Varoş isyanı değil gerilla savaşı

Güncelleme Tarihi:

Varoş isyanı değil gerilla savaşı
Oluşturulma Tarihi: Kasım 29, 2007 00:00

Fransa’da çıkan ikinci büyük varoş isyanına Cumhurbaşkanı Sarkozy’nin tepkisi sert oldu. "Polise ateş açanlar cinayete teşebbüsten yargılanacak" diyen Sarkozy sıfır tolerans politikası uygulayacak. 2005’teki olayları gölgede bırakan silahlı göçmen gençler arasında bulunan Türk asıllı Cem ise, New York Times’a, "Polis iki arkadaşımızı öldürdü, biz de iki polis öldüreceğiz. Daha yeni başlıyoruz. Bu bir savaş" diye konuştu.

FRANSA’nın başkenti Paris’te Kuzey Afrika asıllı iki göçmen gencin, motosikletleriyle bir polis aracıyla çarpışarak can vermeleri üzerine pazar gecesi patlak veren olaylar, en az 30 kişinin tutuklandığı, üçü ağır 130 polisin yaralandığı silahlı bir ayaklanmaya dönüştü. Fransa Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy, Çin seyahatini iki saat erken bitirerek Fransa’ya döndü. Pazar gecesi ağır yaralanan komiser yardımcısını dün hastanede ziyaret eden Sarkozy, daha sonra ölen iki gencin ailesini Elysee Sarayı’nda kabul etti.

Sarkozy, başta Başbakan François Fillon, İçişleri Bakanı Michele Alliot Marie ve Adalet Bakanı Rachida Dati olmak üzere güvenlik birimleri yetkililerinin de katıldığı bir "Olağanüstü Güvenlik Zirvesi" düzenleyerek, olayların kontrol altına alınıp suçluların adalete teslim edilmesini istedi. İki yıl önceki olaylar sırasında İçişleri Bakanı olan ve göçmen gençlere "ayaktakımı" diyerek tepki çeken Sarkozy, "Olaylar kabul edilemez. Polise ateş açmanın anlamı cinayete teşebbüstür. Bunu yapanlar kendilerini ağır ceza mahkemesinde bulacak. Motosikletli gençlerin ölümü ne kadar dramatik olursa olsun, bu durum hoşgörü gösterebileceğimiz bir şey değil" dedi. 1000 polis memurunu seferber ettiği iddia edilen hükümetin banliyölerden sorumlu devlet bakanı Fadela Amara, varoşların kalkındırılması için hazırladığı "Marshall Planı"nı ocak ayında sunacak.

2005’İ HATIRLATTI

Olayların şiddeti üçüncü gününde büyük ölçüde azalsa da, genelde, 2005 ekiminde yaşanan "Paris İntifadası"nı aştığı bildirildi. İki yıl önce yaşanan ve Fransa’da son 40 yılın en büyük şiddet olaylarına sahne olan ilk ayaklanma, iki göçmen gencin polisten kaçarken bir trafoya sığınınca elektriğe çarpılarak ölmesi üzerine tetiklenmiş, üç haftada binlerce araç yakılmıştı.
/images/100/0x0/55eb0108f018fbb8f8a4bbe6


Paris banliyölerinden Villiers le Bel’de çıkan son ayaklanmada ise, dükkanlar yağmalandı, 100’e yakın araç ile ikisi okul beş kamu binası kundaklandı. Paris’in kuzey banliyölerinin yanısıra, güneybatıdaki Toulouse şehrinde bir kütüphaneyle, birçok araç ve çöp tenekesi yakıldı. Çoğu göçmen olan varoş sakinleri, intikam amacıyla polise genelde taş ve molotof kokteyllerle saldırıyor. Polis de yer yer plastik mermi ve göz yaşarıtıcı gaz ile karşılık veriyor. Ancak bu kez durum iki taraf için de daha ciddi, çünkü öfkeli gençler, av tüfekleri ve havalı tabancalara sarılmış durumda.

Şehir gerillasıyla karşı karşıyayız

FRANSA
polis sendikası Synergie’den Bruno Beschizza, "Bir şehir gerillası taktiğiyle karşı karşıyayız. Konvansiyonel silahlar ve av tüfekleri kullanıyorlar" dedi. Polis sözcüsü Patrice Ribeiro da, "Bu gerçek bir gerilla savaşı" ifadesini kullandı. Bir polis memuru ise, "Bu kez olaylar çok daha şiddetli. 2005’te bir ayaklanma gibiydi. Bu sefer bizi hedefliyorlar ve silahlılar" diye konuştu.

BU BİR SAVAŞ, ACIMAK YOK

Yüksek işsizlik, yetersiz eğitim ve ikámet koşulları ile sert göçmenlik yasaları yüzünden suç ve şiddete sürüklenen yoksul göçmen gençleri yatışacak gibi değil. Ayaklanan göçmenler arasında bulunan, polis takibatına uğrayabileceği endişesiyle soyadını açıklamamak kaydıyla New York Times Gazetesi’ne konuşan 18 yaşındaki Cem, Cezayirli arkadaşı Kerim ile birlikte ilk iki günde yapılan saldırılara katıldıklarını söyledi. Türk asıllı göçmen genci Cem, "Bu sadece başlangıç. Bu bir savaş. Acımak yok. İki polisi ölü istiyoruz" dedi. Arkadaşı Kerim de, "Polis kendi başına iş açtı. Pişman olacaklar" diye konuştu.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!