Duruşmada savunma yapan sanığa müşteki sıralarından edilen sinkaflı sözler salonu karıştırdı (2)

Güncelleme Tarihi:

Duruşmada savunma yapan sanığa müşteki sıralarından edilen sinkaflı sözler salonu karıştırdı (2)
Oluşturulma Tarihi: Haziran 08, 2017 13:59

Duruşmada savunma yapan sanığa müşteki sıralarından edilen sinkaflı sözler salonu karıştırdı (2)

Haberin Devamı

SANIKTAN 'FETULLAH GÜLEN'DEN KORKMUYORUM' ÇIKIŞI

Darbe girişimi sırasında Genelkurmay Başkanlığı'ndaki eylemlerle ilgili aralarında sözde 'Yurtta Sulh Konseyi' üyelerinin de bulunduğu 221 sanık hakkında açılan davada, darbe girişiminin İstanbul ayağını yönettiği ve darbe girişiminin öne çekildiği emrini vererek, İstanbul'daki darbecileri harekete geçirdiği iddia edilen Kara Kuvvetleri Komutanlığı Kurumsal Dönüşüm Şube eski Müdürü Kurmay Albay Muzaffer Düzenli savunma yaptı. Düzenli, FETÖ terör örgütü ve sözde 'Yurtta Sulh Konseyi' üyeliğiyle yöneticiliği iddialarını reddederek, "Şimdi bana Fetullah Gülen'den korkup korkmadığımı soracak olursanız, hayır korkmuyorum. Sadece Allah'tan korkuyorum" dedi.
Ankara 17. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından Sincan Ceza İnfaz Kurumu Yerleşkesi'ndeki mahkeme salonunda görülen duruşmada, Kara Kuvvetleri Komutanlığı Kurumsal Dönüşüm Şube eski Müdürü Kurmay Albay Düzenli savunmasını tamamladı. Sanığın savunması sırasında müşteki sıralarından kendisine yönelik sarf edilen sinkaflı sözler nedeniyle duruşma gergin geçti.
Mahkeme başkanının sık sık araya girmesiyle savunmasına devam eden sanık Düzenli, 'Yurtta Sulh Konseyi' üyesi olmadığını, örgütün gizli haberleşme ağı olan 'ByLock'u kullanmadığını ve örgütle bağlantısını ispatlayacak hiçbir maddi kanıtın olmadığını söyledi. Sanık Düzenli, bu sözlerine karşın salondan uğultu yükselmesi üzerine, "Şimdi bana Fetullah Gülen'den korkup korkmadığımı soracak olursanız, hayır korkmuyorum. Sadece Allah'tan korkuyorum" dedi.

"15 TEMMUZ ÇOK KOPMLEKS, ÇOK KARANLIK, ÇOK BOYUTLU BİR EYLEMDİR"
Düzenli, savunması sırasında Mahkeme Başkanı'na "Bütün sanıklara 'darbeyi kim yaptı' diye soruyorsunuz. Siz sormadan yaptığım değerlendirmeleri aktarmak istiyorum. Ancak bunlar sadece değerlendirme" diyerek, şöyle devam etti:  
"Gizlilik, gerçekliğin üstünü kapatmak, gerçekleri saptırmak gibi yaklaşımlar, bugünlerde medyada gözlemlediğimiz gibi kamuoyu nezdinde her geçen gün soru işaretlerinin daha da artmasına, şüpheler oluşmasına, bazı kritik şahıslar ve devlet kurumları hakkında şaibeler oluşturularak yıpratılmasına, darbe teşebbüsünün kontrollü darbe olduğu algısının daha da pekişmesine yol açmaktadır. Şuana kadar devletin resmi birimleri ve devlet büyüklerinin yaptığı her açıklama akıllardaki soru işaretlerini ortadan kaldırmak yerine belirttiğim algının kuvvetlenmesine hizmet etmiştir. 15 Temmuz gecesi yaşananlardan, yazılan kitaplardan, yapılan savunmalardan, iddianamelerde yer alan hususlardan şu çıkarımlar yapılabilir; 15 Temmuz çok kompleks, çok karanlık, çok boyutlu bir eylemdir. Diğer bir ihtimal olarak şu söylenebilir; TSK emir komuta bütünlüğü içinde planlanan ancak olayın deşifre olmasıyla faaliyet bir ifadeyle kontrollü darbeye evrilmiş, üst komuta heyetinin girişimin dışında olduğu izlenimi verilmiştir. Başka bir ihtimal olarak, üst komuta heyeti faaliyetten önce eylemden haberdar olmalarına rağmen aktif ve etkin tedbirler almamışlardır. Başka bir ihtimal aynı şekilde devletin farklı birimleri de önceden bilgileri olmasına rağmen kalkışmanın olması beklenmiş, tabiri caizse kontrollü darbeye müsaade edilmiştir. Bir diğer ihtimal olarak da TSK içinde mevcut olan bir takım kliplerle birlikte bazı yabancı uyruklu istihbarat servisleri de 15 Temmuz kalkışmasının içinde yer almıştır"

KALKIŞMAYI BAŞARISIZLIĞA MAHKUM EDİP TASFİYE HAREKETİNE EVRİLMESİNE İZİN VERİLMİŞ
Düzenli, ileri sürdüğü iddiaların nedenini şu iddiayla açıkladı: "TSK'da bir tasfiye harekatına ihtiyaç vardı. Peki kimler tasfiye edilecekti? Sadece cemaatçiler değil, yukarıda sıraladığım bu ülkenin insanları. Kalkışmaya yönelik planlamalar devam ederken, kalkışmayı başarısızlığa mahkum edip tasfiye harekatına evirmeyi amaç edinmiş birileri kalkışmayı önlemek maksadıyla ilgili makamlara ve birimlere haber verip kalkışmayı başlamadan engellemek yerine sınırlı ve kontrollü bir kalkışmaya müsaade etmişlerdir"

BAŞKANDAN '15 TEMMUZ'A GEL' UYARISI
Düzenli'nin savunmasında suçlandığı olaylar yerine darbe girişimiyle ilgili tahmin ve değerlendirmelerini uzun uzun anlatması Mahkeme Başkanı Oğuz Dik'i sinirlendirdi. Dik sanığa, "Hikaye anlatmazsan soracağız öğreneceğiz de, 15 Temmuz'a gelemedin bir türlü. Bizi yargılamadan yaptıklarını anlatırsan daha sonra eleştirebilirsin" diye çıkıştı.
  
"TERÖR TOPLANTISI BANA İNANDIRICI GELMİYOR"
Darbe girişiminin yaşandığı 15 Temmuz günü, Genelkurmay Başkanlığı'nda düzenlenen terör toplantısını da inandırıcı bulmadığını belirten sanık Düzenli, "Saat 14.00'da Genelkurmay Karargahında planlanan üst düzey iç güvenlik toplantısı organize ediliyor. Genelkurmay 2. Başkanı ifadesine toplantıda 'PKK'ya yönelik yapılması planlanan  büyük bir operasyonun ele alındığını' söylüyor. Buna inanmıyorum çünkü PKK'ya yapılacak operasyonların planlanması Nisan ayında Malatya'da yapılır. Aynı zamanda böyle bir toplantı haftanın son günü saat 14.00'da değil haftanın ilk günü erken saatlerde yapılır. Bu toplantının 15 Temmuz'da yapılmasının tesadüf olmadığına, bilinçli bir şekilde yapıldığını düşünüyorum" diye konuştu. 

KOMUTANLARIN İFADELERİNİN ALINMASINI TALEP ETTİ
Sanık Düzenli, olayın tüm yönlerinin açığa çıkarılması gerektiğini, gözaltına alınmayanların da sorgulanması gerektiğini belirterek, "Başta Genelkurmay Başkanı olmak üzere general seviyesindeki tüm komutanların tamamının ifadelerini alınarak, olay günü ve ertesi gün nerede oldukları ve kimlerle görüştüklerini, darbeyi önlemek için somut olarak neler yaptıklarının sorulmasını talep ediyorum" dedi.

WHATSAPP KONUŞMALARINI KABUL ETMEDİ
İfadesinin ardından Mahkeme Bakanı Dik'in sorularını yanıtlayan sanık Düzenli, soruşturma aşamasında savcılıkta verdiği ifadesini kabul etmedi. Oluşturduğu 'WhatsApp' grubuyla İstanbul'daki olayları yönlendirdiği iddialarını reddeden Düzenli, Akıncı Üssü'ne de Ahmet Özçetin adına kendisini bir binbaşının arayıp, kendisini iş yemeğine çağırdığını bu vesilesiyle oraya gittiğini ileri sürdü.
Aynı fiillerden 3 ayrı davada yargılandığını belirten sanık Düzenli, bu nedenle Akıncı Üssü olaylarını ilgilendiren konularla ilgi sorulara cevap vermeyeceğini belitti.

Özkan ARSLAN / ANKARA, (DHA) 

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!