YÖK Başkanı’na, Gezi protestosu

Güncelleme Tarihi:

YÖK Başkanı’na, Gezi protestosu
Oluşturulma Tarihi: Temmuz 03, 2013 13:37

İTÜ’de düzenlenen sanayi üniversite işbirliği konferansına katılan YÖK Başkanı Çetinsaya bir grup öğrenci tarafından alkışla ve pankatlarla protesto edildi. Başkan Çetinsaya, barışçı ve şiddet içermeyen gösterilerin yapılabileceğini söyledi.

Haberin Devamı

Üniversitelere polisin girmesini istemeyen gençler alkışlarla tepkilerini gösterdi. 2 saate yakın giriş kapısı önünde oturma eylemi yapan öğrenciler “Her yer Lice her yer direniş” sloganları attı. Taşıdıkları, “Kürsü ile ticarethaneyi birbirine karıştırmayın”, “Diren Mustafa İnan” pankartlarını yerlere seren öğrenciler  “Her yer Taksim Heryer direniş “ sloganları attı. Tepkilerin sorulması üzerine Çetinsaya ise, barışçı ve şiddet içermeyen gösterilerin yapılabileceğini söyledi.
British Council, Türkiye Yükseköğretim Kurulu (YÖK) ve İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) ortaklığında  yapılan Birleşik Krallık – Türkiye Bilgi Ortaklığı Konferansı  İstanbul Teknik Üniversite’nde başladı. 2 gün devam edecek ve yükseköğretim-sanayi işbirliğinin geliştirilmesine odaklanan konferansın ilk gününde, iki ülke arasındaki bilgi ve teknoloji transferi aracılığıyla ekonomik büyümenin sürdürülebilirliği tartışılacak.

Üniversite-sektör işbirliği görev olarak algılanmalı

YÖK Başkanı Prof. Dr. Gökhan Çetinsaya sanayi ve üniversite işbirliğinin önemine değindi. Üniversite ile sektör arasında  araştırma geliştirme işbirliğinin görev olarak algılanmaması gerektiğini söyleyen Çetinsaya şöyle konuştu:
“İki gün sürecek olan bu önemli konferans Türkiye ile İngiltere arasındaki sratejik ortaklık anlaşmasının bir parçası olarak gerçekleştiriliyor. Bu anlaşma Temmuz 2010"da iki başbakan tarafından imzalanmıştı. Bu anlaşmanın imzalanması Türkiye ile İngiltere arasındaki kuvvetli ilişkilerin devamı açısından çok önemli. Dostluk ve karşılıklı güvene dayalı bu ilişkinin süregelen önemli bir parçası. Küreselleşmeyle ortaya çıkan demografik yapıdaki değişiklikler, daha iyi yaşam şartlarının talep edilmesi,  sürdürülebilirlik, gıda, su, enerji sağlık, iklim değişiklikleri gibi konularla başa çıkabilmek ve insanların refah düzeyini ve ekonomik gelişmişlik düzeyini geliştirebilmek için kaynaklarımızı etkin bir şekilde kullanmamız gerekiyor. Ayrıca rekabetçiliğimizi, yenilikçi ürünler yaratarak çok daha etkin hale getirmemiz gerekiyor. Bu süreç içerisinde temel araştırmadan uygulamaya geçiş sürecindeki en önemli unsurlar tabii ki üniversitede yapılacak çalışmalar ve endüstri. Dolayısıyla üniversite ile sektör arasındaki işbirliğinin olması çok daha kapsamlı bir ekosistemin ortaya çıkmasını sağlıyor. Geleneksel yaklaşımın aksine. Böylesi bir ekosistemin ana paydaşları öğretim görevlileri, araştırmacılar, öğrenciler, üniversiteler, üniversitelerdeki ar-ge merkezleri, girişimciler, bilim parkları, teknoloji transfer merkezleri, fikri mülkiyet politikaları, sektör, Araştırma geliştirme merkezleri, tüketiciler, fonlama kurumları ve birçok başka kurum ve kuruluştur. Dolayısıyla bu ekosistemin gelişiyor olması, endüstrinin ve üniversitenin rolünün de tekrar gözden geçirilmesi, yeniden düşünülmesini gerektiriyor. Özellikle sanayi kuruluşlarında yetkinliklerin gelişmesiyle birlikte üretim açısından önemli gelişmeler ortaya çıktı. 1960"larda önemli üretim kapasitesi oluştu. 1980"lerde maliyet açısından önemli avantajlar oldu. 90"lı yıllarda önemli gelişmelerle birlikte bugünlere geldiğimizde bilgi ve bilgiye dayalı işbirliği özellikle 2000-2010"lu yıllarda çok önem kazandı. Üniversitelerin esasen amacı eğitim ve araştırma iken bugün üretilen bilginin sağladığı ekonomik ve sosyal değerin yaratılması ve burada yetiştirilen öğrencilerin topluma yaptığı katkılarda üniversitenin rolünü genişletildi. Bu çerçevede üniversite ile sektör arasında araştırma-geliştirme, inovasyon, teknoloji açısında yürütülen işbirliği bir görev olarak algılanmamalı sadece bu gerçekten olmazsa olmaz ve kurumların mevcudiyetlerini muhafaza edebilmeleri için gerekli bir işbirliği.  Bu işbirliği sürecinde tek bir modelden söz etmek mümkün değil. Yaklaşımlar küresel boyutta olup yerel boyutta işbirliği modellerine ihtiyaç bulunmakta.”
Bilginin paylaşımına değinen Çetinsaya,”Bugün buradaki toplantının nedeni ve içeriği bu işbirliği modelinin  geliştirilmesine yönelik karşılıklı bilgi ve deneyimlerin  paylaşılması ile  iki ülke gereksim ve yetkilerini içeren yeni bir işbirliği modellerinin geliştirilmesini oluşturuyor” dedi.

Haberin Devamı

Fonlar ile 50 Türk, 50 İngiliz genç akademisyene imkan sunulacak

Haberin Devamı

British Council Türkiye Direktörü Margaret Jack’ın  ise, British Council'ın Yükseköğretim – Endüstri İş Birliği Programının şimdiye kadar Türkiye ve Birleşik Krallık’tan üniversite ve endüstri kuruluşlarıyla birlikte 22 ortaklık kurulmasını sağladığını ve önemli başarılar kazanan bu projelerin uluslararası fon başvuru değerinin 22,5 milyon Euro’ya ulaştığını söyleyerek şöyle konuştu:
“Protokolü takiben bu yılın başında kurulan çalışma grubu, araştırmacılar ve sanayi kuruluşları arasındaki iş birliklerini hızlandırmak, teknoloji transferinin geliştirilmesi için destek sağlamak ve her iki ülkede yükseköğretimin uluslararasılaşmasını arttırmayı ve hızlandırmayı amaçlıyor. Çalışma grubu bu ilk etkinliğinin ardından önümüzdeki eğitim döneminde faaliyetlerine devam edecek.British Council'in araştırmacı odaklı araştırma fonu, kariyerinin başında 50 Türk, 50 İngiliz genç akademisyene imkan sunacak. Birlikte atölyeler yapabilecek, başlarında daha deneyimli akademisyenler olabilecek, aynı zamanda seyahat bursları alabilecekler. Yeni bir fırsatla kariyerinin başındaki akademisyenleri araştırma sektörü, araştırma merkezleri ve ticari piyasa ile yakınlaştırmış olacağız. Daha daönemlisi Türk ortaklarımızla eğer buna eş finansman sağlayabilirsek, bu sayı 100'e çıkabilecek"

Haberin Devamı

Türkiye Ar-Ge harcama hızında 2’nci sırada

Konuşmacılardan TÜBİTAK Başkanı Prof. Dr. Yücel Altunbaşak ise Türkiye’nin ar-ge harcamaları konusunda dünyada alt sıralarda olduğunu ancak Ar-Ge harcama hızında 2’nci sırada olduğunu belirterek şunları söyledi:
”Türkiye Ar-Ge konusunda çok iyi harcama yapan ülke değil, ancak değişimin hızına bakıldığında Türkiye bugün 2’nci sırada yer alıyor. Ar-ge’ye harcanan değişim hızı ile üst sıralarda yer alıyoruz. En gazla harcama yapan ülke Çin  ve bu ülkenin ardından Türkiye geliyor.”
GSYİH’nin Arge’de payının arttığını belirten Altunbaşak şöyle devam etti:
”GSYİH’nin bugün yüzde 1’i Ar-Ge’ye harcanıyor. Yani tam olarak yüzde  0,86 gibi. Son 2 yıl içerisinde  2 katına çıkarmayı başardık. Tam zamanlı eş değerli araştırmacı sayımız ise 3 katına çıktı. Yayın sayısı 3 katına çıkarak 30 bin oldu. Önümüzdeki zorlukların farkında olmamız gerek önümüzde kat etmemiz gereken çok yol var. Özel sektör bilgi inovasyon konusunda lokomotif olmalı. Bütçenin yüzde 50’sini gelecekte ise 3’te 2’sini ayırmak istiyoruz.”
TÜBİTAK’ın enerji bilim alanlarında sektörü iyileştirmek için işbirlikleri yapıldığına değinen Altunbaşak ,Teknoloji Transfer Sistemi ile sanayi üniversite arasında  ilişkilerin geliştirilmesini hedeflediklerini ve Teknoloji Transfer Ofisleri’nin her üniversitede kurulacağını belirtti.
Bilim Sanayi ve Teknoloji  Bakan Yardımcısı Prof. Dr. Davut Kavranoğlu ise, Türkiye’nin hızla geliştiğini ve dünyanın 17’nci büyük ekonomisi olduğunu hatırlatarak 300 bin tam zamanlı araştırmacı sayısına ulaşmak istediklerini söyledi.  Kavranoğlu,” 300 bin tam zamanlı araştırmacı olmasını istiyoruz. Bu sayımızı şuan 72 bin. 60 bin dolar Ar-Ge’ye ayırmak istiyoruz. Dünyanın en büyük ekonomileri arasında yer almak istiyorsak dünya çapında üniversite, bilim adamı, mühendislere sahip olmalıyız” diyerek 2023 hedeflerine ulaşmak istediklerini anlattı.
Yükseköğretim ve sanayi işbirliğinin geliştirilmesine odaklanan konferansa Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakan Yardımcısı Prof. Dr. Davut Kavranoğlu, YÖK Başkanı Prof. Dr. Gökhan Çetinsaya, TÜBİTAK Başkanı Prof. Dr. Yücel Altunbaşak, İngiltere Başkonosolosu Leigh Turner ve British Council Türkiye Direktörü Margaret Jack’ın  yanı sıra iş dünyası liderleri, üniversite rektörleri, teknopark yöneticileri ve araştırmacılar katıldı.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!