Tıp dünyası

Güncelleme Tarihi:

Tıp dünyası
Oluşturulma Tarihi: Ekim 10, 2000 00:00

Haberin Devamı

Tıbbiyeli ruhu

EGE Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıp Etiği ve Tıp Tarihi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Yard. Doç. Dr. Çağatay Üstün sorumluluğu çok ağır bir görevi yerine getirmenin heyecanını yaşıyor. Üstün, 1973'de kaybettiği Radyoloji Profesörü babası Emin Faik Üstün'ün 1964'te yayımlanan, tıbbiyelilik ruhunu ve gereklerini özetleyen ‘‘Tıbbiyeli (İyi insan - iyi hekim)’’ adlı kitabını, bazı düzeltmelerle 36 yıl sonra genç meslektaşlarına sundu. Ülkemizde ‘‘Tıbbiyeli’’ kavramının giderek erozyona uğradığı, hekimliğin toplumun bakış açısına göre değer kaybettiği, mesleklerinin övgü dolu geçmişlerinin unutulmaya yüz tuttuğu bir dönemi yaşadıklarını belirten Üstün, ‘‘Şimdi yaşadığımız bu tip sorunları, değer çatışmalarını 1964 yılında görüyormuşcasına ele alıp çözüm üretmeye çalışan Prof. Dr. Üstün, eserinde Tıbbiyeli'nin kendine özgü özelliklerini ve düşünce biçimini vurguluyor’’ diyor. Tıbbiyeli ruhunu canlandırmak, yaşatmak isteyenlere duyurulur.

Bu uyarıya kulak verin

Dr. Behçet Uz Çocuk Hastanesi'ndeki değişimi anlatan yazıma Zeki Avşar adlı okurum e - mail gönderdi. Avşar, hastanedeki gelişmelerin ümit verici olduğunu ama çok önemli bir sorunun atlandığını belirtiyor. Çocuk Hastanesi ile karşısında SSK Merkez Dispanseri'nin yer aldığı caddede, trafik kaynaklı hava ve gürültü kirliliğini hatırlatıyor.

DUYARLI okurumun yazdığına göre belediye otübüsleri günde en az 18 saat 60 desibel üzerinde gürültü yayıyor. Yayalara hiç şans tanımayan aynı belediye otobüsleri ve yolu kullanan diğer araçlar egzos gazlarıyla hava kirliliğine büyük katkı sağlıyor. Hava ve gürültü kirliliği içinde Dr. Behçet Uz'da bebekler ve çocuklar, karşı dispanserde de çoğu yaşlı hastalar şifa bulmaya çalışıyor.

AVŞAR, ‘‘Vatandaşın aramayla bulamadığı, iki sağlık kurumunun yer aldığı kör bir sokağı gürültü ve egzos gazına nasıl boğarlar?’’ diye soruyor. Yerinde bir soru, yerinde bir uyarı.

YETKİLİLERİN buna verilecek bir yanıtları, savunmaları vardır, umarım.

Estetikçi zekası

22. Ulusal Türk Plastik Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Derneği Kongresi dünyanın ünlü cerrahlarını İzmir'de buluşturdu. Yabancı uzmanlar konferanslarıyla ulusal kongreye uluslararası boyut kazandırdı. Dernek Başkanı Prof. Dr. Arman Çağdaş, yurtdışındaki kongrelerin çok pahalıya malolup herkesin katılamadığına dikkat çekti. Çağdaş, bu yüzden de yabancı bilimadamlarını davet ederek bilgi transferini ucuza malettiklerini söyledi.

İşin sırrı ne?

SYDNEY 2000 Olimpiyatı'nı avunacağımız birkaç madalya ve unutamayacağımız skandallarla geride bıraktık. Gazete manşetlerine geçen bir mucize de unutulacak gibi değil. Atletimiz Süreyya Ayhan'ın kalça çıkığına karşın yarıştığı mucizesi, ortopedistlerin kafasını karıştırmış. Karşıyaka Devlet Hastanesi Başhekim Yardımcısı Ortopedist Haluk Öztekin, bu mucizeye kafa yormuş, haberlerin içeriğiyle çözmeye çalışmış. Merak edenlere Dr. Öztekin'in yorumu:

‘‘BU atletimizin kalça çıkığı ve iki santimetre kısalığı Avustralyalı meslektaslarımız tarafından bizim bilemedigimiz hangi yöntemle yerine 'Tık' diye konmuş acaba? Çok merak ettim. Yorumlarda olsa olsa bir hata vardır diye uzun uzun düşündüm ve muhtemelen bu bin 500 metre atletimizin doğuştan olabilecek ve kısalığa yol açan bir kalça yarıçıkığı olduğunu, buna bağlı yani bacak eşitsizliği nedeniyle antrenmanda ağrılar çektiğini ve olimpiyat hekimleri tarafından ayakkabısı içine yükseltme konunca ağrılarının geçtiğine kanaat getirdim.

TABİİ ki bu bir varsayım. Ancak ortopedide kalça çıkığının yerine getirilerek kısalığın telafisi ameliyatsız mümkün değil. Bu mucizeyi aslında bizler de öğrenmek isterdik.’’

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!