Rauf Denktaş: Lider ne yapması gerektiğini bilecek

Güncelleme Tarihi:

Rauf Denktaş: Lider ne yapması gerektiğini bilecek
Oluşturulma Tarihi: Nisan 10, 2008 17:11

KKTC'nin 1. Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş, Kıbrıs meselesinin 45. yılına girdiğini belirterek, "Bugünkü resim şudur; ya uzlaştık diyerek halkımıza yalan söyleyeceğiz ve bir kağıt anlaşması imzalayacağız veyahut da liderliğimizi yapıp halka doğruyu söyleyerek 'boyun eğmeyiniz, direniniz' diyeceğiz" dedi.

5. Liderlik Zirvesinde kapsamında "Liderlerin İletişim Becerileri-Etkili iletişim ve Güzel Konuşma Sanatı" konulu özel bir söyleşide, Türklider Merkezi Kurucu Başkanı Bülent Şenver, Denktaş ile Koç Holding'in eski Üst Yöneticisi (CEO) Can Kıraç'a, liderlik ve iletişimle ilgili sorular yöneltti.

Denktaş, siyasi liderlikte, liderin ne yapmak istediğini bilmesi gerektiğini belirterek, Makarios örneğini gösterdi.
Denktaş, "Öyle anlaşılıyor ki gerekirse, biz yapmadık ama yalan da söyleyeceksiniz. Yalan söyleye söyleye Kıbrıs'a sahip çıkma durumuna gelmişlerdir. Biz doğruyu söylediğimiz için bize 'uzlaşmazsınız' diyorlar" diye konuştu.

Bugüne kadar halkın nelere dayanabileceğini bilerek, onlara doğruları söyleyerek karşılarındaki saldırıya karşı direnişi sağladıklarını ve bu nedenle de anlaşılamadıklarını ifade eden Denktaş, şunları kaydetti:
"Bugüne kadar Türkiye'nin bizi desteklemesi bizi bugünlere getirdi. Bugünkü resim şudur; ya uzlaştık diyerek halkımıza yalan söyleyeceğiz ve bir kağıt anlaşması imzalaşacağız ve Türkiye'nin adadan çıkmasına, garanti anlaşmasının ortadan kaldırılmasına razı olacağız veyahut da liderliğimizi yapıp, halka doğruyu söyleyerek 'boyun eğmeyiniz, direniniz' diyeceğiz. Ama maceraperest olmayacağız. Türkiye bunun arkasında ise halkımızı ezdirmeyeceğiz. Arkasında mı, değil mi bunu da görüşmeler başladığında göreceğiz."

LİDERLİĞİN EN ÖNEMLİ VASIFLARI...

İletişim kurarken en fazla zorluk çektiği zamanların sorulması üzerine de Denktaş, şunları kaydetti:
"Konuştuğunuz insanların, karşınızdaki diplomatların önceden verilmiş kararları olduğunu ve sizi bir kulağından girer diğerinden çıkar kabilinden mecbur oldukları için dinlediklerini bildiğiniz halde, onların karşısında halkınız için hayati olan bir davayı müdafaa için kendilerine bağırmadan, hakaret etmeden makul bir şekilde konuşmanın zorluğunu çok yaşadım, bu beni çok üzdü."

İletişimde önce dinlemenin, sonra konuşmanın önemli olduğunu da belirten Denktaş, "Ama sizi dinleyenlerin olası dinlediğini ve kararların çoktan verilmiş olduğunu bildiğinizde, akıntıya kürek çektiğinizi bilirsiniz. Ama şunu da bilirsiniz, bu küreği çekmeye devam etmezseniz onun istediklerini yaparsanız teslim olacaksınız. Onun için kalan tek şey inandığınız davayı savunmaktır ve karşı tarafın çıkarcılığını, yalanlarını, belki gün gelir görürler diye yaşamaktır" şeklinde konuştu.

Lider için güzel konuşmanın önemli olduğunu da kaydeden Denktaş, liderliğin en önemli vasıflarından birinin de doğruluk ve halktan bir şey gizlememek olduğunu söyledi.

Denktaş, "Güzel konuşuyor diye de başarılı olmaz eğer halka yalan söylemişse" dedi.

CAN KIRAÇ'IN MORALİNİN BOZULDUĞU AN..

Koç Holding eski CEO'su Can Kıraç ise, iletişimin en önemli aracının konuşmak, dinlemek ve yazışmak olduğunu belirterek, dinlemeyi çok iyi öğrenmek gerektiğini söyledi.

41 yıllık çalışma hayatının en son kademesinde dinlemenin çok önemli olduğunu öğrendiğini kaydeden Kıraç, iş adamı Vehbi Koç'tan "ne kadar çok dinliyor ve ne kadar az konuşuyor" diye de eleştiri aldığını söyledi.

Ancak daha sonra Koç'a konuşmak için evvela dinlemek ve karşı tarafın görüşlerini özümsemek gerektiğini anlattığını belirten Kıraç, "Bugünkü toplumsal hayatımızda birbirimizi anlamadığımız için bazı dar boğazlarla mücadele ettiğimizi görüyorum. Hiçbir zaman müşterek bir görüş oluşturamıyoruz. Müşterek bir görüş etrafında toplanamıyoruz. Benim önemli bir kaygı olarak ifade ettiğim kutuplaşma, toplumun her kademesinde gelişiyor, kuvvet kazanıyor. Halbuki birbirimizi dinlemeyi, birbirimizle fikirlerimizi paylaşmayı öğrenirsek sanıyorum ki birçok sorunumuzu aşabileceğiz" diye konuştu.

Çalışma hayatının tamamının Koç Topluluğu içinde geçtiğini, Vehbi Koç'un çok önemli bir iş dünyası lideri olduğunu yaşayarak öğrendiğini anlatan Kıraç, onun kurallarının hala geçerli olduğunu düşündüğünü söyledi.

Kıraç, Koç'un iş dünyasının gerçek duayeni olarak, konuşmalarında her zaman "ben" yerine "biz" dediğini anlatarak, "Biz Vehbi Koç ile yaptığımız toplantıların sonunda kendisine görüşümüzü kabul ettirdiğimizi sanırdık. Sonra anlardık ki biz Vehbi Koç'un bize sunduğu görüşü benimsemişiz" şeklinde konuştu.

Katılımcılarla anılarını da paylaşan Kıraç, hayatı boyunca oyunu Halk Partisi ve döneminde Bülent Ecevit için kullandığını söyledi.

Günümüzde en modern gezinti yerlerinin alışveriş merkezleri olduğunu ve orada türbanlı ya da türbansız genç kızların sere serpe dolaştığını belirten Kıraç, şunları anlattı:
"Yaşıma güvenerek (80) ben güzel bir kız gördüğüm zaman türbanlı olsun, türbansız olsun yanına bir yaklaşma fırsatı arıyorum ve omuzuna dokunarak, 'ne güzelsiniz' diyorum. Türbanlılar tepki gösteriyorlar yani 'sen kimsin' gibilerinden bakıyorlar. Türbansızlar 'Ah amcacığım' diyorlar. O amcacığım sözü benim bütün moralimi bozuyor."

BİR KELİME BİR CÜMLE

Söyleşinin sonunda Şenver, Denktaş ve Kıraç ile çok kısa süren "Bir kelime bir cümle" oyunu oynadı.
Rauf Denktaş, "dürüstlük" kelimesinin karşılığında "Bülent Ecevit" cevabını verirken, Can Kıraç da "eşitlik" kelimesi üzerine "Deniz Baykal" yanıtını verdi.

Can Kıraç ayrıca "düşman" kelimesi karşılığında "Son gelişmeler içinde AB temsilcilerinin Türkiye'ye gelmesini bir düşmanlık olarak algılıyorum" cümlesini kurdu.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!