Yıldızlar ve miniklerde defalarca Türkiye birincisi, gençlerde ikincisi olan İzmirli Burçin ve ailesinin hayatlarında sadece cimnastik var. Milli takımla Rusya, Portekiz, Bulgaristan, İsrail, Mısır’da yarışan Burçin, geçen yaz Karadeniz Oyunları’nda iki Rus’un ardından bronz madalya aldı. Burçin, ülkemize başarı kazandırmak için bakın nelerden vazgeçiyor.Æ Kaç senedir ritmik cimnastik yapıyorsun?Æ 8 senedir yapıyorum, iki senedir de milli sporcuyum.Æ Nasıl başladın?Æ Ağabeyimle 4,5 yaşımdayken uluslararası bir yarışmayı izlerken çok ilgi göstermişim. Israr edince ailem beni bu spora başlatmış. Sonra hiç bırakamadım. Çok seviyorum. Burada annesi söze karışıyor; Zaten sevmeden bu kadar fedakarlık yapılamaz.Æ Çalışma programın nasıl?Æ Okuldan 1,5 - 2 gibi çıkıyorum, salona gidip akşam 8,5’a kadar antrenman yapıyorum. Hafta sonları 9-10’da gidip akşam saat 5’e kadar çalışıyoruz. Pazartesileri tatil. Yazın tam gün çalışıyoruz, bir hafta tatil yapıyoruz. Æ Sıkılıp, yeter demiyor musun?Æ İlk başlarda oluyordu ama şimdi olmuyor. Alıştım ve seviyorum. Æ Boş zamanlarında neler yapıyorsun?Æ Ders çalışıyorum, test çözüyorum. Derslerim iyi. Spor beni kötü etkilemedi.Æ Bundan sonra hangi yarışmalar var?Æ Türkiye ve Balkan şampiyonaları var. Ama hedefim olimpiyatlarda ilk üçe girmek.
RUSLAR CİMNASTİK ARASI EĞİTİM GÖRÜYORÆ Katıldığın yarışlarda neler dikkatini çekiyor?Æ Özellikle Ruslar çok tempolu ve disiplinli. Neredeyse kusursuz yapıyorlar tüm hareketleri. Æ Nedir onların sırrı?Æ Onlar bizden daha çok çalışıyor.Æ Nasıl yani? Sen de bütün gün çalışıyorsun, onlar uykuda da mı çalışıyor?Æ Onlar sabahtan akşama kadar çalışıyor. Bildiğim kadarıyla okula gitmiyorlar, aralarda salona gelen öğretmenlerden eğitim alıyorlar.
İYİ SALONLARI SADECE YARIŞMALARDA VERİYORLARÆ Peki ritmik cimnastik nasıl bir spor? Başarılı olmak için neler gerekiyor?Æ Öncelikle çok istemek gerekiyor. Sonra vücudun esnek ve zayıf olması gerekiyor. Ritm duygusu da gerekiyor. Ben 4 yaşında piyano öğrenmişim. Onun da etkisi olmuştur. Æ Sence Türkiye’de ilgi var mı bu spora?Æ İlgi artıyor, ama yeterli değil. Yurtdışında da bu sporda daha çok bilinmeye başladık. Æ Sence neden dünya çapında sporcular yetiştiremiyoruz? Æ Çalışma saatlerimiz artmalı. Çalışacak salon bulmak zor. Mesela İzmir’de iyi bir cimnastik salonu yok. Aslında var ama sadece yarışlarda açıyorlar. Antrenman için vermiyorlar. Çalıştığımız salonun tavanı alçak.
EKMEK VE HAMUR İŞİ KESİNLİKLE YEMİYORUMÆ Devamlı
diyet yaptığınız doğru mu?Æ Bu spor için kilo almamak gerektiğinden hamur işi, ekmek yemiyoruz. Hatta şu aralar küçük bir sakatlık geçirdiğimden 1,5 kilo fazlam var onu vermem gerekiyor.Æ Senin 1,5 kilo vermen mi lazım? Ben atayım kendimi bir yerlerden. Neler yiyorsunuz?Æ Sabahları çok güzel kahvaltı ediyoruz her şeyi yiyebiliyoruz. Öğlen çorba, salata, ızgara, antreman arasında meyve veya meyveli yoğurt. Akşam ekmeksiz salata, çorba ya da süt, yoğurt, meyve gibi şeyler yiyoruz.Æ Canın bir şeyler çekmiyor mu?Æ Arada tatlı, çikolata çekiyor. Ama yerine meyve yiyorum. Bu sporu 23, en fazla 25 yaşına kadar devam ediyor. Ondan sonra antrenör oluyoruz.
SPORCU ÇOCUK OKULDA DAHA BAŞARILIÆ Sporla uğraşmak sana neler kattı?Æ Daha disiplinli oldum. Ne yapacağımı, ne yapmam gerektiğini iyi biliyorum. Kendimden eminim ve kendime güvenim fazla. Æ Senin çocuğun olsa, cimnastikçi olsun ve böyle çok çalışsın ister misin?Æ Evet isterim. Hatta onun antrenörü olmak isterim.Æ Kimi örnek alıyorsun?Æ Anna Bessanova ve Natalya Goginka var. Onlar gibi olmak istiyorum. Türkiye’den ise Şükran Taşüren ve Berfin Sütçü’yü örnek alıyorum. Bir de şunu söylemek istiyorum; Çimentaş Jimnastik Kulübümüzden Yakut Alca’ya ve Maya, Olga ve Oksana antrenörlerimize çok şey borçluyuz. Onlar çok disiplinli olduğundan bizler de onlara uyuyoruz ve başarılı oluyoruz.
