Telafer ruleti

Güncelleme Tarihi:

Telafer ruleti
Oluşturulma Tarihi: Eylül 14, 2005 01:55

Telaferlilerin kaderi Iraklı muhbirin parmağının ucunda. Iraklı bir işbirlikçi, Telafer’de gözaltına alınmış 400 şüphelinin önünde yürüyor. Başparmağını aşağıya doğru yönelttiğinde, ‘Bu direnişçi değil’ anlamına geliyor, başparmak yukarı gösterdiğinde ise şüpheli elleri kelepçelendikten sonra askeri üsse götürülüyor.

TELAFER’de operasyonlarını sürdüren Amerikan güçleri, direnişçileri tespit etmek için ilginç bir yönteme başvuruyor. Kimin direnişçi olup kimin olmadığına, Amerikalılarla işbirliği yapan Iraklı muhbirler karar veriyor.

Tanınmamak için maske takan Irak askeri üniforması giymiş genç bir muhbir, çevreden toplanarak duvarın dibine dizilen yaklaşık 400 şüpheliyi tek tek inceleyerek, hangisinin direnişçi olduğunu gösteriyor. Bunu da Roma imparatorlarının gladyatörlerin kaderini belirlerken yaptığı gibi baş parmağını yukarı ya da aşağı tutarak yapıyor. Başparmağı aşağı çevirirse bu gösterilen kişinin direnişçi olmadığı ve Amerikalı askerler tarafından serbest bırakılacağı anlamına geliyor. Eğer bir kişinin karşısında başparmağını yukarı çevirirse, bu kişi kelepçe takılarak ya da bileklerinden naylon bantla bağlanarak kamyonla askeri üsse götürülüyor. Yani bu insanların kaderi muhbirin tek bir işaretine bağlı. Gözaltına alınanlar arasında Türkmenler de var. ABD, Telafer’e yönelik operasyonlarda 150 kişinin öldüğünü, 408 kişinin ise tutuklandığını açıkladı.

ABD’nin etkin gazetelerinden Washington Post’un haberine göre, muhbir sarı giysiler içerisinde birini gösterince Amerikalı tercüman, ‘işte bir kötü adam daha’ diye sesleniyor. Bu adam, kafasını iki yana sallıyor ve Türkçe bir şeyler söyleyerek protesto ediyor. Elini kalbinin üzerine koyuyor.

Kasım ayındaki Felluce kuşatmasından bu yana Irak’taki en büyük operasyon, 10 gündür böyle sürüyor. Amerikan ve Irak birlikleri, askerlik yaşı gelmiş ya da askerden kaçmış yüzlerce genç topladılar. Operasyonun ilk günlerindeki bir miktar direnişten sonra militanların silahlarını bırakıp kaçtığı ya da sivil halkın arasına karıştığı bildiriliyor. Gazetenin haberine göre, bundan sonra Amerikan güçleri ev ev dolaşarak yüzlerce şüpheli ve tanık topladı. Ancak bölgeyi iyi bilmedikleri ve bu insanları tanımadıkları için ne kadar güvenilir oldukları belli olmayan muhbirlere başvuruyorlar. Yüzlerce kişiyi tellerle çevirdikleri esir kampı gibi bir yere topluyorlar. Muhbir tarafından direnişçi olduğu öne sürülen kişiler ise üstü açık kamyonlara doldurularak sorgulanmak üzere, 10 km güneydeki Camp Sykes askeri üssüne götürülüyorlar.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!