2009 kayıp 2010 umut

İHRACATÇI, sanayici ve ticaret kesiminden iş dünyası temsilcileri, geride kalan 2009’un yaşattığı sıkıntıları kabul ederken, 2010 yılında ayağa kalkmak için umudunu koruyor. İzmirli işadamları, ihracat ve sanayiye dayalı kentin toparlanabilmesi için hükümetten girdi maliyetlerini düşürmesini, vergileri makul seviyeye çekmesini ve “hasar tespiti” yaparak önemli sektörlere destek vermesini istiyor.

TERAZİNİN KEFESİ AĞIR

İzmir Ticaret Odası (İTO) Yönetim Kurulu Başkanı Ekrem Demirtaş, krizin dip noktalarının aşıldığına ilişkin pek çok göstergenin olduğunu belirterek “Geçmiş tecrübelerimiz bize her krizin mutlaka bir çıkışı olduğunu gösterdi. Yaşadığımız en büyük kriz dahi olsa, ihtiyatlı bir iyimserlik içinde olsak da, 2010 yılı için kurduğumuz terazide umutların yer aldığı kefe, karamsarlığa ağır basıyor ve yeni yıla iyimserlikle girmemizi sağlıyor” dedi.

BİZ KRİZDEN DAHA FAZLA ETKİLENDİK

Bu nedenle gelecek yıl için hükümetten önemli beklentilerinin bulunduğunu vurgulayan Demirtaş, iç talebin canlandırılması için ciddi adımlar atılmasını, yüksek girdi maliyetlerinin düzenlenmesini, KOBİ’lerin finansman ihtiyacının giderilmesini, kayıtdışıyla mücadele edilmesini ve vergilerin makul seviyelere çekilmesini istedi.

Rakamlar korkutuyor

İzmir gibi sanayileşmiş ve yüksek oranda dış ticaret yapan kentlerin diğer Anadolu kentlerine oranla krizden daha fazla etkilendiğine dikkat çeken Demirtaş, “Ama 2010 İzmir içinden de umutlu olduğumuz bir kent“ dedi. Eylül 2009’da açıklanan Orta Vadeli Çerçeve Programında, 2010’da yüzde 3.5, 2011’de yüzde 4 ve 2012’de yüzde 5 oranında küçülme tahmini yapıldığını hatırlatan Demirtaş, “Bu öngörüler ‘Bu kez 2001 krizinin sonrasını bile galiba mumla arayacağız’ dedirtiyor çoğumuza. Öte yanda resmi işsizlik beklentilerinin de, 2010’da yüzde 14.6, 2011’de yüzde 14.2 ve 2012’de yüzde 13.3 olacağı beklentisi gözümüzü biraz korkutuyor” dedi.

TÜRKMENOĞLU: ARTIŞ ÖNGÖRMEK İYİMSERLİK

Ege İhracatçı Birlikleri (EİB) Başkanlar Kurulu Başkanı Mustafa Türkmenoğlu, ihracatçılar açısından krizin şiddetinin devam ettiğini dile getirerek, krizden çıkmak için ulusal paranın değerli kalmasını engellemek için Türk lirasının en az yüzde 15-20 değer kaybetmesi gerektiğini ifade etti. Türkiye ihracatının daha üst seviyelere çıkabilmesinin önündeki engelin “fiyat tutturmak” olduğuna işaret eden bunun için döviz kurlarının gerçekçi bir seviyeye ulaşmasını istedi. Dünyada devam eden durgunluğa dikkat çeken Türkmenoğlu, “Ekonomik krizden dolayı Türkiye’nin eline geçen fırsat heba edildi. Rekabet gücü olmayan sanayinin ayakta kalmasına imkan yoktur. Türk lirasının değerli kalması hiçbir ekonomik veriye dayanmamaktadır. Türk lirası değer kaybetmezse, katma değer paylarına gelecek yüklere engel olunamadığı için 2010 yılı için ihracat potansiyelinin artmasını öngörmek iyimserlik olur” dedi.

Hükümetten destek istedi

EGİAD Yönetim Kurulu Başkanı Cemal Elmasoğlu, “2009 yılı bu açıdan değerlendirildiğinde Türkiye ekonomisinin hiç de yabancısı olmadığı kayıp yıllardan biri olarak değerlendirilebilir” dedi. İzmir’den özellikle Avrupa Birliği ülkelerine düzenli ve büyük miktarda ihracat yapan firmaların durgunlukla birlikte önemli ciro kayıplarına uğradıklarını anlatan Elmasoğlu, işsizlik ve yoksulluğun da arttığına dikkat çekti. “Bütün bu gelişmeler ışığında kayıp yıl olarak baktığımız 2009 un sonuna yaklaşırken krizin olumsuz etkilerinin azaltılması anlamında yapılanların hiçbir işe yaramadığını görebiliriz” diyen Elmasoğlu, ÖTV ve KDV indirimlerinin de geçici önlemler olarak kaldığını vurguladı.
Kalıcı değil
Yılın son çeyreğindeki iyileşmelerin kalıcı olduğunu söylemek için henüz çok erken olduğuna dikkat çeken Elmasoğlu, “Türkiye krizin başlangıcındaki iyimser tavırların nelere mal olduğunu bugün ekonomik göstergelerdeki olumsuz tabloya bakarak daha iyi anlaşılabilir. Her şeye rağmen iş dünyasının umutsuz olma lüksü bulunmamaktadır. Çünkü bizler üreteniz” diye konuştu.