ODTÜ'nün 52. kuruluş yılı

Güncelleme Tarihi:

ODTÜnün 52. kuruluş yılı
Oluşturulma Tarihi: Mayıs 30, 2008 17:43

ODTÜ'nün 52. kuruluş yıldönümü, Kültür ve Kongre Merkezi'nde düzenlenen törenle kutlandı.

ODTÜ Rektörü Prof. Dr. Ural Akbulut, törende yaptığı konuşmada, üniversitenin son yıllarda gösterdiği atılım ve başarılara değinerek, ODTÜ'nün Türkiye'nin bilim ve teknolojiye açılan penceresi olduğunu söyledi.

Ülkenin ilk ve en büyük teknoparkı olan ODTÜ Teknokent'te araştırma yapan şirket sayısının geçen yıl 216'ya, toplam kapalı alanın 87 bin metrekareye, çalışan sayısının ise 3 bin 730'a ulaştığını anlatan Akbulut, böylece ODTÜ Teknokenti'nin tüm dünyadaki teknokentler içinde ilk yüzde 17'ye, üniversite içinde kurulan dünya teknokentleri içinde ise büyüklük açısından ilk 10'a girme başarısı gösterdiğine dikkati çekti.

Akbulut, “Üniversitemiz, Atatürkçü, laiklik ilkesine gönülden bağlı ve toplumsal sorumluluk sahibi mensup, mezun ve öğrencileri ile ülkemizin bilim ve teknolojideki öncüsü olmuştur” diye konuştu.

Özellikle son yıllarda Cumhuriyet'in tüm değerlerinin bazı kesimler tarafından yıpratılmaya çalışıldığını, diğer yandan da üniversite kontenjanlarının yüzde 25 artırılmaya çalışıldığını ifade eden Akbulut, “Üniversite geleneklerini, eğitim ve araştırma kalitesini koruma yönündeki uyarılarımızın göz ardı edilmemesini diliyorum” ifadesini kullandı.

ÜNİVERSİTE ÖDÜLLERİ SAHİPLERİNE VERİLDİ

Törende daha sonra ODTÜ Üstün Hizmet, Senato Özel ve Takdir Ödülleri verildi.

ODTÜ Üstün Hizmet Ödülünü Rektör Akbulut'tan alan Yargıtay Onursal Başsavcısı Sabih Kanadoğlu, burada yaptığı konuşmada, devlete hizmetin yaş sınırının olduğunu, bu sınırı dolduranların emekliye ayrıldıklarını belirterek, “Ancak ülkeye ve millete hizmet etmenin yaş sınırı yoktur” dedi.

Bilim adamları, sanatçılar, hukukçular ve diğer meslektekilerin karşılıksız hizmet etmek için kendilerini ülkelerine adadıklarını ifade eden Kanadoğlu, “Fakat bu karşılıksız adamanın, devlet hizmetini kişisel çıkarlar sağlamak için araç olarak kullananlar tarafından anlaşılması olanağı maalesef yoktur” şeklinde konuştu.
Cumhuriyet'in kurucusu Atatürk'ün aydınlanma ve sanayi çağını yaşayamayan toplumu, ilke ve devrimleriyle çağ atlatarak kurduğunu ve bu kuruluşu laik devlet, ulus devlet ve hukuk devleti olmak üzere 3 ana temele dayandırdığını anlatan Kanadoğlu, bu ilkelerin aynı zamanda çağdaş demokrasinin “olmazsa olmaz” koşulları olduğunu bildirdi.

Kanadoğlu, şöyle konuştu:
“Bu ilkelere karşı yapılacak her saldırıyı, devlet hizmetinde olsun veya kendilerini ülkenin ve milletin hizmetine karşılıksız adayanlar olsun, bütün vatandaşların bütün güçleriyle karşı koyarak devletin bu temellerinin yıkılmasını önlemeleri gerekir. Ben bundan sonraki yaşamımda da bu ilkelere sadakatten ayrılmayacağım. Bugün almış olduğum ödül bana ayrıca güç ve destek verecektir. Bu nedenle de ayrıca teşekkür ediyorum.”

Törende, ODTÜ Senatosu Özel Ödülü, University of Memphis'te kompozisyon profesörü olan ve uluslararası basın tarafından dünya müziğinde “en iyi besteciler” arasında gösterilen Kamran İnce ile Türk resim sanatında “Onlar Grubu”nun kurucu üyelerinden olan Prof. Dr. Turan Erol'a, ODTÜ Takdir Ödülü ise arp sanatçısı Şirin Pancaroğlu ile üniversitenin mezunlarından 25 yaşındaki gençler Kaan Kayabalı ve Demirhan Büyüközcü'ye verildi.

Toplantıdan ayrılırken gazetecilerin sorularını yanıtlayan Kanadoğlu, bir gazetecinin “Yayınlanan bir makalenizde 'olası bir ara seçimde kapatılan parti üyelerinin aday olamayacağını' söylediniz” şeklindeki sözleri üzerine, şunları ifade etti:
“Milletvekilliği sona erdirilen parti üyelerinin... Eğer milletvekilliği sona erdirilmemişse, ara seçim yapılırsa o milletvekilliği sona erdirilmeyenler olabilir. Şimdi bu durumda, bir zamanda veya erken seçim dışında milletvekilliği sona erdirilenlerin aday olmaları mümkün değildir.”
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!