EBSO’nun bir ayağı dışarda

Güncelleme Tarihi:

EBSO’nun bir ayağı dışarda
Oluşturulma Tarihi: Şubat 23, 2000 00:00

Haberin Devamı

Enerjisinin yarısını içerde, yarısını ise dışarda harcayarak Avrupalı yatırımcıları İzmir’deki Organize Bölge’lere çekecek.

EGE Bölgesi Sanayi Odası, Avrupa Birliği adaylığına sıkı hazırlanıyor. Masalar oluşturan, üyelerini eğitmek için seminerler dizisi programlayan, faaliyetini AB standartlarına uydurmaya çalışan oda, enerjisinin yüzde 50'sini de Avrupa'da harcama kararı aldı.

BUNUN yolu da yabancı ülkelerdeki işadamlarıyla birebir bağlantı kurmaktan geçiyor. Bu bağlamda bir dizi yurtdışı gezisi planlayan EBSO, komşu ülke Yunanistan'la başlıyor. Gezinin siyasi ve ticari amaçlı olduğunu anlatan EBSO Başkanı Atıl Akkan, ana hedefin adalarla kıyı ticaretini başlatmak olduğunu söylüyor. Başarılı sonuçlanırsa 1 milyar dolar ihracat sözkonusu. Adaların bize uzaklığı yarım saat bile değil, oysa Atina'ya ulaşmak için 9-10 saat mesafeyi göze almak zorundalar. Hesaplamış Atıl Akkan. Adalarda toplam 500 bin yatak var. Bu da 1 milyon nevresim, 1 milyon yastık anlamına geliyor. Sütü, yağı, hindisi, portakalı da var bunun. ‘‘Yarım saatlik Ege dururken, neden 10 saatlik Yunanistan'a gidilsin'' diyor.

EBSO'nun Nisan ayı rotasında ise Brüksel, Frankfurt ve Düsseldorf var. ‘‘İki amacımız var'' diyen Başkan Akkan, öncelikle Ege Bölgesi'nin potansiyelini AB'deki işadamlarına anlatıp, İzmir'de sayıları 20'yi aşan organize sanayi bölgelerini tanıtacaklarını söylüyor. Yani organize bölgelere yabancı sermaye çekmek birinci amaç. İkincisi ise bölgenin KOBİ'lerini tanıtmak. Özellikle yabancı firmalarla evlenmek isteyip de tek başlarına başaramayan KOBİ'lere EBSO çöpçatanlık yapacak.

AMA hepsinden önemlisi Brüksel'deki AB çevre fonlarından yararlanıp Kemalpaşa Organize Sanayi Bölgesi'nin arıtmasına kaynak sağlamak. Bu gerçekleşirse Gediz kurtulacak.

Zeytinyağı atağı

VAR yılı, yok yılı, ucuz kaldı, fiyat arttı, stok kabardı, denize mi dökelim derken, hemen hiçbir dönemde yüzü gülmeyen altın sıvımız zeytinyağını layık olduğu tahta oturtmak için Altınoluk Belediyesi kolları sıvadı.

ÜLKEMİZİN, hatta dünyanın en iyi zeytinlerinin elde edildiği Edremit Körfezi'nin cazibe merkezi Altınoluk, bu amaçla Nisan ayında uluslararası bir sempozyum için hazırlanıyor. Sempozyumda sadece zeytinyağının üretim ve sorunları değil, bu nadide sıvının sağlığa yararlarının da altı çizilecek. Tabii, hepsinden önemlisi dış ticaretini artıracak stratejiler ortaya konulacak.

PORTEKİZ, İtalya, İsrail ve Yunanistan gibi üretici ülke temsilcilerinin de katılacağı bu sempozyumun sonunda, zeytinyağını geniş kitlelere benimsetmek için ilginç bir de yarışma var. Yemek yarışması. Ege'ye özgü birbirinden lezzetli zeytinyağlı yemekleri tanımak istiyorsanız Nisan ayını bekleyin. Kolay değil, zeytinyağının adını verdiği yemekler dizisi Ege'den başka nerede var.

İthal otomobille güvendeyiz

GEÇEN hafta yerli malı tüketimi için kampanya başlatan Ulusal Sanayici ve İşadamları Derneği USİAD'ın Ege Bölge Başkanı Ahmet Ertem'in 15 milyarlık Hyndai Sonata otomobilinden sözedip, ‘‘Ertem savaşın neresinde'' diye sormuştuk. Ertem yazımıza alınmış, hemen cevap verdi; ‘‘Otomobili normal fiyatından 3 milyar daha ucuza buldum. Ayrıca emniyet açısından da yerli otomobiller bu kadar güvenli değil'' diyor.

‘‘YANİ otomobilde ithalata evet mi?'' sorumuzu ‘‘Aynen öyle'' diye yanıtlıyor Ertem. Ve ekliyor, ‘‘Keşke bizim otomobillerimiz de emniyet açısından yeterli olsa.''

OTOMOBİLİNİN derneğin yönetim kurulunda da uzun uzun tartışıldığını anlatan Ertem, ‘‘Canımızı başka türlü güvence altına alamayacağımız için, açıkçası ben eleştirileri göze aldım'' diyor. O halde neyi tartışıyoruz? Ertem'e göre kaliteyi. Eğer kalitelisini üretemiyorsak, üreteninkini satın alalım. Ama lütfen kendi peynirimizi, sarmısağımızı yiyip, kendi tekstilimizi giyelim. Bunu yaparsak mesafe alırız.

ÜLKE ekonomisindeki gidişatın, ancak ithal çılgınlığına engel olunabilirse çözüleceğine inandığını söylerken, ‘‘İthalata değil, gereksiz ithalata karşıyız. Halkımızın iyi şeylere layık olduğunu biliyoruz'' diyor. Son 30 yıldır topyekün verilen bilinçle hepimizin bilerek ya da bilmeyerek lüks ithal mallara şartlandırıldığımızı anlatırken, bir de söz veriyor işadamı; ‘‘Ben ekonomik kurtuluş savaşı olarak adlandırdığımız bu savaşın, ihtiyaç duyulan her mevziinde beklentisizce üzerime düşen görevi yapmaya hazırım. Eğer inandırıcı olacaksa, borcu biter bitmez arabamı satabilirim.''

AMAN Sayın Ertem, kesinlikle böyle bir talebimiz olmadığının altını çizerim.

Atatürk Organize kitabı

TÜRKİYE'ye model oluşturan Atatürk Organize Sanayi Bölgesi'nin tanıtımındak eksikliği giderecek kitabın hazırlıkları tamamlanmak üzere. Dünya ile globalleşme çerçevesinde ve AB'ye girme aşamasında bölgenin geniş anlatımının ve bölgede yeralan 495 sanayi tesisinin kimlik bilgilerinin yeraldığı kitap, Türkçe-İngilizce olarak basılıyor. Açı Reklam'ın hazırladığı 204 sayfalık tanıtım kitabı, Türkiye'nin dört bir yanına ve dünya ekonomisine belge olarak sunulacak.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!