Yeni liseye geçiş sistemi
Güncelleme Tarihi:
Yeni sistem nihayet açıklandı. Artıları olduğu kadar eksileri de fazla. Konuştuğumuz uzmanlar, uygulamada sorunlar yaşanacağını, en nemli sorunun da sınav güvenliği olacağı endişesindeler. Bugüne kadar açıklanan her sistem aslında dershaneleri kaldırmak üzerine kuruldu. Oysa, her gelen yeni sistem dershanelere ihtiyacı ne yazık ki arttırdı. Hüseyin Çelik, okula ihtiyaç artsın diye sınavı birden 3’e çıkardı. O zamanki iddiası da dershaneler ortadan kalkacak, öğrenciler kendi okullarına yönelecekti. Nimet Baş, sınavı teke indirdi. Ömer Dinçer, tamamen kaldırılacağını açıkladı. Nabi Avcı, 12’ye çıkardı. Bakan Avcı, sınav sayısının arttığına yönelik eleştirilere kızgın. Ama, bunun da bir yarış olacağını gözardı ediyor.
TORPİLİN ÖNÜNE NASIL GEÇİLİR?
Temel Eğitimden Ortağretime Geçiş Sistemi (TEOG) adıyla açıklanan sistem, aslında içinde birçok soru işaretini bulunduruyor. En nemli sorun da müfredat bütünlüğü. Özellikle branş öğretmeni sıkıntısı çekilen Doğu ve Güneydoğu’daki illerde boş geçen derslerle nasıl müfredat bütünlüğü sağlanıp, büyükşehirdeki çocuklarla aynı sınavdan eşit şartlardan çıkması beklenecek? Örneğin yabancı dil dersi her yerde aynı şekilde yapılmıyor. Küçük yerlerde bütün öğretmenler birbirini tanıyor. Öğretmenin notuna güvenilmeyen, hormonlu notlar nedeniyle geçiş yapılan bu sistemde o zaman torpilin önüne nasıl geçilecek? Hala ağalık sisteminin, hatır gönülün ağır bastığı ilçelerimiz, kasabalarımız var. Herkes birbirini iyi tanıyor. Öğretmenlerin yerini değiştirseniz bile buralarda bazı ayrıcalıklı insanların çocuklarına iyi not verilmeyeceğini kim garanti altına alacak? Bir bakarsınız böyle yerlerden hatır gönülle çok iyi notlar alıp, da İstanbul, Galatasaray Lisesi gibi okullara yerleşirse bu çocuklara ne yapacaksınız? Öte yandan, sosyal bilgilerden sınav yapılmaması da ayrı bir dezavantaj.
Hala telafi sınavlarındaki soruların yeni sorular mı, yoksa varolan soruları tekrar sormak şeklinde mi olacağına yanıt verilmedi. Bu da ayrı handikap. Malum rapor almak bizim eğitim sistemimizin bir parçası. Hazır olmadığını çocuk hissediyorsa bir şekilde alışkanlık haline getirip rapor alıp, telafilere girer. Sorular aynı ise kebap. Değilse bile çocuk bu soru tipine kendini hazırlayabilir. Daha önce sınava girenlerden daha avantajlı olur.
ÖZEL DERS DE, DERSHANEYE İHTİYAÇ DA ARTAR
Kim ne derse desin, ben özel dersin de, dershaneye olan ihtiyacın da artacağı iddiasındayım. Veli istemese de öğretmen kendi performansı değerlendirileceği için öğrencisini özel derse zorlayacak. Çünkü, Bakanlık okul ve öğretmenlerin performansını da bu sistemle ölçecek. Ayrıca dershanelerin şekli değişecek. Lise veya üniversiteye hazırlık yerine, matematik, fen, Türkçe ya da yabancı dil gibi branşlara ayrılacak. Öğrenciler de ihtiyacına göre bu alanlardaki dershanelere yönelecek.
ÖZEL OKULLAR
Aynı sisteme özel okulları dahil etmek ayrı bir sorun. Oysa bu okullar kendi öğrencilerini seçme hakkına sahip olmalı. Bu konuda ciddi sorunlar yaşanabilir. Çünkü, özel okullar ne olursa olsun notla geçişe pek güvenmiyorlar. Zaten bu okulları isteyenlerin sayısı 10 bin civarında. Bunu serbest bırakıp, kendi sınavlarını yapma hakkı verilmesi en doğru karar olur.