilgisayar yazılımcısı Sabri Ünal (34), darbeye karşı sivil direnişin en önemli simgelerinden oldu. Darbe harekâtını duyar duymaz Pendik’teki evinden çıktı. Kartal Köprüsü’nde protestoculara katıldı.
Darbeci askerlerin yanına gidip yaptıklarının tamamen hukuksuz olduğunu söyledi. Komutanlar kendisine hakaret edince Ünal da biber gazı sıktı. 01.30 civarında Üsküdar’a gitti. Askerler geliyordu tanklarla. Dikildi karşılarına. Askerin onca silah ve mühimmatına, tanklarına karşılık elinde üç tane taş vardı sadece. Tanklara doğru savurdu var gücüyle. “Dur” işareti yaptı. Üstüne üstüne geliyordu öndeki tank. Ezecekti, son sürat. Gözüyle hizaladı öndeki tankın paletlerini. Tankın altındaki boşluğu ortalayıp uzandı yüzükoyun. Başarmıştı, başını kaldırdı hafifçe. Tank da durmuştu. Ezilip ezilmediğini anlamak ister gibi. Kalabalık, soluğunu tutmuş bakıyordu. Tank geçip gittiğinde salimen kurtulmuştu. Ayağa kalktı, tam o sırada ikinci tankın geldiğini gördü.
Kenara kaçmaya vakit yoktu. Saniyeler içinde paletleri ortalamaya çalışıp uzandı yere ikinci kez. Onlarca tonluk tankın paleti kolunun üzerinden geçti bu kez. Protestocu vatandaşlar tarafından Marmara Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne kaldırılan Ünal’ın
tedavisi devam ediyor.
“Bu kahramanlık öyküsünün gerçek sahibi 200’ün üzerindeki şehidimiz ve yaralanan binden fazla vatandaşımızdır. Ben sadece bir dakikalık eylemle katkıda bulunabildim. Kolumda ödem olduğu için doktorlar kas ve sinirlere operasyon yapamıyorlar. Dirseğim
dağılmış. Düzelmeyecekmiş” diyor.
ACIBADEM’İN ŞEHİT MUHTARI - METE SERTBAŞ
10 yılı aşkın süredir Üsküdar Acıbadem Mahallesi’nin muhtarıydı. Mete Sertbaş (49) evli, iki çocuk babasıydı. Aslen Erzincanlı olan ailesi, mahallede çok sevilirdi. Kendisinden önce babası Eyüp Sertbaş da 20 yıl muhtarlık yapmıştı. O gece cuntacı askerler, devletin Acıbadem’deki stratejik kurumlarından olan Türk Telekom’u ele geçirmek için geldi.
Özel Harekât polislerinin Türk Telekom binasının önünde mevzilendiğini gören vatandaşlar, polise destek olmak için caddeyi iki yönlü kapattı. Muhtar Sertbaş, askerlerin karşısına çıkarak engel olmaya çalışırken Yüzbaşı Mehmet Karabekir tarafından yakın mesafeden vuruldu. Yüzbaşı, muhtarı hastaneye götürmek isteyen vatandaşlara engel oldu. Kan kaybeden muhtar, mahallelinin gözleri önünde hayatını kaybetti. Polislere teslim olmak isteyen askerleri, “Kafanıza sıkarım” diye tehdit eden yüzbaşı, yenildiğini anlayıp tankla kaçmaya çalışırken ölü ele geçirildi. Şehit Muhtarın en büyük hayali, mahalleye çocuk parkı ve kültür merkezi yapılmasıydı. Üsküdar Belediye Hilmi Türkmen, muhtar Sertbaş’a verdiği sözü tutmak için harekete geçti ve kültür merkezine şehit muhtarın adını vereceklerini açıkladı.