15 metrekareden dağılan iyilik

Güncelleme Tarihi:

15 metrekareden dağılan iyilik
Oluşturulma Tarihi: Aralık 10, 2021 18:30

Erzan Aktar İstanbul Medeniyet Üniversitesi’nde göç sosyolojisi üzerine doktora çalışması yapıyor, aynı zamanda bir gezgin. 25’ten fazla ülke 120’den fazla şehir gezdikten sonra rotasını köy okullarına çevirdi. 2009 yılında sosyal sorumluluk projesi olarak başladığı ‘köy okullarına kitap desteği’ büyüdü, 'Bir Kitap Bir Gelecek Derneği'ne dönüştü. Aradan geçen 12 yılda 280 okula yardım eli uzatıp on binlerce çocuğa ulaşan Aktar, 15 metrekarelik ofisinden 7 bölgeye yardım eli uzatmaya devam ediyor.

Haberin Devamı

Gezginliğinin kendisine farklı hayatları keşfetmekle ilgili önemli tecrübeler kattığını söyleyen Erzan Aktar; “Köy okulları özelinde bir şeyler yapma fikri aslında bir arkadaşımın ‘Van’da bir okul var biz aramızda kitap toplayıp buraya gönderelim mi?’ demesiyle doğdu. Bütün arkadaşlarıma mesaj attım, zincir bir anda büyüdü kısa sürede evimin salonuna sığmayacak kadar kitap geldi. O okula gönderdim ben onları, elimde kalanları da başka okullara gönderdim sonrasında kendimi sürekli bu tarz projeler üretirken buldum.

15 metrekareden dağılan iyilik
“HARÇLIKLARIMDAN ARTTIRIYORDUM”
Beni devlet okuttu, başarı burslarıyla okudum. Orta gelirli bir ailede büyüdüm. Lisans öğrenciliğim zamanında harçlıklardan artıyordum. Bazen de bursumun yarısıyla kargo ücretlerini ödüyor, kalan yarısını da iki ay biriktirip okullara ziyaret yapıyordum. Şimdi de 10 arkadaş dışarıdan yemek söylemek yerine o parayı birleştirip çocuklara harcıyoruz.”
15 metrekareden dağılan iyilik
“ÖNEMLİ OLAN YARDIMIN BÜYÜKLÜĞÜ”
İstanbul Ataşehir’de kiraladığı 15 metrekarelik dükkanı dernek ofisine çeviren ve oradan köy okullarındaki çocuklara yardım eli uzatan Erzan Aktar; “Çok fazla koli oluyor. Artık evime sığmadığı için böyle bir yere ihtiyaç vardı. Küçük ama işimizi görüyor önemli olan ofisin değil yardımın büyüklüğü.”
15 metrekareden dağılan iyilik
“ÇOCUKLARA HAYAL VERMEK İSTİYORUM”
Çocukken okuduğu Khaled Hosseini’nin Uçurtma Avcısı romanının kendisini çok etkilediğini söyleyen Aktar; Ben çok hayal kuran, hayallerini kitaplarla büyüten biriyim. Gezginliğim de hayallerimin peşinden gitmeyi sevmemden. Köy okullarındaki çocukların hayallerini merak ettim, onların hayallerini de kendi hayallerim gibi kitapla genişletmek istedim.
Uzak köylerdeki çocuklarla konuşurken ‘şuraya bir uçak inse nereye gitmek istersiniz?’ dediğimde çoğunun sadece yaşadıkları ilin merkezine gitmeyi hayal edebildiğini görüyorum. Ben daha ötesine gitmeyi hayal etsinler istiyorum. Mars’a gidebileceğini hayal ettirecek anahtarı onlara vermek için bunu yapıyorum” diyor.

BAKMADAN GEÇME!