Güncelleme Tarihi:
Jagland-Macron görüşmesi sonrasında AK’den yapılan açıklamada, Türkiye ile Avrupalı ortakları arasındaki işbirliğinin tüm tarafların çıkarına olduğu vurgulanarak, “1949’dan bu yana AK’nin bir üyesi olan Türkiye, Avrupa ailesinin parçası ve öyle kalmalı” denildi. Darbe girişimi sonrasındaki gelişmelerin AK tarafından yakından izlendiğinin belirtildiği açıklamada, “Özellikle Olağanüstü Hal kararnamelerinden etkilenen çok sayıda bireyin hakları açısından AK ile Türkiye arasında yapıcı bir diyalog korunmalı” ifadeleri kullanıldı.
FRANSA ‘AL-VER’ İSTEMİYOR
Göreve geldiğinden bu yana izlediği yaklaşım Ankara tarafından genelde olumlu bulunan Macron, AB süreci bağlamında Türkiye’ye yönelik ‘al-ver’ yaklaşımı içinde olunmasına karşı çıkıyor. Fransa, insan hakları ve hukukun üstünlüğü alanında yaşanan gelişmelerden rahatsızlık duysa da bunu Almanya’dan farklı şekilde belli etmesiyle dikkat çekiyor. Türkiye adım atmadan AB’de Ankara’nın lehine adım atılmasından yana olmayan Paris, vize muafiyeti gibi konularda da “fazla umut verilmemesinden” yana.
‘STRASBOURG’ ETKİLEYECEK
Şu aşamada henüz fazla tartışılıyor olmasa da Türkiye’nin Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisi (AKPM) tarafından denetim sürecine alınmış olması önümüzdeki dönemde AB ile ilişkileri doğrudan etkileyecek. Jagland’ın, Türkiye’nin ‘Avrupa ailesinin parçası’ olduğuna yönelik vurgusu bu açıdan önem taşıyor. Türkiye, denetim sürecinde olduğu sürece AB’nin gözü Strasbourg’da olacak. Brüksel’in atacağı olası olumlu ya da olumsuz adımlarda denetim sürecine ilişkin durumun referans olarak alınması kaçınılmaz olacak.