‘Yapamazsın’ diyenlere inat başardı

Güncelleme Tarihi:

‘Yapamazsın’ diyenlere inat başardı
Oluşturulma Tarihi: Ağustos 13, 2019 10:49

Karin Öcal, paralimpik milli yüzücü. İstanbul Üniversitesi Spor Yönetimi öğrencisi Öcal, İstanbul Büyükşehir Belediyesi Spor Kulübü’nde yardımcı antrenör olarak çalışıyor. Beş yıllık spor hayatına onlarca madalya sığdırdı, şimdi de engelli insanlara destek oluyor. Öcal, geçen ay Avrupa ikinciliği kazanan milli yüzücü Koral Berkin Kutlu’nun da yardımcı antrenörü.

Haberin Devamı

Azmi ve yaptıklarıyla öne çıkan bedensel engelli bireyler, başkalarının hayatına da ışık tutuyor. Karin Öcal da bunlardan biri. Geç başladığı yüzme sporunda birçok başarıya imza attı. Türkiye birincilikleri aldı. Uluslararası paralimpik yarışmalardan madalyalarla  döndü. Paralimpik Milli yüzücü oldu. Bir yandan da genç sporcuları yetiştirmek için çalışıyor. İstanbul Üniversitesi Spor Yöneticiliği Bölümü öğrencisi Öcal, aynı zamanda İstanbul Büyükşehir Belediyesi Spor Kulübü’nde yardımcı antrenörlük yapıyor. Geleceğin sporcularına destek olan Öcal’ın öğrencilerinden biri de kendi gibi engelli olan Koral Berkin Kutlu. Engelli olduğu için bazı velilerin sınıfta istemediği, geçen ay Avrupa ikinciliği kazanan Kutlu’nun başarısı Öcal için bir gurur kaynağı. Kariyerini antrenörlük üzerine kurmaya karar veren Karin hikâyesini şöyle anlattı:

Haberin Devamı

‘Yapamazsın’ diyenlere inat başardı
ÇEKTİĞİM KURA HAYATIMI DEĞİŞTİRDİ
“Lisedeyken beden eğitimi öğretmenim çok destek oldu. Derslerde geride kalmamam için elinden geleni yaptı. Paralimpik oyunlarla ilgilenmem için tavsiyede bulundu. Bir gün dönem projemizin konusunu seçmek için kura çektik. Bizim gruba ‘engelli bireylerin hayatta karşılaştığı zorluklar ve mücadelesi’ konusu çıktı. Bu konuya çok hakimdim. Dokuz kardeşiz. 17 yaşında otizmli bir kardeşim var. Ona faydalı olabilmek için sürekli araştırma yapıyor, kitaplar okuyordum. Kendim de engelli olduğum için konuyu biliyordum. Arkadaşlarımın da onayıyla projeye başladık. Proje süresinde beden eğitimi öğretmenim bana şu anki antrenörümüz Berna Bal’ın telefonunu verdi. Ondan projem için yardım istedim. Amacım çalıştığı engelli bireylerle röportaj yapmaktı. Telefon görüşmemizde engelli olduğumu söyledim. Diğer gün beni evimden aldı. Röportaj yapmak için havuza geldiğimi düşünürken, bana mayosunu, gözlüğünü ve bonesini verdi. “Yüzmeyi biliyor musun?” diye sordu. Teknik olarak bilmiyordum. Beni havuza soktu, “Artık bizimlesin” dedi. Beş yıldır Berna Hoca’yla birlikte havuzdayım. Bana çok şey kattı. Yüzmeye yaş olarak çok geç başladım. Fakat kısa zamanda çalışarak, çok fazla şey öğrendim. Bu kısıtlı zamanda hayal edemeyeceğim kadar çok madalya elde ettim.

Haberin Devamı

KENDİMİ ‘EKSİK’ HİSSETMİYORUM
Kendimi hiç kimseye kanıtlamaya ihtiyacım yok. Kendim için yaşıyorum. Bütün ihtiyaçlarımı tek başıma karşılayabiliyorum. Dışarıdan eksik görenler olabilir. Ben böyle hissetmiyorum. Yeni gelen engelli sporcuları havuza ilk önce ben sokuyorum. Daha hassas oluyor ve korkuyorlar. Onlara ilk ben temas ediyorum. Buraya tekerlekli sandalyeyle gelen bir sporcu, ilk adımını suda benimle birlikte attı. Bu çok güzel bir duygu. Ocak ayında bir sporcunun Aksaray’da düzenlenen yarışa hazırlanma süresinde antrenörlüğünü üstlendim. Rakipleri çok güçlüydü. Ona elinden geleni yapmasını söyledim, ikinci oldu. Yardımcı olduğum kişilerin başarılarını görmek benim için yeterli. Her insanın hayatına dokunan bir öğretmeni var. Benimki, beden eğitimi öğretmenim oldu. Şimdi ben de başkalarının hayatına dokunmaya çalışıyorum.”

Haberin Devamı

‘Yapamazsın’ diyenlere inat başardı

ÇİZİMLERİM MARKAM OLDU

Çocukken Kınalıada’da yaz kampına gidiyordum. Girişte Ermenice’de ‘Trçnakir’ denen kuş yazısıyla kampın ismi yazıyordu. Protezim kırıldığı için denize gidemediğimden, bir gün bu yazıyı çizmeyi denedim. Yönetim kurulundan biri resmimi fark etti. Bana, kuş harfleri olan bir kitap hediye etti. Zamanla kendi tekniğimi oluşturdum. Bir Ermeni dergisi, kazandığım yarışların haberini yayımladı. Teşekkür için derginin ismini kuş harfleriyle yazıp gönderdim. Bana sponsorluk önerdiler. Çizimlerimi tişörtlere basıp sosyal medyadan satmaya başladık. Çizimlerim markam oldu. “Sana acıdıkları için satın alıyorlar” diyenler vardı. Tanımadıklarımda tişörtlerimi görünce, beğendikleri için giydiklerini anladım ve çok duygulandım.

Haberin Devamı

KENDİMLE GURUR DUYUYORUM
Bitlis’te doğdum. Okula Mutki ilçesine bağlı Çatalerik köyünde başladım. O zaman, yapılan bir bağışla okulumuza resim defteri ve boyalar gelmişti. Herkes bir şeyler çizmeye çalışırken ben de denemek istedim. Hocam çizdiğim şeyi çerçeveleyip duvara astı. Bu beni çok mutlu etti. 15 yıl önce annemin vefatının ardından Bitlis’ten İstanbul’a geldik. Ben henüz 10 yaşındaydım. İnsanların bana “Yapamazsın, engellisin” dediği zamanlar oldu. Fakat onların “Yapamazsın” dediği her şeyi yaptım. Bugün, onlardan çok daha fazla şey başardığımı görüyorum. Kendimle gurur duyuyorum.

‘Yapamazsın’ diyenlere inat başardı

ÖNCÜLÜK ETMEK İSTİYORUM

Hocam, Türkiye’de hiç bedensel engelli kadın antrenör olmadığını söyledi. Engelli sporcular, kariyeri bitince devam etmiyor. Bu işe başlayınca başkalarına faydam olsun istedim. Berna hocayla çalışmayı sürdürüyoruz. İstanbul Üniversitesi Spor Bilimleri Fakültesi dördüncü sınıf öğrencisiyim. Umarım hocam gibi bir antrenör olabilirim. Engelli sporcular olmasına rağmen, engelli antrenörü bulunmaması bir eksiklik. Bunu gidermek, başkalarına öncülük etmek istiyorum. Engelli öğrencilerimizden de antrenör olmak isteyenler var. Ben de onların yanında olacağım.

Haberin Devamı

‘Yapamazsın’ diyenlere inat başardı
TAKIM ARKADAŞIYDIM ANTRENÖRÜ OLDUM
Koral Berkin Kutlu’yla tanıştığımızda sekiz yaşındaydı. Şimdi 13 yaşında, yani beş yıldır birlikte çalışıyoruz. Geçen ay Finlandiya’daki ‘Avrupa Gençlik Oyunları’na katıldı. Avrupa ikincisi oldu. Ayrıca Türkiye’de olimpiyat barajını geçen tek sporcu seçildi. Büyük bir başarı elde etti. Onu kardeşim gibi görüyorum, başarısı beni çok gururlandırdı. Daha önce aynı kulvarda takım arkadaşıydık. Şimdi sudan çıktım ve ona antrenörlük yapıyorum. Bana “Abla” diyordu, artık “Hocam” diyor. Bunları yaşamak çok güzel. Berkin’i küçüklüğünden beri tanıyorum. Milli takımdaki en küçüğümüz o. Onunla çok farklı bir bağım olduğunu hissediyorum. Berkin şu an onu atmak üzere imza toplanan okulda burslu olarak eğitim görüyor. Hırsıyla kendini ispatladı. Farklılıklarıyla var olmayı başardı. Onun adına çok gururlanıyorum.

KISA SÜREDE GELEN 50 MADALYA
Milli yüzücü Karin Öcal, beş yıllık kısa spor hayatına 50 madalya sığdırdı. İşte bazıları:
- 2015’te Milli Eğitim Bakanlığı’nın İstanbul okulları arasında düzenlediği Bedensel Engelliler Yüzme Yarışması’nda 50 metre serbest ve 100 metre sırtüstü birinciliği,
- Gençlik ve Spor Bakanlığı’nın 2015’teki okullararası bedensel engelliler Türkiye Yüzme Şampiyonası’nda 100 metre sırtüstü ve 50 metre serbest Türkiye birinciliği,
- 2016’da ‘Dünya Engelliler Günü’ kapsamında Bulgaristan’da yapılan Uluslararası Engelli Kongresi Yüzme Şampiyonası’nda 50 metre serbest ve 50 metre sırtüstü birinciliği,
- 2017’de Yunanistan’da düzenlenen IPC Uluslararası Paralimpik Yüzme Yarışı’nda 400 metre serbest, 200 metre karışık, 100 metre sırtüstü, 100 metre serbest, 50 metre serbest birinciliği,
- 2018’de Yunanistan’da gerçekleştirilen 12’nci IPC Paralimpik Yüzme Şampiyonası’nda 50 metre serbest ikincilik, 100 metre kurbağa üçüncülük, 100 metre serbest ikincilik, 100 metre sırtüstü birincilik, 200 metre karışık birincilik, 400 metre serbest birinciliği.

BAKMADAN GEÇME!