Kara leke kaygısı

Güncelleme Tarihi:

Kara leke kaygısı
Oluşturulma Tarihi: Mayıs 15, 2000 00:00

Haberin Devamı

Trilyonluk naylon fatura ve hayali ihracat vurgunlarının ortaya çıkarılması, dürüstlüğüyle ün yapan İzmirli işadamlarını yaraladı.

MALİ Polis'in 5 trilyonluk hayali ihracat ve 67 trilyonluk naylon fatura operasyonu, doğruluğu ilke edinmiş iş dünyasında bomba etkisi yarattı. Bu yollardarn haksız kazanç sağlanmasını önlemek için arayışlar başladı.

Çürük elmalara önlem

İZMİR Ticaret Odası, İzmir Ticaret Borsası ve Ege Bölgesi Sanayi Odası başkanları, aralarındaki ‘‘Çürük elmaları’’ temizlemek için her türlü önlemi almakta kararlı olduklarını belirtti.

DEFTERDAR Mete Gönenç de gelişmelerle ilgili Maliye Bakanı ve İzmir Milletvekili Sümer Oral'a bilgi aktardıklarını belirtti, ‘‘Ankara'dan gelecek denetim elamanları konuyu mercek altına alacak’’ dedi.

Konu mercek altında

İTO'da bugün iş dünyasının her kesiminden temsilcilerle Defterdarlık görevlileri olayları değerlendirecek. Bu arada dürüst sanayici ve işadamını zora sokan, çoğu İzmir dışından sahtekárlar için operasyonlar da sürüyor.

NAYLON fatura kullanan şirket hem KDV ödemekten hem de gelir vergisinden kaçıyor. Yani şirketin kasasına giren paradan tek kuruş çıkmıyor, mali sistem büyük darbe yiyiyor. Dolayısıyla vergi vermeyen firma rakiplerine oranla daha düşük fiyatlarla haksız rekabet de yapıyor. 10. sayfada

İTO Başkanı Demirtaş,

Haksız rekabet yüzünden dürüst çalışanlar büyük zarar görüyor.

EBSO Başkanı Akkan,

Maliye denetimini artırmalı, çuvallar dolusu faturanın nerede basıldığına bakılmalı.

İTB Başkanı Özmen,

Bunlar İzmirli değil. Yine de yaşananlar İzmir'in adına yakışmıyor.

ŞİRKET, örneğin 10 milyarlık mal alıyor. Aldığı malın KDV'si ise 1 milyar 700 milyon lira. Bu malı 11 milyar 700 milyon liraya mal etmiş oluyor. Malı yüzde 40 kárla sattığını düşünürsek, alıcıya 14 milyar+KDV olarak fiyat çıkarıyor. Bunun KDV'si ise 2 milyar 380 milyon lira. Girişteki ve satıştaki KDV farkı ise 680 milyon lira. Şirket bu farkı devlete ödemek zorunda. Ancak şirket 680 milyon lirayı ödememek için naylon fatura alıyor. Bu naylon fatura, hizmet bedeli olarak kesiliyor. Bu fatura şirketin giderlerinde yer alıyor. Naylon faturayla satıştan elde ettiği 5 milyar liralık kárı da gelir olarak göstermemiş oluyor. Hem KDV, hem de gelir vergisi ödemekten kurtuluyor.

HAYALİ ihracatta ise şirket, ihraç kaydıyla hammadde ithal ediyor. İhraç kaydıyla aldığı için gümrüksüz giriş yapılıyor, dolayısıyla vergi ödemiyor. Bu hammaddeyi fabrikasında işliyor. İşledikten sonra dış tiracet şirketi statüsünde kurulan paravan şirkete, malı satmış gibi fatura ediyor. Ardından işlediği malı iç piyasaya sürüyor. Paravan şirket aracılığıyla malı ihraç etmiş gibi gösterdiği için vergi iadesi alıyor. Hammadde gümrüksüz alınması nedeniyle mal da ucuza mal oluyor ve iç piyasada haksız rekabete yol açıyor.

İZMİR Ticaret Odası Başkanı Ekrem Demirtaş, son dört ayda İzmir'de 67 trilyonluk naylon faturanın ele geçirilmesi ve trilyonlarca liralık hayali ihracatın tespit edilmesinin çok üzücü olduğunu söyledi, ‘‘Etkin bir denetim olmadığı için bunlar yaşanıyor. Maliye, bilgisayar ağıyla çapraz kontrol yaparak, bunları tespit edebilir. Ancak Mali Polis'in operasyonlarıyla naylon faturalar ve hayali ihracat ortaya çıkıyor. Ayrıca adil ve ödenebilir bir vergi sistemimizin olmaması da naylon fatura ve hayali ihracatta etkili. Maliye eksikliklerini gidermeli. Biz İzmirli işadamları olarak, bu tür olayların yaşanmasından hem üzüntü duyuyoruz, hem de haksız rekabete yol açmasından dolayı rekabette zorlanıyoruz’’ dedi.

Sanayici temiz

HAYALİ ihracat ve naylon fatura olaylarına karışanların üyesi olmadığına dikkati çeken EBSO Başkanı Atıl Akkan, İzmirli sanayiciler olarak gelişmelerden endişe duyduklarını belirtti, şunları söyledi:

‘‘BU şirketler paravan. Bir masa sandalye ile trilyonlarca liralık naylon fatura kesiliyor. Ticaret Sicil'e kayıtlı olup olmadıkları bile belli değil. Bir şirkete ancak 3-5 koçan fatura verilebilir. Oysa yakalanan şirketlerde çuvallar dolusu naylon faturalar ele geçiyor. Burada bakılması gereken, faturaların hangi matbaalardan elde edildiği. Bu matbaatlar ortaya çıkarılmalı. Paravan şirketlerin hangi şirketlerle çalıştıkları tespit edilmeli. Maliye teşkilatı denetimlerini artırmalı. Naylon fatura ve hayali ihracatın kökü ancak bu şekilde kazınabilir.’’

NAYLON fatura ve hayali ihracata adı karışan kişilerin İzmirli olmadığına dikkati çeken Ticaret Borsası Başkanı Hasan Özmen, ‘‘Bu tür olaylara İzmir dışından gelenlerin karıştığını görüyoruz. Yine de yaşananlar İzmir'in adına yakışmıyor’’ dedi. Bu konuda İzmir Ticaret Odası ve Ege Bölgesi Sanayi Odası'nın birlikte hareket ederek, bu kişileri aralarında barındırmamak için çalışmalara başlayacağını söyleyen Özmen, ‘‘Örneğin borsamıza kayıt yaptırmak isteyen kişi ve kuruluşları inceledikten sonra kaydını yapacağız. Bizler en azından böyle bir otokontrol sistemi oluşturmalıyız’’ dedi.

Hayali daha çok

OPERASYONLARIN süreceğini belirten İzmir Mali Şube yetkilileri ise 336 firmanın mercek altında olduğunu söyledi, ‘‘Son dört ayda 67 trilyonluk naylon fatura ele geçirdik. Yaklaşık 6 milyon 250 bin dolarlık hayali ihracat yapıldığını tespit ettik. Operasyonlarımız sürecek, bu rakamların çok daha üzerine çıkacağımızı biliyoruz. İzmir'de haksız kazanç elde etmek isteyenlere göz açtırmayacağız. İzmir Deftardarlığı ile koordineli olarak çalışmalarımızı sürdürüyoruz’’ diye konuştu.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!