Düşmanlık futbolumuzu büyütmez

Güncelleme Tarihi:

Düşmanlık futbolumuzu büyütmez
Oluşturulma Tarihi: Ocak 20, 2014 01:10

İlhan Cavcav, yabancı oyuncu sayısının arttırılması konusunda ısrarlarına açıklık getirdi.

Haberin Devamı

Gençlerbirliği Kulüp Başkanı İlhan Cavcav, yabancı oyuncu sayısı ile ilgili kuralın kendilerini sıkıntıya soktuğunu, sorun giderilmedikçe de kulüplerin ekonomik anlamda çok büyük zarar görmeye devam edeceğini söyledi. Ankara Hürriyet yazarlarından İhsan Kavak’a açıklamalarda bulunan Cavcav, Gençlerbirliği’nin yıllardır altyapıya önem veren bir kulüp olarak bilindiğini, yıldız adaylarını yetiştirerek Türk futboluna kazandırdığını belirtip, şunları söyledi:
“Bizim bu anlayışımızda bir sapma yok. Sağlam bir alt yapımız ve oyuncuları izleyen, bulan, yetiştiren bir ekibimiz var. Bugün, tesislerde 40-50 tane dışarıdan gelmiş oyuncu kalıyor. Belki bunların içinden 4-5’i kendini gösterip takıma girecek. Ama biz hepsine en yakın ilgiyi göstermek zorundayız. Herkes diyor ki (Gençlerbirliği’nin A takımında, kendi bünyesinden yetişen fazla oyuncusu yok). Bu kısmen doğru olabilir. Ama bugün Süper Ligde ve diğer tüm liglerde takımlara bakın çoğunda bu kulüpte eğitimini almış, buradan yetişmiş isimler forma giyiyor. Bunları da görmek lazım.”

Haberin Devamı

AVRUPA’DA OLMADIKLARI İÇİN SORUN ÇIKARIYORLAR

“Bu sene uygulanan yabancı oyuncu kuralı 6+0+4. Gelecek sene yabancı sayısı 5+3’e düşecek. Kulüpler, oynatamadığı 4 oyuncuya para veriyor. Lekiç, diye bir futbolcu aldık. 2 milyon Euro bonservis bedeli ödedik. Bize hiç katkısı olmadı. Kiralık gönderebilmek için 300 bin Euro daha verdik. 6 ay sonra yeniden gelecek. Parasını almaya devam edecek. Yabancıyı alırken de para ödüyoruz, gönderirken de. Üstelik yaşadığımız sıkıntıyı da bizler biliyoruz. Kulüpler olarak, bunun düzeltilmesi ve en azından 6+2+2’nin yeniden gelmesi için girişimde bulunduk. Federasyon, her kulüp onay verirse çalışma yaparız dedi. Bir tek Fenerbahçe karşı çıktı. İmza atmadı. Şimdi teknik direktörleri Ersun Paşa çıkmış, mevcut kural devam etsin diyor. Çünkü, ağa babaları öyle istiyor. Niye Fenerbahçe karşı çıkıyor. Çünkü kendileri Avrupa’da yok. Galatasaray Avrupa’da yoluna devam ediyor. Galatasaray Avrupa’da başarılı olursa, bu Fenerbahçe’nin işine gelmez. İstiyorlar ki Galatasaray’ın yabancı oyuncuları sürekli bir arada oynamasın. Kural nedeniyle, kopuk kopuk oynasınlar, form durumları yükselmesin. Eğer, kendileri de Avrupa’da olsaydı, inanıyorum ki ilk başta imzayı kendileri atardı. Fenerbahçe’nin, Galatasaray düşmanlığı yaparak, tüm kulüpleri ateşe atmasının bir anlamı yok. Türk futbolu düşmanlıkla büyüyemez, bir yere gidemez.”

Haberin Devamı

AĞIR FATURAYI TÜRK FUTBOLU ÖDEMEK ZORUNDA KALMASIN

“Fenerbahçe büyük bir kulüp ama bizler olmadan yaşayamaz. Bizi yenmeden şampiyon olamaz. Sadece Fenerbahçe değil, Galatasaray, Beşiktaş ve bütün kulüpler futbolun rengi. Ancak tehdit eder gibi yaklaşımlarla sorunu çözülmez, aksine işler daha da çıkmaz girer. Naklen yayın havuzunda da Anadolu kulüplerine haksızlık yapıldığı inancındayım. Şampiyon olan kulüp elbette mükafatını alsın ama paranın yarısının daha önceki şampiyonluklar için baştan ayrılıp, o takımlara verilmesi hiç adaletli değil.”
“Tüm kulüpler, ekonomik olarak zor durumda. Anadolu kulüpleri için tablo daha da vahim. Biz Gençlerbirliği olarak bir yılda 600-700 bin TL civarında hasılat geliri elde ediyoruz. Senede, 1 milyon TL’nin üzerinde saha masrafımız var. Bu durum aşağı yukarı tüm Anadolu kulüpler için geçerli. Doğru düzgün geliri olmayan kulüpler, döviz kurunun yükselmesi ile yabancı oyuncu konusunda büyük bir tehlike ile karşı karşıya. Oyuncuların ücreti artıyor, kulüpler göndermek istediği futbolcuyu iknada zorlanıyor. Yarın birgün, ödenmeyen ücretler, sözleşme fesihleri nedeniyle, kulüple oyuncu itilaflarından dolayı FIFA’daki dosyalarda artış olur, puan silme cezaları, küme düşürme tehditleri, Avrupa Kupaları’na katılmama gibi durumlar ortaya çıkarsa bunun faturasını Türk futbolu öder.”

Haberin Devamı

FUTBOLCUNUN HAKKIKNI GİTTİĞİ KULÜPTE BİLE KORURUM

“35 yıldır başkanım. Bu süreçte bir kez düştük hemen bir yıl sonra çıktık. Gençlerbirliği’nin çizgisi bellidir. Oyuncu yetiştirirken, gelecek vadeden isimleri de alıp getiririz. Belçika’dan 17 yaşında Doğan diye bir oyuncu aldık. Şubat’ın üçünde 18 yaşına girecek. 250 bin Euro verdik, başka bir takma satışında da geldiği kulüp yüzde 20 pay alacak. Bu sene belki oynayamaz ama gelecek sene için çok umutluyum. Uğur gibi Ahmet gibi altyapı ürünlerimiz bugün A takımda. Hacettepe’nin sağ bekini de alacağız. Artun diye genç bir çocuğumuz vardı. Sezon başında fazla oynatmadılar. Tecrübe kazansın diye Fethiyaspor’a verdik. Orada takip ediyorum, gollerini atıyor, iyi de oynuyor. Biz, ise bugün yerli forvet arıyoruz. Antrenörler hemen işin kolayına kaçıp transfer istiyor. Takımda, forma bekleyen oyuncular var. Belki oynadığı mevki olmayabilir ama o tür oyuncuları da kazanmak için farklı görevler verilip, deneme yapılabilir. Bunun örnekleri mevcut. Planlamayı iyi yaparsanız sorun yaşamazsınız. Oyuncu satıyor diye eleştiriliyoruz. Teklif gelince kafası karışan oyuncuyu nasıl tutacağız. Bizim verdiğimiz ile talip olan takımın önerdiği arasında büyük far oluyor. Sonuçta oyuncu, tercihini yapıyor ve yetiştiği kulübüne de para kazandırıp gidiyor. Soner’in Trabzon’dan alacağı konusunda bile pazarlık yaptım. Futbolcunun hakkını gittiği kulüpte bile korurum.”

Haberin Devamı

ANKARAGUCÜ’NÜN LİGE YÜKSELMESİ BİZE GURUR VERİR

“Her ay bir milyon TL’nin üzerinde, sigorta primi, vergi ödüyoruz. Bir kuruş borcumuz yok. Devletin bana ödül vermesi gerekir diye düşünüyorum. Futbol Federasyonu yetkilileri, centilmenlik ödülünü sizin yüzünüzden kaldırdık, çünkü sizden başkası alamıyor diye latife yaptı. Türk futboluna hizmet için varız. Ama bakıyorum, futbol federasyonu genel kurul öncesinde Fenerbahçe’ye, Trabzonspor’a 5’er milyon TL yardım yapıyor. Biz, altyapı kaynak fonundan yardım için talepte bulunuyoruz, 2 yıldır cevap da yok bir kuruş yardım da. Kulüpte, yabancı oyuncularla sözleşmeler yapılıyor, nerdeyse tüm koşullar futbolcu lehine. Ben, bu röportaj için kulübe erkenden geldim. 3 saatimi kulüpte geçirdim. Bir çok işi çözdüm. Benim gibi 5-6 yönetici her gün 3-4 saatini kulüpte geçirse, her işi çok daha kolay yürür. O yüzden, İlhan Cavcav’ın idaresini örnek gösteriyorlar.
”Atabey ile geleceği var diye iyi bir sözleşme yaptık. Tecrübe kazanması için de bir başka takımda oynamasını uygun gördük. A.Gücü ile görüştük. Oyuncu gözümün önünde olsun istedik. Menajerleri geldi, oyuncuya İspanya’dan talip var. 1.5 yıl sonra, 500 bin Euro vermeyi öneriyorlar, oraya götürmek istiyoruz dediler. Ben de kendilerine, şimdi 1.5 milyon Euro veriyorlarsa alın götürün dedim. 1,5 yıl sonra kimin nerede olacağını ben nereden bileyim. Oyuncuyu Ankaragücü’ne verecektik. Para pul da istemiyorduk. Ama oyuncu kendisi istemedi. Boluspor’dan da bir kuruş almadım. Ankaragücü’nün lige çıkması bize onur ve gurur verir. Onlara oyuncu konusunda da her türlü desteği sağlarız. İlkay Durmuş’u zamanında 100 bin Euro ödeyip aldık. U-19, U-18 Milli takımlarında oynadı. Bizimkiler, oyuncuyu istemedi. Bir çok kulüp talip oldu. 100 bin Euro talep ettim. Ankaragücü’nün sol beke ihtiyacı varsa gelsinler vereyim, bir kuruş da istemem.”

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!