Güncelleme Tarihi:
Ege Tarımsal Araştırma Enstitüsü'ndeki üç gün sürecek toplantının açılışına Menemen Kaymakamı Turgut Subaşı, Ege Tarımsal Araştırma Enstitüsü Müdürü Selim Tokmak, Uluslararası Tarımsal Araştırma Eğitim Merkezi (UTAEM) Müdürü Dilek Kahraman, UTAEM İdari Koordinatörü Mehmet Yılmaz ve UATEM Teknik Koordinatörü Yıldırım Kayam, Tarımsal Araştırmalar ve Politikalar Genel Müdürlüğü'nden Dr. Arzu Ünal ile Türkiye başta olmak üzere Hollanda, Polonya, İspanya, Avusturya, Azerbaycan, Almanya, Estonya, Bulgaristan, Slovakya, Fransa, Gürcistan, Macaristan ve İtalya'dan konunun uzmanı 20 kişi katıldı.
Toplantının açılış konuşmasını yapan Kaymakam Turgut Subaşı, Türkiye'nin tarım yönünden zengin, bilimsel yönden tecrübeli bir ülke olduğunu söyledi. Toplantıya katılan ülkelerin tarımsal gen alanındaki tecrübeler ve bilgi birikimlerini paylaşılacağını belirten Kaymakam Subaşı, “İlçemizde tarım yönünden iki tane önemli araştırma enstitümüz var. Bunlar da çok yoğun bir şekilde uluslararası düzeyde çalışmalarını sürdürüyor. Temennim bilgi ve tecrübelerin ülkeler arasında paylaşılması ve insanlığın mutluluğuna hizmet edilmesi” dedi. Daha sonra toplantıya katılanlar, “Bitki Genetik Kaynakları” konusunda bilgi alışverişinde bulundu.
Toplantının öğleden sonraki bölümünde ise Ege Tarımsal Araştırma Enstitüsü bünyesindeki Ulusal Gen Bankası, Bitki Genetik Kaynakları Bölümü ziyaret edildi, çalışmalar hakkında bilgi alındı.
Ege Tarımsal Araştırma Enstitüsü Müdürü Selim Tokmak, 1970 yılında açtıkları ‘Gen Bankası’ ile dünyada bu işe başlayan ilk ülkelerden biri olduklarını belirterek, “Şu an Avrupa'nın çoğu ülkesinde Gen Bankası bulunmakta ama bizimkiyle kıyaslanamayacak kadar küçük. Bu proje ile amaçlanan Azerbaycan'dan başlayarak tüm Avrupa'yı kapsayan ülkelerde bulunan ortak bitki gruplarının gen kaynakları hakkında elde ettiğimiz bilgileri birleştirerek insanlığın kullanımına sunmak olacak” dedi.
Endemik bitki tohumları paylaşılmayacak
Bu çalışmanın Türkiye'de bulunan endemik bitkilerin tohumlarının paylaşılacağı anlamına gelmediğini ifade eden Tokmak, “Endemik bitki türlerimiz Avrupa'dakilerden fazla. Yani böyle bir paylaşımımız olmayacak. Hazırlanan ve tüm ülkelerin imzaladığı bir protokol çerçevesinde ortak olan bitkilerin gen kaynakları hakkında paylaşımda bulunacağız. Mevcut bitki genetik kaynaklarını ürün grupları bazında ülkelerin ortak çıkarına değerlendireceğiz. Gen bankamızda bulunan tohumları karakterize ederek, hangi tohum ne kadar soğuğa dayanıklı, hangi iklim şartlarında yetişiyor gibi bu şekilde sınıflandırarak ihtiyaç olduğunda ihtiyaca göre seçim yapabileceğiz. Bunu kendi kaynaklarımızla da yapabilirdik. Fakat Avrupa'nın kaynakları ve bu işte fazla olmasa da tecrübelerinden faydalanacağız” diye ifade etti.
Tohumda yeterlilik oranı arttı
2000'li yılların başında tohum açısından Türkiye'nin yeterlilik durumunun yüzde 5 seviyesinde olduğuna dikkati çeken Tokmak, “Şu anda bu oran yüzde 60'ları buldu. Hatta tarla sebzelerinin tohumlarının yeterliliği yüzde 90 seviyesinde. Önümüzdeki yıllarda bu rakamlar çok daha yukarılara çıkacak. Ülkemiz bu konuda çok iyi yerlere geliyor. Tohumdaki bu gelişmelerin en büyük nedeni Gıda, Tarım ve Hayvancık Bakanlığı'nın desteğinin artmasıdır. Artık bir araştırmacı, başladığı projesini bitirene kadar çalıştığı kurumda kalabilecek. Herhangi bir sebepten dolayı projesi yarım kalarak başka yerlere gönderilemeyecek. Bu da bizim çalışmalarımız için iyi bir şey. Artık devlet kurumları özel sektörün önüne geçmeye başladı. Bugün buradaki proje sayesinde daha da ileri gideceğiz” dedi.