Güncelleme Tarihi:
Kadın doğum uzmanı doktor, kürtajını 3'üncü kezde gerçekleştirdiği için kendisini dava edip kaybeden hastası aleyhine 4 milyarlık tazminat davası açtı.
İKİNCİ çocuğuna hamile kalan Ferah Ünveren, kürtaj için Karşıyaka'da Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Dr. Filiz Ertan'la anlaştı. Hastadaki anatomik bozukluk yüzünden muayenehanede kürtaj yapılamayınca, Ertan, Ünveren'i çalıştığı Menemen Devlet Hastanesi'ne götürdü, yine sonuç alınamadı.
Başkasına gitti
HASTA Özel Çınarlı Hastanesi'ne yatırıldı, kürtaj başka hekimlerin de katılımıyla karından girilerek gerçekleşti. Spiral takılan Ünveren'in ilaç tedavisine karşın kanaması ve ağrıları sürdü. Sorunun spiralden kaynaklandığı söylenen Ünveren, Dr. Atilla Orhan'a başvurdu.
Yeniden ameliyat
KARŞIYAKA Devlet Hastanesi'nde yine masaya yatıp spirali çıkarılan ve şikayetleri biten Ünveren, ‘‘Yaşama arzumu kaybettirdi'' diyerek Dr. Ertan aleyhine açtığı 3,2 milyar liralık tazminat davasını kaybetti.
Rolleri değişti
BU kez Dr. Ertan mahkemeye başvurdu, Ünveren'in kariyerine ve kişilik haklarına saldırıda bulunduğunu iddia ederek 4.2 milyar liralık tazminat davası açtı. Taraflar bir kez daha yargıç önüne çıkacak.
Dört kez masaya yattım
33 yaşındaki Ferah Ünveren, biri muayenehanede olmak üzere dört kez ameliyat masasına yattığını belirterek, ‘‘Daha önce iki kez Atatürk Devlet Hastanesi'nde kürtaj oldum. Dr. Ertan'a bunu belirttim, bünyem zor kabul etse de spiral taktırmak istediğimi söyledim. Ancak üçüncüsünde başarılan bir kürtaj, doktorun beceriksizliğidir. O güne kadar hiçbir doktor anatomik bozukluğum olduğunu söylemedi. Fiziksel ve ruhsal acı çektim, bu yüzden davacı oldum ama kaybettim. Ben bunalım yaşadığımı kanıtlayamadım'' dedi.
Kişiliğine saldırıldı
DOKTORUN dava dilekçesinde Ünveren'in gerçek dışı uydurma beyanlarla yıllarca çalışan Ertan'ın mesleki kariyerine ve kişilik haklarına saldırıda bulunduğu için maddi ve manevi tazminattan sorumlu olması gerektiği belirtildi. Hakkındaki asılsız suçlamaların Dr. Ertan'ın çalıştığı Menemen Devlet ve Özel Çınarlı hastanelerinde yayıldığı kaydedilerek, ağır ithamlarla doktorun yıpratıldığı, manevi huzurunun, mesleki kariyerinin, kişilik haklarının ağır şekilde rencide edildiği öne sürüldü.