Yönetişim = Kurumların dayanıklılığı

Güncelleme Tarihi:

Yönetişim = Kurumların dayanıklılığı
Oluşturulma Tarihi: Şubat 08, 2021 09:39

Pandemiyle yüzleştiğimiz ilk günler, doğrusunu söylemek gerekirse küresel çaptaki bu krize birkaç ay ömür biçmiştim. Artçı sarsıntıları, yan etkileri de hesaba katarsak en fazla bir yılda her şeyin düzeleceğini, COVID-19’u da sağlam bir hayat dersi olarak bireysel ve kurumsal tarihime yazıp, torunlarıma hatta belki ilerde birlikte çalışacağım Alfa Kuşağına anlatmak gibi planlarım vardı. Şu anda Alfa Kuşağına verebileceğim tek mesaj şu: Bazı şeyler, tüm istatistiklere, öngörülere, deneyimlere rağmen beklediğinizden çok uzun sürebilir, sakin olun.

Haberin Devamı

Açık konuşmak gerekirse bu dönem, kronik iyimser olduğum gerçeğinin yanı sıra pek çok yeni başlıkla da yüzleştirdi beni. Yaşamın armağanı diyebileceğim bütün şapkaları önüme koyup düşündüğüm çok zaman oldu. Örneğin yeni yılı her şeye rağmen, en iyi dileklerle selamlamaya çalışırken, masamda geçtiğimiz yılın muhasebesi vardı. Önümde küresel ve ulusal işletmelerle ilgili veriler. Serde ekonomi lisansı var, verilere bakmadan yılı kapatmam mümkün değil, özellikle de böyle bir zamanda. TOBB 2020 analizlerine göre geçtiğimiz yıl Türkiye’de 15 bin 949 şirket kapanmış. Sektörlere bakıyorum. Anonim ve limitet şirketlerde en çok şirket kapanışı 10 faaliyet dalında. Her biri ülke için, gençlik için gelecek için çok değerli alanlar. Eğitim bu sıralamada yok. Ancak etkilendiği açık. Kapanan işletmelerin 567’si eğitim işletmesi. Mesleki, bilimsel ve teknik faaliyetleriyle hizmet veren 2 bin 227 işletme de 2020 yılında çalışmalarına son vermiş. Pandeminin bir gerçeği bu. Eğitim kurumları K12’den yükseköğretime tüm kademelerde pandemi karşısında dayanıklılığını korumaya çalışıyor.

Haberin Devamı

İŞLETMELER İÇİN HAYATTA KALMA STRATEJİSİ OLARAK DAYANIKLILIK
Geçtiğimiz eylülde üniversitemizde tüm çalışma arkadaşlarımızla katıldığımız, Yönetici Koçu ve Danışman Belkıs Kazmirci’nin ‘Zor zamanlarda dayanıklılık’ sunumu geliyor aklıma verilere bakarken. Değişime ayak uydurma, direnme, zorluklar karşısında yılmadan devam edebilmenin tanımı olan dayanıklılık kurumlar için de çok değerli. Özellikle dört yanı insan olan, işletmeler için bir zorunluluktan öte sorumluluk. Aile işletmemizi düşündüm sonra. Geçtiğimiz eylülde 61’inci yılına adım atan Kültür Koleji’ni. Yaş itibarıyla, kriz bağışıklığını ve kurumsal dayanıklılığını ispatlamış özel okullardan biri. Türkiye’nin, dünyanın son 61 yılında yaşanan ekonomik, politik, sosyal krizlerine tanıklık etti ve her seferinde müthiş bir dayanıklılık sergileyerek bugünlere geldi. Bu başarıda kurucumuz ve Onursal Başkanımız İnşaat Yüksek Mühendisi Fahamettin Akıngüç’ün idari dehası başlı başına bir yazının konusu olabilir. Kültür’ün yaşam boyu verdiği sınavlarda Onursal Başkanımızın öngörüsü ve bilgi birikimi tartışılmaz. Ancak Kültür Koleji’nin 61 yıla dayanan öyküsünün ardında; zamanla gelişen, çözdüğü her problemle yükselen kriz bağışıklığının payı da tartışılmaz. Zaman ve problemler karşısında geliştirdiğimiz bağışıklık, dayanıklılığımızın hem nedeni hem de sonucu. Bağışıklık ve dayanıklılık zamanın getirdiği, paha biçilmez bir armağan.

Haberin Devamı

HER İŞLETME YAŞADIĞI KRİZLER KADAR GÜÇLÜ
Kriz bağışıklığı zamanla gelişen bir özellik. Üniversitemizin temeli olan Kültür Koleji de 61 yıldır ulusal ve küresel çapta pek çok kriz gördü. Pandemi, şimdiye kadar gördüğümüz en büyük kriz olmakla birlikte Kültür için ilk değil. Hatta Kültür, krizlerle olgunlaşmış bir marka demek yanlış olmaz. Dedem Halil Akıngüç Kültür Dersevini Eskişehir’de kurduğunda yıl 1932. Dünyanın Büyük Buhran sınavını verdiği zamanlar. Dedem Almanca’da uzak okul anlamına gelen ve mektupla teknik eğitim veren Fernschule’nin Türkiye temsilciliğini alıyor ve 600’e yakın öğrencisi oluyor. Eskişehir’de 1932’de kurduğu Kültür Dersevi’ni 1943 yılında İstanbul’a taşıyor. O dönem İkinci Dünya Savaşı yaşanırken, yeni bir şehirde bir eğitim girişimi kuruyor. Kolejimizin kuruluş kararı da bir ekonomik bir kriz sonrası şekilleniyor. Kurucumuz ve Onursal Başkanımız Fahamettin Akıngüç, Ağustos 58’de yaşanan Türkiye’nin ikinci büyük develüasyonunun ardından mühendislik kariyerini noktalamak zorunda kalıyor. Mühendislikten sonra bilgisine ve deneyimine en çok güvendiği, eğitim alanına yöneliyor. 26 Eylül 1960’da koleji açıyor. Açılışımızdan beş ay önce ise mayıs ayında Türkiye, 60 ihtilalini yaşamış. Kriz döneminde dayanıklılık ve sakin güç olarak kalabilmek refleksimizin kökeninde de bu tarihler ve onlardan çıkardığımız dersler var sanırım. Dünya steril bir yer değil ve hiçbir olayın toz pembe bir fonu yok. Krizleri de yaşamın bir parçası olarak ele alıyoruz. Yaşadığımız ve dayandığımız krizler kadar güçlüyüz aslında. Dayanıklılığımızı biraz da bu esnekliğe borçlu olduğumuzu düşünüyorum.

Haberin Devamı

KÖKLÜ OLMAK DAYANIKLILIK İÇİN YETERLİ Mİ?
Zamana yayılan deneyim elbette önemli ancak her zaman yeterli olmayabilir. Çünkü her kriz kendi başına bir deneyim. Her işletmenin kendi gerçekleri var. Gerçekçi olmak, problemin varlığını kabul etmek, problemle yüzleşmek önemli. Deneyim koruyucu bir kalkan olsa da krizin etkisini görmemek, hissetmemek özellikle de bugünün şartlarında mümkün değil. Mart 2020’de 60 yılın deneyimine rağmen pek çok soruyla ve belirsizlikle karşı karşıya kaldık. Babam ve Onursal Başkanımız Fahamettin Akıngüç yönetimde bizim mentorumuzdur. Pandeminin ilk dalgasında, önceki deneyimlerimiz yol gösterse de küresel bir sağlık krizini yönetmekle ilgili referansımız yoktu. Pek çok kurumda olduğu gibi bizde de radikal değişimler yaşandı. 14 bini aşkın öğrencimizin, akademisyenlerimizin bugüne kadar olan tüm eğitim pratikleri bir hafta içinde değişti. Kuruluşumuzdan bu yana ofis içinde çalışırken, iş yapma kültürümüz yeniden şekillendi. Bütçeler saptı, kısıtlamalar yaşandı, varsayımlar değişti, maliyet düşürmeye ilişkin başlıklar gündeme geldi, risk yönetimini yaparken risk alma tehlikesi yaşandı. Krizin ekonomik, sağlık, güvenlik ve psikolojik bağlamda baskısını hissettik. Bütün soruların cevabı bende yoktu. Bunu kabullenmek bile bir yönetici için çok büyük bir yaşam dersi. Şok fazı olan ilk dalgada mentorluğuna her zaman çok güvendiğim Onursal Başkanımızla süreci paylaştım. Verdiği yanıt, tıpkı yönetim stili gibi yalın ve çok netti: Bu benzersiz bir dönem. Sezgilerine güveneceksin.

Haberin Devamı

Krizlerin yönetimle değil yönetişimle aşılabileceğini böyle kavradım. Ekipler arası diyalogu, karar süreçlerinde her kademeden katılımı, şeffaflığı, hizmette olduğu kadar diyalogda sürdürülebilirliğin pozitif etkisini giderek daha fazla hissettim. Krizin yükünü iletişimle, paylaşımla dağıttım. Benim dayanıklılık formülüm ilk bir yıl için yönetişim oldu ve böyle de devam edecek. Zor kararların eşiğinde olan, öğrencilerin ve eğitim kadrolarının sorumluluğunu derinden hisseden eğitim yöneticilerine de önerim, dayanıklılık için yönetişime yatırım yapmaları. Eğitim gibi insana dokunan alanlarda yönetişimin bileşeni olanı iletişim ve katılımcılık beraberinde paylaşıma dayalı müthiş bir güven ortamı da sağlıyor. Şeffaf iletişimi ve her kademeden katılımcılığı destekleyen kurumlar pandemi krizinde verilen dayanıklılık sınavını da geçeceklerdir.

Haberin Devamı

DR. BAHAR AKINGÜÇ GÜNVER KİMDİR?
İlköğrenimini Kültür Koleji’nde, ortaöğrenimini Robert Kolej’de tamamladı. Boğaziçi Üniversitesi Ekonomi Bölümü’nde lisans, California State Üniversitesi’nde Eğitim Yönetimi konusunda yüksek lisans yaptı. İstanbul Üniversitesi İşletme Fakültesi Davranış Bilimleri Bölümü’nde aile işletmeleri alanındaki teziyle doktora derecesini aldı. Kuruluşunu yaptığı Kültür Fen Lisesi’nde matematik öğretmenliği ve müdürlük yaptı. İstanbul Kültür Eğitim Kurumları Geliştirme Eğitim Merkezi (KÜGEM) kuruluşunda bulundu. 2002’den itibaren Kültür Okulları Genel Müdürlüğü yaptı. İstanbul Kültür Eğitim Kurumları Yönetim Kurulu Üyesi olan Dr. Akıngüç Günver, Okul Liderliği (Harvard Üniversitesi) ve Liderlikte İyi Örnekler (Harvard Business School) başta olmak üzere uluslararası düzeyde çeşitli eğitim programlarına katıldı. Dr. Bahar Akıngüç Günver, 2008- 2009 akademik yılından itibaren İstanbul Kültür Üniversitesi Mütevelli Heyet Başkanlığı görevini yürütüyor.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!