Tıp dünyası

Güncelleme Tarihi:

Tıp dünyası
Oluşturulma Tarihi: Eylül 12, 2000 00:00

Nesrin COŞKUN
Haberin Devamı

Soruşturma modası

SAĞLIK sisteminde kurallar, gelenekler değişiyor, yeni modalar çıkıyor. Son moda da görevden alınanın ardından soruşturma açılması. Nedeni basit... Gerekçesiz görevden alınanlar. genelde yargı kararıyla dönüyor. Bunu engellemenin yolu da o kişi aleyhinde verilecek müfettiş raporu.

ÖRNEK 1: Atatürk Eğitim Hastanesi eski Başhekimi Mehmet Ali Önal bu çarka takılanlardan. Suç tarihi: 1997. Suçu: Kiracı adaylarının kiralık mutfakla da çalışabileceklerine ilişkin yemek ihalesi şartnamesine madde ekleyerek rekabeti önlemesi. Bu ve bundan sonraki ihaleler aynı şartnameyle yapılıp bakanlıktan da onay alınmasına karşın, Önal suçlu bulundu. Müfettişler Önal hakkında ‘‘Yöneticilik yapamaz’’ kararı verdi.

ÖRNEK 2: Sağlık Bakanlığı Çiğli Donanım Bölge Müdürü Nüfil Çetin hakkında da görevden alındıktan sonra soruşturma açıldı. Müfettiş Yaşar Rıza Gürel, Çetin'in hizmetinde ne kusur buldu, ne de usulsüzlük. Çetin'in İdare Mahkemesi'nde açtığı davayı kazanmasına hem bu rapor, hem de adının yer aldığı malum ‘‘Görevden alınacaklar listesi’’ etkili oldu. Üstelik görevden alınmada kamu yararının değil, siyasal tercihin gözetildiğini mahkeme kayıtlarına geçti. Sonra ne mi oldu? Müfettiş raporu ve yargı kararı farklı beklentiler içinde olanları memnun etmedi. Yürütmeyi durdurmayı kazanmasının ardından göreve iadesini bekleyen Çetin hakkında aynı suçlamalarla yine soruşturma açıldı. Aynı sorular, aynı savunmalarla yeni dosya hazırlandı. Suçlamalardan biri, Çetin'in işçi ve memurlara katkı payı almadan yani ücretsiz yemek vermesiydi. Fevzi Tıraş, Sinan Uzel ve Cahit Uçar'dan oluşan 2. müfettiş heyeti bu kez Çetin'i suçlu buldu. Çeşitli cezalara çarptırılması istendi. Sanırım bu rapor, farklı beklentideki kişileri memnun etti. Ama ardı ardına, aynı iddialarla soruşturmalar açılması kasıt fikrini güçlendiriyor. Sağlıkçılar tedirgin, güven kalmadı. Galiba öncelikle farklı değerlendirmelerle büyük yara alan müfettişliğe el atmak gerekiyor. Onlara güvenin yitirilmemesi, damgalanmamaları adına.

Boynuz kulağı geçti

EGE Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Cerrahisi Anabilim Dalı öğretim üyesi Prof. Dr. Erol Balık, on parmağında on marifet sanatçı cerrahlardan. 1970'li yıllarda kurulan ünlü Maça Beşlisi'nin solisti Balık'ın meslektaş eşi Yıldız Balık da ona şarkılarında eşlik ediyor. Kızı Deniz ve oğlu Gökhan da anne babanın izinde. Balık ailesi, geçtiğimiz günlerde Gökhan'ın başarısını kutladı. Gökhan, ‘‘Bilgisayarla Beste Yarışması’’nda 10 finalist arasından sıyrılarak birinci oldu. Ödülünü Milli Eğitim Bakanı Metin Bostancıoğlu'ndan alan Gökhan, ‘‘Boynuz kulağı geçer’’ deyiminin ne kadar doğru olduğunun da kanıtı oldu.

Psikiyatristler yine yaşadı

2000/2001 Öğretim yılı başladı. Ama öncesinde, özellikle kayıt döneminde o kadar çok ağlamalı telefon aldık ki. İlk kez bu yıl 7. sınıflara ek sınav, ikinci kurul hakkı verilmemesi mutsuzluk yarattı. Çocuğu tek dersten kalmış, yaz boyunca ek hak beklentisindeki veliler perişan. Bir üst sınıfa atlaması için sadece tek puan gereken bir öğrencinin bir yaş, kolejlilerin ise iki yaş küçükleriyle okumak zorunda kalacağını ağlayarak anlatan bir annenin üzüntüsü anlatılır gibi değil. Neye yansın? Bir yılın emeğine, masrafa mı, yoksa 5-6 zayıfı olan öğrencilerin geçirilip, tek ders tembellerini tekrara mahkum eden ziyniyete mi?

VARDAN, yoktan anlamayıp ceplere göz diken koruma derneklerinin, ‘‘Bağış yoksa, kayıt ta yok’’ diyen devletin memuru okul müdürlerinin, torpilini bulup yaşamadığı sorunları yaşayanlara bıyık altından gülen başka velilerin, ‘‘İlla da şu kitapçıdan kitapları, bu mağazadan formaları alacaksın’’ dayatmalarının, yolu değil yokuşu gösteren yetkililerin, öğrenciliklerini, hatta anne baba olduklarını unutarak davranan öğretmenlerin yarattığı ortamda içlere sığmayan öfkeler var. Bunları telefonla aktaranlar sanırım eğitim kökenli bunalımlarından kurtulamayacaklar. Psikiyatristlere çok iş düşecek, bereketli bir yıl onları bekliyor.

Gönüllü sağlıkçıya gözaltı

SSK Tepecik Eğitim Hastanesi'nde adı gibi tamamen gönüllülerin yer aldığı mesai uygulaması kamuoyunda takdir buldu. Ancak uygulamada suistimal olasılığına karşı sistem gözetim altında. Normal ve gönüllü mesai uygulamalarındaki ameliyat ve poliklinik muayene sayıları sürekli karşılaştırılıyor. Gönüllüdeki ameliyat sayısı normali geçen doktorun vay haline. Öte yandan ameliyat randevularının eritildiği hastanede eczane kuyrukları erimiyor. Nedeni de eczacı yokluğu. Bu yüzden emekli eczanesi kapatılmış durumda.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!