Endişeli başladı şimdi herkes mutlu

Güncelleme Tarihi:

Endişeli başladı şimdi herkes mutlu
Oluşturulma Tarihi: Aralık 11, 2012 02:19

Haberin Devamı

Marmaris, Bodrum, Datça, Fethiye, Gökova... Muğla’nın çoğu ilçesi adeta turizm cenneti. Yazları eğlence, kalabalık, dans, gece hayatı demek... Yatağan ise, tam tersi kendi halinde, etrafındaki eğlenceli hayatın aksine daha durağan. H.M. (14), M.Y. (17), M.Ç. (16), A.Y. (17). Yatağan’da aynı mahallede bir süre öncesine kadar okullarına devam eden, ailelerinin küçük kızlarıydı. Dördünün de ailesinin hikayesi birbirine benziyor. Zor hayatlar, kıt kanaat geçim, iş bulduğunda çalışan babaları, ev hanımı anneleri....

Yeni hayat özentisi
Ne olduysa H.M. hariç diğer kızlar son bir yılda çeşitli sebeplerden okullarından ayrılmalarıyla oldu. Bütün günlerini birlikte geçirmeye başlayan kızlar, zamanla ellerinden düşürmedikleri cep telefonlarıyla, başladıkları sigarayla isyana dönüşen hayatlara başladı. Yaşam şartlarının altında ezilen ailelerini beğenmemeye başlayan kızlar zamanla yeni hayatların peşine düştü. Aralarında zaman zaman evden kaçıp geri getirilen, babası cep telefonunu satınca intihara kalkışanlar da oldu evde kimseyle konuşmayan da.

Haberin Devamı

Kaçış planı yaptılar
Aileleri ve çevrelerine sürekli özgür ve rahat bir hayat sürmek, kendi işlerini kurmak istediklerini söyleyen dört kafadarın gece sabaha kadar süren sms trafiği, önce bu hayat için kaçış planına, M.Y.’nin babasının kredi kartını almasına, çarşıdan dört bavul alınmasına kadar uzadı. Ailelerinden gizlice eşyalarını toplayan kafadarlar, 1 Aralık’ta dersaneye gitme bahanesiyle evden çıktı ve soluğu İzmir-Muğla Karayolu’nda aldı. Durdurulan otobüse binmeleriyle başlayan yolculukları ise Marmaris’de MOBESE kameralarına yakalanıncaya kadar sürdü.

Endişeli başladı şimdi herkes mutlu

Ve iknaya bir gece yetti
Sonunda kafadarların ikna olmalarına bir gece yetti. Geceyi Muğla Aile ve Sosyal Politikalar il Müdürlüğü’ne bağlı yurtta geçiren genç kızlar psikologlarla da konuşunca evlerine dönmeyi kabul etti. Psikologların görüştüğü kızlardan M.Y ve M.Ç dün akşam ailelerine kavuştu. Dedesi İsmail Y.’nin elini öpen, babası Hüseyin Y.’ye de sarılan M.Y, okuyup elektrik mühendisi olmaya söz verdi. M.Y. en çok ailesini özlediğini, en çok yemek yapmakta zorlandıklarını söyledi. A.Y. evrakları yetişmediği için ailesine kavuşmak için bir gece daha beklemek zorunda kalırken 14 yaşındaki H.M’yi ikna çalışmaları sürüyor.

Haberin Devamı

Ve yürek dağlayan öyküler
 Kaplancı Köyü’nden olan Hüseyin Y. 20 yıl önce Fadime Hanım ile evlendikten sonra Yatağan’a yerleşti. Bir meşrubat fabrikasında 12 yıl çalışan Hüseyin Y. geçirdiği iş kazasından sonra omurlarındaki 7 platin yüzünden işsiz kaldı ve yevmiye karşılığında işlerde çalışmaya başladı. Geçim sıkıntısı dışında bir huzursuzlukları olmadığını söyleyen Hüseyin Y. kızları M.Y’yi üzmemek için ellerinden geleni esirgemediklerini belirterek, “Elektronik mühendisi olmak istediği için açık lisenin elektrik bölümüne devam ediyordu. Ama bir aydır çok değişti. Lüks hayata özenmeye başladı. Cep telefonu elinden düşmüyordu. Bir gün kızdım telefonunu sattım o kadar ağladı ki kıyamadım yenisini aldım ama aldığım gün evden kaçtı. Limiti topu topu 370 TL olan kredi kartımı almış, 300 TL’sini harcamışlar. O parayla bavul ve giysi almış” dedi.

Haberin Devamı

Endişeli başladı şimdi herkes mutlu

İş bulduğu zaman çalışıyor

 Ekmek parası derdine 2004 yılında Osmaniye’den Yatağan’a göçen, son yıllarda iş bulabildiği zaman çalışan, bulamadığı zaman ise evinde oturan Hasan Y. ise kızı A. için, şunları söylüyor: “Ortaokulda dersleri çok iyiydi. Çok çalışkan bir kızdı. Sürekli teşekkür getirirdi. Ne olduysa liseye başladığı zaman oldu. Ortam bozuktu. Devamsızlıktan kaldı. Ondan sonra iyice tuhaflaştı. Agresifleşti,mutluluğu dışarıda buldu. Evde oturmaktan sıkıldığı için çalışmak istedi ancak kısa süre içinde birkaç iş değiştirdi. Zengin olma, kendi işini kurma gibi hayalleri vardı. Bunlar kolay olsaydı şimdiye kadar biz kendi işimimi kurup iş bulduğumda el kapısında çalışmak zorunda kalmazdım.”

Haberin Devamı

Hem anne hem de baba

H.M’nin büyük bir market zincirinin deposunda çalışan babası Fethi M. ise 2007 yılında eşini kaybettikten sonra çocuklarına hem anne, hem baba olmaya çalıştığını dile getirdi. Fethi M., “Anne eksikliğini dolduramam belki ama elimden gelen herşeyi yapıyorum. Kıt kanaat geçinmemize rağmen eksikleri olmasın diye çırpınıyorum. Bir aydır tuhaf şekilde dolaşıyordu evde. Sanki başka bir dünyadaydı. Okula gidiyordu ama aklı başka yerdeydi. Aslak kızgın değilim”
diye konuştu.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!