Financial Times Gazetesi, Cumhuriyetçi Türk Partisi Lideri Mehmet Ali Talat'ın Kıbrıs'ın birleşmesinden yana olduğunu ve 14 Aralık'taki seçimi kazanması halinde, Cumhurbaşkanı Denktaş tarafından yürütülen başgörüşmecilik için en güçlü aday olacağını yazdı.İngiltere'de Başbakan Tony Blair ile görüşen KKTC muhalefet lideri, Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) Başkanı Mehmet Ali Talat İngiliz basınında da ilgi gördü. Financial Times Gazetesi Kuzey Kıbrıs'ta seçmenlerin yüzde 55'inin muhalefeti desteklediğini belirtirken, muhalefetin kazanması halinde başbakanlığı ve halen Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş tarafından yürütülen başgörüşmeci görevi için en güçlü adayın Talat olacağını savundu.Talat'ın Kıbrıs'ın birleşmesini amaçladığını vurgulayan FT, Talat'ın siyasi kariyerine Ankara'da başladığını, ancak milliyetçi görüşleriyle dışlandığını belirterek ‘‘CTP ve Kuzey Kıbrıs'taki diğer iki muhalefet partisinin 14 Aralık'taki
seçim için yürüttüğü kampanyaların ana teması Mayıs 2004'de AB'ye birleÅŸik bir Kıbrıs'ın girebilmesi için müzakelerin en kısa süre içinde baÅŸlatılması’’ diye yazdı. Talat gazeteye Kıbrıs'ta fırsatın kaçırılmaması gerektiÄŸini belirterek, ‘‘Bir takvim vardı, ancak kaçırıldı. Yeni gecikmeye tahammülümüz yok' dedi.DenktaÅŸ'ın Annan planını reddettiÄŸini, planı kabul eden Rum lideri Tasos Papadopulos'un ise AB'ye katılım antlaÅŸmasını imzaladığını yazan Financial Times, ‘‘Sayın DenktaÅŸ'a ve bölünmüşlük politikasına destek veren saÄŸcı partiler, bir kuÅŸaktan beri iktidarı elinde tutuyor. Ancak kamuoyu yoklamaları, seçmenlerin yüzde 55'inin, muhalefetin oluÅŸturduÄŸu ittifakı desteklediÄŸini gösteriyor' diye yazdı. Financial Times, ‘‘Sayın Talat, siyasi profili geliÅŸtirmek üzere yaptığı Avrupa turu sırasında İşçi Partisi Kongresi'nde BaÅŸbakan Tony Blair ile buluÅŸtu. Mesajı; Kıbrıslı Türkler AB'de eÅŸit vatandaÅŸ olmak istiyor' diye yazdı. Mehmet Ali Talat'ın Kuzey Kıbrıs'a yerleÅŸen Türk vatandaÅŸlarının oylarına da güvendiÄŸini belirten gazete, yerleÅŸimcilerin ÅŸimdiye kadar DenktaÅŸ'ın en büyük destekçileri olduklarını, ancak giderek artan bir biçimde gelecekten kaygılandıkları görüşünü savundu.Â
button