Bakan Avcı: Özel okula dönüşme kriterlerinde esneklik olacak

Güncelleme Tarihi:

Bakan Avcı: Özel okula dönüşme kriterlerinde esneklik olacak
Oluşturulma Tarihi: Kasım 28, 2013 16:08

Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı, dershanelerin özel okullara dönüştürülmesi çalışmalarıyla ilgili olarak yalan yanlış bir takım spekülasyonlar yapıldığını, kamuoyunun yanlış yönlendirildiğini belirtti. Avcı, “Bütün bunları önlemek bakımından bu işi bir an önce neticelendirmek en doğrusudur. Uzadıkça bu konunun Başbakanın tabiriyle kokutulması tehlikesi var, onu kokutmamak lazım” dedi. Avcı, dershanelerin özel okula dönüşme kriterlerinde esneklik olacağını da söyledi.

Haberin Devamı

Bakan Avcı, AK Parti Genel Merkezinde milletvekillerine dershanelerin özel eğitim kurumlarına dönüştürülmesine yönelik çalışmalara ilişkin yaptığı bilgilendirmenin ardından, gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Nabi Avcı, salı günü dershane sektörünün 3’te 1’ini temsil eden şemsiye kuruluşlar ve dershane sahipleriyle bir toplantı yaptığını, bu toplantıya ilişkin basın açıklaması ya da toplantısı yapmayı duyurmadıklarını ancak toplantıya katılan tarafların onayını aldıktan sonra basın açıklaması yapıldığını anlattı.

Milletvekilleriyle çok güzel bir görüşme yaptığını, kendisine yöneltilen sorulara cevap verdiğini aktaran Avcı, “Biz kamuoyunda yanlış bilinen veya yeterince anlatamadığımız konuları milletvekili arkadaşlarımızla paylaştık. İşin doğrusu nedir, biz ne yapıyoruz, ne yapmayı düşünüyoruz, kimlerle görüştük, görüşmelerden ne tür sonuçlar aldık, ne tür tepkiler alıyoruz, ne tür öneriler alıyoruz, onların hepsini arkadaşlarımızla paylaştık. Bence çok verimli, güzel bir toplantı oldu” diye konuştu.
Avcı’nın açıklamalarından satır başları şöyle:
Özel okula dönüşmeyenler, mevcut altyapılarıyla akademik liseye dönüşebilirler. Bunlara dönüşemeyecek olanlara öngördüğümüz etüt eğitim merkezleri nasıl işleyecek, etüt eğitim merkezlerinin statüsü nedir, okuma salonları iddia edildiği gibi kapatılacak mı? Etüt eğitim merkezleri de kapatılıyormuş doğru mu, sorularına yanıtlar verdim. Arkadaşlarımız bunların doğru cevaplarını biliyorlar, ama bir kısmı kendi seçim bölgelerinde farklı sorulara muhatap oldukları için bir kere daha bunların net bir biçimde konuşulmasını arzu ettiler. Biz de kendilerine bunları izah ettik.

Haberin Devamı

Kriterlerde esneklik sağlayacağız

Özel okula dönüşme kriterlerimizde bir esneklik sağlayacağız, böylece mevcut dershanelerin muhtemelen 5’te 1’i, belki daha azı bu kriterlerin esnetilmesiyle özel okula dönüşebilme kabiliyetleri var, bunu sağlamaya çalışıyoruz. Özel okula dönüşme kriterlerini sağlayamayanlar için geliştirdiğimiz açık lise veya akademik lise önerisinin içeriğini anlattık. Mevcut dershanelerin, dershane olmak için bugün de yürürlükte olan kriterleri var, bunların da asgari standartları var, MEB tarafından izin verdiğimiz standartlar vardı, dedik ki bu standartlar açık lise veya akademik liseye dönüşmek için yeterlidir. Özel okula dönüşmeyenler mevcut alt yapılarıyla akademik liseye dönüşebilirler. Bu akademik liselere kimler gidecek, kimlerin öğrenci olması uygun görülecek konularla ilgili dershaneci arkadaşların önerilerini paylaştık. “Bu da olmaz, bunu da istemiyoruz, bize başka imkan sağlayın” diyenlere de etüt eğitim merkezi olabilirsiniz, bu öneriyi getiriyoruz. Etüt eğitim merkezleri ücretsiz olmak koşuluyla açılabilir.”

Haberin Devamı

Bir an önce sonuçlanmalı

SODES Projesi kapsamında Kalkınma Bakanlığı’nın finansmanıyla Güneydoğu ve Doğa Anadolu Bölgelerinde 1.200 küsür sayıda etüt eğitim merkezlerinin çalışmaları devam edecek. Milletvekili arkadaşlarımıza mümkün olduğunca hiç kimseyi mağdur etmeyecek bir geçişle Türkiye’nin bu sorununu çözeceğimizi anlattık.
Zamanlamaya ilişkin, bunun belli bir vadeye yayılması, seçim sonrasında yapılması gibi milletvekillerinin ilettikleri düşünceler var. Sayın Başbakanımız Rusya dönüşünde ‘bu konuyu çok kokutmamak lazım’ dedi. Konuyla ilgili yalan yanlış bir takım spekülasyonlar yapılıyor, olacak şeyler olmayacakmış gibi, olmayacak şeyle olacakmış gibi takdim ediliyor, bütün bunları önlemek bakımından bu işi bir an önce neticelendirmek en doğrusudur. Uzadıkça bu konunun Başbakanın tabiriyle kokutulması tehlikesi var, onu kokutmamak lazım. Bunu arkadaşlarımızla paylaştık, onlar da bunu anlayışla karşıladı.
Ama bunlar sadece Milli Eğitim Bakanlığının karar vereceği konular değil, bunlar en başta Maliye Bakanlığı, Kalkınma Bakanlığı dolayısıyla Bakanlar Kurulunda enine boyuna, artılarıyla eksileriyle görüşülmesi, kararlaştırılması gereken konular.

Haberin Devamı

Bakanlar Kurulu’na sunulacak

Biz hazırladığımız taslağı bütün bu görüşlerle zenginleştirerek Bakanlar Kurulumuza, alternatiflerimizi zenginleştirmiş olarak sunacağız. Yani mesela biz işte açık lise üzerinde çalışıyorduk, 'akademik lise olsun, araya başka meslek liselerinden, spor liselerinden, güzel sanatlar liselerden onlar da kültür dersleri alsın, hem spor lisesine devam edeyim hem de üniversite sınavına da gireyim diyen, onlar da buradan ders alabilirler, alsalar' gibi öneri geldi, sektörden. Biz de onu değerlendirelim diye notumuzu aldık.

Bakanlar Kurulunda bütün bu getireceğimiz konular onaylanır, 'tamam hemen bunu tasarıya dönüştürün' derlerse biz hazırlığımızı yaparız. Maliye Bakanlığı da bizim bu konularda ne tür beklentilerle veya önerilerle geleceğimizi biliyor. Onların da tabii ki kendilerine göre hazırlıkları var. Yüzde kaçı özel okula dönüşecek, ne kadar akademik liseye dönüşecek, 'hayır bu işi bırakıyoruz, alın mekanlarımızı siz kendi programınıza göre değerlendirin' şeklinde kaç kişi diyecek, bunları bilmeden bir maliyet hesabı yapılamaz. Ama Türkiye'ye maliyeti iyi olacak" şeklinde değerlendirmede bulundu.

Haberin Devamı

Merkezi sınavlarda sorun yok

Bugün biliyorsunuz, biz SBS'yi kaldırıp ve yerine 6 temel dersten yazılı bir sınavın her dönemde bir yazılı sınavın merkezden gönderilen sorularla ve kendi okullarında, kendi sınıflarında yapılmasını sağlayan bir düzenleme yaptık. O düzenlemenin ilk uygulamasını bugün yapıyoruz. Çocuklarımız şimdi sınavlardan çıktılar. Bu yazılılardan çıktılar. Bana gelen bilgilere göre çok şükür Türkiye genelinde çok uygun herhangi bir sorun çıkmadan yazılılarımızı yapmış olduk. Yarın da 2. gurup, yani diğer derslerin yazılıları yarın kontrollü biçimde inşallah yapılacak. Burada özellikle sizlerden, medya çalışanı ve yöneticilerinden bir ricam var; çocuklarımız yarın diğer derslerin sınavlarına girecek. Onun için bugünkü girdikleri sınavlarla ilgili 'işte doğru cevap şuydu, yanlış cevap böyle olur, filan' gibi bugünkü sınavı televizyonlarında çocukları meşgul edecek şekilde gündeme getirmezlerse, soru çözmek filan gibi şeylere girmezlerse iyi olur. Çünkü çocuklarımız istiyoruz ki bugün sınava girdiler evlerinde dinlensinler, yarın öteki sınavlarına girsinler. Cuma günü o sınavlar da bittikten sonra siz soruları da paylaşın, cevaplarınızı da paylaşın. O zaman çocuklarını da sizin vasıtanızla neyi doğru yaptık neyi yanlış yaptık, o tür tartışmalara cuma günü yazılılar bittikten sonra girsinler. Şimdi bugün onları bugün sabah girdikleri sınav sonuçlarıyla meşgul edersek yarınki sınava daha psikolojik olarak rahat hazırlanamayabilirler. Çocuklarımız rahat bırakalım. Çok olağanüstü bir sınav olmuş filan gibi havaya sokmayalım.

Haberin Devamı

Dershaneleri kapatma değil

İlla kapatma dedirtmeye çalıştığınızın farkındayım. Ama yapmayın bunu. Yani meseleyi çarpıtmayın. Çok rica diyorum. Hakikaten meselenin kamuoyu tarafından doğru anlaşılmasında büyük yarar var. Doğru doğruya bu kurumlar açısından yarar var. Bu kurumların daha sonra dönüşecekleri statülerini şimdiden dejenere etmeyelim. Dönüştü ama bu statüyle, bu kurumlara iş yok havasına sokmayalım. Bu kurumlar dönüştükleri statülerde çok güzel hizmetler yapacaklar. Özel okul olanlar çok güzel milli eğitim üzerinden bir yükü almış olacaklar. Bırakın, eğitim alanında çalışacak girişimciler de gerçekten paralel değil eğitimle, milli eğitimle entegre okullaşsınlar, ister özel okul olarak okullaşsınlar, şartları el veriyorsa. Şartları el vermiyorsa akademik lise formülü üzerinden okullaşma yolunda bir adım atmış olsunlar. Böylece hem Milli Eğitim Bakanlığının derslik konusundaki sorunun çözümüne katkıda bulunsunlar hem de böyle atılgan kapasiteyle, 55 bin derslik var dershanelerde yazık günah çocuk hem okula gidiyor hem dershaneye gidiyor, bu 55 bin dershaneyi biz milli sermaye olarak bakalım ve daha verimli değerlendirelim. Buralar okullaştığı zaman çocuklar, bu ikili koşuşturmadan kurtulmuş olacak.

Ocak ayından itibaren yeni kayıt alınmayacağını söyledik. Orada dershane işletmecilerinin bir sorunu var. Diyorlar ki biz ocak ayından itibaren kayıt alırız ve aldığımız o kayıtlarla topladığımız paralarla bir sonraki yılı planlarız. Dolayısıyla siz eğer ocak ayından itibaren kayıt almaya müsaade etmezseniz bir sonraki yılı planlayamayabiliriz, finansman bakımından. Bu sorunu da biz nasıl çözeriz onun üzerinde çalışıyoruz. Bu açık liseye ve akademik liseye dönüşenler için nasıl bir ön finansman kolaylığı sağlanabilir, bu durumda olan dershaneler için ne tür ek tedbirler geliştirilebilir, verginin yeniden yapılandırılması gibi seçenekler de bu bağlamda düşündüğümüz konular, bunların hepsini dediğim gibi Bakanlar Kurulu toplantısında da konuşma fırsatını buluruz.

Eğitimciler etüt merkezlerine

Dershanesi dönüşememiş veya dönüşmüş ve kendisine orada görev verilmemiş olan dershane çalışanı eğitimciler de işte bu özel etüt merkezlerinde, bizim açtığımız etüt eğitim merkezlerinde, bizim açtığımız halk eğitim merkezlerinde ve bizim açtığımız okullardaki kurslarda görevlendirilebilecekler. Yani onların şeylerle rakip gibi gösterilmesi şu anda bir şekilde ileride atanmayı düşünen öğretmen adaylarına rakip, sanki onların kontenjanından bir şeyler yiyeceklermiş gibi takdim edilmesi çok doğru değil. Üç tip etüt eğitim merkezi oluşmuş. Bunlardan bir tanesi bizim sistemimizde olmayan diğer ikisi ne? Birincisi çalışan anne babaların, küçük yaştaki çocuklarını işe giderken bıraktıkları etüt eğitim merkezleri var. Buralara çocuklarını bırakıyorlar, oralarda o çocuklara bir takım bakım hizmetleri de veriliyor, ayrıca derslerine yardım işte ödevlerine yardım filan gibi işler de yapılıyor ve bunun karşılığında da o etüt merkezlerinde bir ücret alınıyor. Bu anlaşılabilir bir düzenleme, yani netice itibarıyla orada bir bakım hizmeti de veriliyor. Dolayısıyla anne babalar da zaten başka çareleri olmadığı için belki çocuklarını işe giderken buralara güvenli yerler olarak, bir de çocuklarıyla ayrıca pedagojik olarak ilgilenecek kişiler orada görev yaptığı için oralara bırakıyorlar. Bunlar devam ediyor, bu bir.

İkincisi biraz önce söylediğim gibi bizim SODES Sosyal Destek Projeleri, Kalkınma Bakanlığı tarafından yürütülen SODES projeleri kapsamında açılmış olan etüt eğitim merkezileri var. Bunlar özellikle güneydoğuda ve doğuda hizmet veriyorlar. Buralarda finansmanının büyük bir kısmını bin 222, böyle açılmış doğuda ve güneydoğuda açılmış bin 222 etüt eğitim merkezinin finansmanı, doğrudan doğruya Kalkınma Bakanlığı tarafından Valilikler ve Kaymakamlar marifetiyle ya doğrudan açılıyor veya bir sivil toplum kuruluşu gelip, 'ben şurada şöyle bir etüt merkezi açacağım, şöyle bir alt yapıda hizmet vereceğim, bana destek olun' dediği zaman da onlara destek veriliyor. Bunların da büyük bir kısmı, bu bin 222 etüt eğitim merkezinin büyük bir kısmı, sivil toplum kuruluşlarına verilen finansman desteğiyle açılmıştır. Yani parasını biz veriyoruz devlet olarak ama işletmeyi ve kuruluşu sivil toplum kuruluşu yapıyor. Bunlarda da ücretsiz. Bunlardan da ücret alınmıyor, ve bunlar da devam ediyor ve devam edecek.

Tabela asarak ücret alıyorlar

Etüt merkezlerinde üçüncü bir kategori olarak hiç kimseden izin almadan özel etüt eğitim merkezi şeklinde, tabela asarak ücret karşılığında dershanecilik yapanlar var. Bu şimdi mevcut dershanecilere de ayıp. Çünkü netice itibarıyla bugünkü dershaneler de bizim kontrolümüzde belli standartlara göre açılıyor ve vergi veriyor filan. Bunlar vergi de vermiyor, güya bir gönüllü kuruluş gibi tabela asıyor ama aslında ücretli bir ticari faaliyet yürütüyor. Bunları kapatıyoruz. Bunların dönüşmesi filan değil, bunlar etüt eğitim merkezi değil bunlar kaçak dershane. Mevcut dershanelere de haksızlık yapan kaçak dershane. Onlar olmayacak ama okuma salonları devam edecek, zaten onlarla ilgili yasal düzenleme yoktu, bundan sonra da olmaz, onlar gönüllü hizmetlerdir
Oralar da yalnız bir yaş sınırı getirmeyi düşünüyoruz. Oraların da bir tür kaçak dershaneye dönüşmemesi için 12 yaş sınırını getirmek istiyoruz. Yani gerçekten bakıma muhtaç, çalışan anne babaların çocuklarını bırakabilecekleri, bıraktıkları zaman emniyet içinde olacakları, belki derslerine ödevlerine de yardımcı olunacak eğitim kurumları olarak özel eğitim etüt eğitim merkezleri bu anlamda devam edecek. Diğerleri de SODES kapsamında bizim desteklediğimiz türden olanlar ve ücretsiz olan etüt eğitim merkezleri devam edecek.

Bir de bütün bunlar olduktan sonra, olurken, 'ben her şeye rağmen takviyeye ihtiyaç duyuyorum ama özel okula gidemiyorum, akademik liseye gitmiyorum, gidemiyorum veya gitmek istemiyorum, kendi okulumda okumaya devam etmek istiyorum ama takviyeye de ihtiyacım var' diyenler için de biz Milli Eğitim Bakanlığına bağlı halk eğitim kurslarında ve kendi okullarımızda takviye dersleri vereceğiz. Yani takviye dersi nasıl, çocuk kendi öğretmeninden diyelim alamadığını belki başka bir öğretmenden alabilir. O yüzden hiçbir öğretmen kendi öğrencisine özel ders veremez, zaten etik de değildir, bugünkü uygulamada da yoktu zaten, yani resmen yok.

Öğretmen ihtiyacı duyacaklar

Dolayısıyla okullarımızda açacağımız takviye kurslarında da öğrenciler, muhtemelen diyelim çok az sayıda da olsa dershanesi dönüşememiş veya dönüşmüş ve kendisine orada görev verilmemiş olan dershane çalışanı eğitimciler de işte bu özel etüt merkezlerinde, bizim açtığımız etüt eğitim merkezlerinde, bizim açtığımız halk eğitim merkezlerinde ve bizim açtığımız okullardaki kurslarda görevlendirilebilecekler. Yani onların şeylerle rakip gibi gösterilmesi şu anda bir şekilde ileride atanmayı düşünen öğretmen adaylarına rakip, sanki onların kontenjanından bir şeyler yiyeceklermiş gibi takdim edilmesi çok doğru değil. Onlar daha çok en tecrübeli oldukları bu alanda yani takviye kursları alanında, yani halk eğitim merkezlerinde, bizim açtığımız kurslarda ve tabii dönüşebildilerse etüt eğitim merkezlerinde veya akademik liselerde veya eğer o da olduysa özel eğitim, özel okullarda görevlerine devam edecekler.

Hatta biz bu akademik lise uygulamasıyla birçok kurumun buna dönüşecek dershanenin akademik liseye dönüşecek birçok dershanenin akademik liseye dönüştükten sonra ayrıca öğretmen ihtiyacı duyacaklarını, çünkü 15 saat yüz yüze eğitim zorunluluğu getiriyoruz, 15 veya 20 saat. Dershane sektöründen bir grup '20 saat bizim için uygun' derken bir grup, biraz daha '15 saat, yüz yüze 15 saat de uzaktan eğitim olsa biz işimizi daha kolay yaparız, bu dönüşüm daha rahat gerçekleşir' diyorlar. Onu çalışıyoruz. Ama her halükarda 15 saat de olsa 20 saat de olsa akademik liselerde yüz yüze eğitimi getirdiğimiz zaman ayrıca bir öğretmen ihtiyacı da doğabilir o kurumlarda. Dolayısıyla belki oraya öğretmen takviye etmek gerekir.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!