Güvenlik kameraları öğrencileri olumsuz etkiliyor

Güncelleme Tarihi:

Güvenlik kameraları öğrencileri olumsuz etkiliyor
Oluşturulma Tarihi: Eylül 18, 2013 11:53

Kocaeli Üniversitesi tarafından yapılan ankete katılan öğrenciler okullardaki güvenlik ögelerinin kendilerini olumsuz etkilediğini belirtti.

Haberin Devamı

Kocaeli Körfez bölgesinde üç farklı liseden 345 öğrenciyle “yarı yapılandırılmış” görüşme ve “metefor analizi” tekniği kullanılarak yapılan araştırmada, okullardaki güvenlik ögelerinin öğrencileri nasıl etkilediği ve bu güvenlik ögelerinin öğrenciler tarafından nasıl algılandığı araştırıldı. Kocaeli Üniversitesi (KOÜ) Eğitim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Cevat Celep ve yüksek lisans öğrencisi Hilal Erkol tarafından yapılan araştırmaya katılan gençler okullardaki güvenlik ögelerinin kendilerini olumsuz etkilediği yönünde görüş bildirdi.

Katılımcılar, kendilerine dağıtılan formda okulun güvenlik kamerası ve güvenlik görevlisine ilişkin 275, nöbetçi öğretmenle ilgili 240, okulun giriş kapısıyla ilgili 227, bahçe duvarlarına yönelik de 243 metafor ve mantıksal dayanak üretti.

Haberin Devamı

Araştırmaya göre, öğrencilerin güvenlik kamerası hakkında yüzde 95,1’i, güvenlik görevlisi hakkında yüzde 76,6’sı, nöbetçi öğretmen hakkında yüzde 94,6’sı, okul giriş kapısı hakkında yüzde 94,3’ü, bahçe duvarları hakkında ise yüzde 94,2’si olumsuz görüş bildirdi.

Öğrencilerin yüzde 12.1’i okulun güvenlik kameralarını müdürün gözlerine benzetirken, öğrenciler, bu benzetmenin nedenini kameranın sürekli her şeyi kaydetmesi olarak gösterdi.

Nöbetçi öğretmenler ve güvenlik görevlisini en çok gardiyana benzeten öğrencilerden alınan formlarda, nöbetçi öğretmenin sürekli öğrencilerin başında durduğu, güvenlik görevlisini de kimseyi dışarı çıkarmadığı için bu benzetmelerin yapıldığı belirlendi.

“Okul girişine hapishane benzetmesi”

Araştırmaya katılan öğrencilerin yüzde 27,2’si, okulun giriş kapısını hapishane girişine, bahçe duvarlarını da hapishane duvarlarına benzetti.
Formlardaki yanıtlara göre, okul duvarları “yüksek, aşılması zor ve sadece gökyüzü göründüğü” için hapishane duvarları gibi algılandığı, okulun giriş kapısının da “dışarı çıkamadıkları için” ise bu şekilde tarif edildiği bildirildi.

Öğrenciler en fazla olumlu metaforu güvenlik görevlisi hakkında üretirken, yüzde 3,1’i güvenlik görevlisini iyilik meleğine, yüzde 4,6’sı da bir aile üyesine benzetti.

Haberin Devamı

“Yüzde 95’lik olumsuz algı”

KOÜ Eğitim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Cevat Celep, yaptıkları araştırmada okullardaki güvenlik ögeleriyle ilgili olumsuz algının ön plana çıktığını gördüklerini belirtti. Bütün bu ögelerin aslında öğrencilerin güvende ve rahat bir öğrenme süreci geçirmesine yönelik olmasına rağmen öğrencilerin algısında yüzde 95 düzeyinde bir olumsuzluk olduğunu söyledi.

Eğitim ortamında olumlu algı oluşturmanın önemli olduğunu vurgulayan Celep, bu nedenle güvenlik unsurlarının olumlu algı yaratacak şekilde düzenlenmesi gerektiğini anlattı.Celep, şunları söyledi:

“Somut uyaranlar olumsuz algı yaratacak şekilde yapılandırılmışsa bunun giderilmesi gerekir. Bir okula kamera mutlaka konulmalıdır ama bunu açık koymak yerine en azından kapatılması, açıkça görülmemesi gerekir. Bir güvenlik görevlisinin güvenlik kıyafeti yerine normal bir kıyafet giyip davranışlarını okulun bir asli üyesiymiş gibi planlaması gerekir. Nöbetçi öğretmenin nöbetçi olduğu sürede istenmeyen davranış gösteren öğrencilere hemen disipline sevk edici bir anlayış yerine, onlarla konuşarak sorunlarını çözmesi gerekir.”

Haberin Devamı

“Olumsuz algıyla birlikte ders dinlemeye başlıyor”

Celep, öğrencilerin teneffüslerde bu uyaranlarla karşı karşıya kaldığını dile getirerek, şöyle devam etti:
“Öğrenci, dinlenmek amacıyla bahçeye çıktığında, bahçedeki bu uyaranların kendisi üzerinde olumsuz etki yaratması sonucunda sınıfa girdiğinde, bu olumsuz algıyla birlikte ders dinlemeye başlıyor. Olumsuz algıyla sınıfa giren bir öğrencinin birden kendini olumlu bir ortama sokmaya çalışması, öğrenmeyi güdülemesi zordur. Hatta dersin öğretmeni bunu farketse bile bu durumu olumluya çevirmeye çalışması da zaman alır. Bu sebeple, öğrenme ortamının yani 45 dakikalık ders sürecinin az bir kısmının olumlu süreci içerdiğini söyleyebiliriz.”

Haberin Devamı

Milli Eğitim Bakanlığı’nın okulun güvenliğine çok fazla önem verdiğini ve yapımı aşamasında bulunduğu fiziksel mekanları dikkate aldığını anlatan Celep, “Kafeterya, bar gibi istenmeyen uyaranların belli uzaklıkta olması gerekirken, bu uyaranlar zaman içerisinde okulun çok daha yakınına gelebiliyor. Bunlar öğrenme ortamını olumsuza iten etmenlerdir. Onun için okulun bulunduğu fiziksel mekanların olumsuz uyaranlardan oldukça uzak olması gerekir” dedi.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!