Şampiyon önce 'masayı devirdi' sonra açık açık 'Hile var' dedi! Teknoloji satrancı öldürecek mi?

Güncelleme Tarihi:

Şampiyon önce masayı devirdi sonra açık açık Hile var dedi Teknoloji satrancı öldürecek mi
Oluşturulma Tarihi: Ekim 04, 2022 11:21

Uluslararası satranç camiası 1 aydır hile iddialarıyla yatıp kalkıyor. Dünya şampiyonu Magnus Carlsen'in hileyi satrancın geleceği için bir varoluşsal tehdit ilan edip "Bir şeyler yapmamız gerek" demesi tartışmayı bambaşka bir düzleme taşıdı. Gerçekten de teknolojinin ilerleyişiyle yaygınlaşan hile olayları, kökleri MS 6'ncı yüzyıla dayanan satrancın sonunu getirebilir mi? Uzmanlar ve ustalar ne diyor?

Haberin Devamı

Dünya bir aydır satrançtaki hile iddialarını konuşuyor. Erkeklerde günümüzün 1 numarası kabul edilen satranç büyükustası Magnus Carlsen'in bir hamlenin ardından oynadığı maçtan çekilmesiyle uluslararası basının manşetlerine taşınan iddiaların arka planını biz de geçtiğimiz günlerde sizlere duyurmuştuk.

Carlsen, teknik direktör Jose Mourinho'nun "Konuşursam başım derde girer" videosunu paylaşıp müsabakadan çekilmesinin sebebini net bir biçimde açıklamaktan kaçınmış olsa da camianın önde gelenleri şampiyonun Hans Moke Niemann'ı hile yapmakla suçladığı sonucuna varmıştı.

Nihayetinde satranç camiasında sakinliğini asla kaybetmemesiyle tanınan Carlsen'in "masayı devirmek" olarak yorumlanan bu hareketi yapması için gerçekten çok büyük bir şeye kızmış olması gerekiyordu.

Haberin Devamı

Carlsen, 26 Eylül günü sosyal medya hesaplarından yaptığı açıklamayla tahminlerin ne kadar isabetli olduğunu ortaya koydu. Niemann'ın satranç dünyasında bugüne kadar görülmemiş bir hızla yükselişine ve Eylül başında karşılıklı oynadıkları maçtaki şaşırtıcı rahatlığına vurgu yapan Carlsen, şu ifadeleri kullandı:

"Bence Niemann kabul ettiğinden çok daha fazla kez ve çok daha yakın zamanda hile yaptı. Tahtadaki ilerleyişi çok sıra dışıydı ve Sinquefield Kupası'ndaki karşılaşmamız boyunca kendisinin hiç gergin olmadığı hatta en kritik pozisyonlarda bile oyuna odaklanmadığı izlenimini edindim. Bu esnada sadece birkaç oyuncunun başarabileceği hamleler yapıyordu."

Niemann, Carlsen'in oldukça karmaşık açılış stratejisini, kendi kalibresindeki bir oyuncudan beklenmeyecek bir şekilde öngörüp engellemeyi başarmıştı. Geçtiğimiz hafta sona eren Baer Kupası sırasında Niemann'dan açıklanması çok zor görünen bazı hamlelerini açıklaması istendi. Niemann'ın bu soruyu "Ben çok iç görülü bir oyuncuyum" diye cevaplaması Carlsen'in sesini yükseltmesinde tetikleyici oldu.

Niemann'ın davet edildiğini duyduğu anda Sinquefield Kupası'ndan çekilmeyi düşündüğünü ama nihayetinde oynamayı seçtiğini belirten Carlsen, "Şu ana kadar sadece eylemlerimle konuşabildim ve bu eylemler Niemann'la satranç oynamaya gönüllü olmadığımı net bir biçimde ortaya koydu" dedi.

Şampiyon önce masayı devirdi sonra açık açık Hile var dedi Teknoloji satrancı öldürecek mi
Magnus Carlsen

Carlsen'in açıklaması görünüşte Niemann'ı hedef alıyor gibi olsa da aslında satrancın geleceğine dair önemli şeyler söylüyordu. Zira satranç yakın zaman öncesine kadar oyuncuların birbirlerinin gömlek manşetlerini veya pantolon paçalarını bile kontrol etmeden masaya oturdukları, fair-play'in ön planda olduğu bir oyundu.

Haberin Devamı

Oyuncuların gelişmiş yazılımlar ve vücutlarının çeşitli noktalarına gizledikleri iddia edilen dijital cihazların yardımıyla hile yapmasını, satranç geleneğine yönelik bir "varoluşsal tehdit" olarak nitelendiren Carlsen, "Hile konusunda bir şeyler yapmamız gerek. Kendi adıma, ileride, geçmişte defalarca hile yapmış kişilere karşı oynamak istemiyorum çünkü bu kişilerin gelecekte neler yapmaya kâdir olacaklarını bilmiyorum" ifadelerini kullandı.

Carlsen hilenin tespiti için kullanılan metotların geliştirilmesi gerektiğini de vurguladı ve "Umarım bu konudaki gerçek her neyse açığa çıkar" dedi.

Wall Street Journal'da 4 Ekim'de yayımlanan bir haber, bu tartışmanın daha uzunca bir süre gündemden düşmeyeceğine işaret etti. Chess.com'un hazırladığı ve gazetenin ulaştığı bir rapora göre, Hans Moke Niemann'ın Chess.com üzerinde oynadığı 100'den fazla oyunda hile yaptığına dair güçlü deliller elde edildi. Bunların en yenisinin 2020 yılında gerçekleştiğine dikkat çekilen raporda, bazı hileli oyunların büyük para ödüllü turnuvaların kapsamında olduğuna dikkat çekildi. Raporda Niemann'ın Chess.com'un yöneticisi Danny Rensch ile yaptığı bir özel görüşmede hileye başvurduğunu itiraf ettiği ve bir süreliğine platforma erişiminin engellendiği de vurgulandı. Raporda bu verilerin sadece çevrimiçi oyunlarla sınırlı olduğu belirtildi ancak Niemann'ın klasik oyunlardaki hızlı yükselişinin de "istatistiksel anlamda sıra dışı" olduğu ifade edildi. Chess.com'un halihazırda Magnus Carlsen'e ait olan "Play Magnus" isimli uygulamayı satın alma sürecinde olduğunu da hatırlatalım.

"HEPİMİZ HİLENİN CİDDİ BİR SORUN OLDUĞUNU BİLİYORDUK"

Yıllarını satranca vermiş ABD'li ünlü büyükusta ve Twitch yayıncısı Hikaru Nakamura, Washington Post'a yaptığı açıklamada, Carlsen'in sözlerini, "Satranç dünyası hile ihtimalini ciddiye alma konusunda bugüne kadar oldukça rahat davrandı. Magnus açıklamasında 'Bunu kendim için yapmıyorum' demeye çalışıyor. Bu açıklama çok daha büyük bir sorunun ve durumun bir parçası" diye yorumladı.

Haberin Devamı

Görünen o ki Carlsen'in başını çektiği bir grup büyükusta, makine zekâsının sadece kendi zihinlerinin gücüyle oynayan satranççıları alt ettiğini, günümüzde kullanılan ölçüm metotlarının ve turnuva organizatörlerinin ise bunu fark edemediğini düşünüyor.

Hindistanlı büyükusta Srinath Narayanan da tweet'i ile aynı şeye işaret etti:

"Hepimiz hilenin ciddi bir sorun olduğunu biliyorduk. Hepimiz bu durumun kontrolden çıktığını biliyorduk. Tam olarak ne yapacağımızı bilmediğimizden hiçbirimiz sesimizi çıkarmadık. Magnus konuştu ve bu sayede dünyanın geri kalanının bunu fark etmekten başka çaresi kalmadı."

Hile çok yaygın ama suçüstü yakalananların sayısı çok az. Bunun nadir örneklerinden biri 2015 yılında yaşandı. Yetkililer, Arcangelo Ricciardi'nin kolunun altında Mors alfabesiyle sinyaller alan bir cihaz tespit etti.

HİLELER NEDEN ÖNLENEMİYOR?

Bu noktada akla önemli bir soru geliyor: Madem hile bu kadar yaygın, neden önlenemiyor?

Haberin Devamı

Bu soruya yanıt vermek için bilgisayarların oyunu nasıl etkilediğine bakmak gerekiyor. En iyi satranç oyuncuları hem bir sanatçının hem bir atletin hem de bir bilim insanın özelliklerini taşıyor. Zira başarı için karmaşık sorunları çözebilecek yaratıcılığa ve zihinsel dirayete sahip olmak yetmiyor; çalışmak da gerekiyor.

Usta oyuncular binlerce saat boyunca geçmişte oynanmış oyunları izliyor ve yeni oyun taktikleri tasarlıyor. "Satranç motoru" adı verilen, herkesin ücretsiz indirebildiği yazılımlar da tam olarak bu noktada oyuncuları alt ediyor.

Aslına bakılırsa, satranç motorları doğru şekilde kullanıldığında çok etkili birer öğrenme aracı. Oyuncular saatlerini oyun veri tabanlarında geçirip çeşitli senaryoları motorlar üzerinde deneyerek en önemli varyasyonları bulup ezberlemeye çalışıyor. Ama en güçlü beyinlerin bile her şeyi ezberlemesi mümkün olmadığından artık oyunu kazanmanın yolu, beklenmedik bir hamle yapıp rakibi şaşırtmaya ve dengesini bozmaktan geçiyor. İzleyiciler için ise motorlar gerçek zamanlı olarak kimin oyunu kazanmaya daha yakın olduğunu gösteren vazgeçilmez bir unsur.

Carlsen'in ikinci hamlede maçı bıraktığı çevrimiçi turnuvanın hakemliğini yapan Tanya Karali, hileye karşı aldıkları en güçlü önlemin izleme olduğunu söyledi. Bunun için satranççılardan, oyunu oynadıkları odanın çeşitli noktalarına kameralar kurmaları isteniyor. Bu sayede odada başka biri ya da hile yapmak için kullanılabilecek bir cihaz olup olmadığı kontrol edilebiliyor.

Haberin Devamı

Karali, "Oyunun hiç beklenmedik bir anında, oyunculardan yan kameraya geçip bütün odayı bize göstermelerini istiyoruz" dedi. Hakemler bunun dışında oyunculardan ekranlarını paylaşarak önlerinde açık olan programları göstermelerini ve kamerayı kulaklarına tutarak kulaklık takmadıklarını kanıtlamalarını da istiyor.

Şampiyon önce masayı devirdi sonra açık açık Hile var dedi Teknoloji satrancı öldürecek mi

FIDE'NIN YAZILIMI NIEMANN'I AKLADI

Ancak Karali ve meslektaşlarının kullandığı en önemli araç Uluslararası Satranç Federasyonu'nun (FIDE) da onayladığı bir yazılım. Bu yazılım bir satranç ustası ve bilgisayar bilimci olan Ken Regan tarafından geliştirildi. Regan, 2006 yılında Bulgar Veselin Topalov ile Rus Vladimir Kramnik arasındaki maça ilişkin hile iddialarının ardından bu alanda çalışmaya başladı.

Regan'ın yazılımı, taşların tahtadaki dizilimine bağlı olarak tüm olası hamleleri hesaplıyor. Ardından oyuncunun yetenek seviyesini hesaba katarak "Bu kişi satranç motorunun önerdiği hamleyi yapabilir mi?" sorusuna yanıt arıyor.

The Guardian'a yaptığı açıklamada, "Ardından devreye insan muhakemesi giriyor ve ihtimallerin hile yapıldığını gösterecek kadar kuvvetli olup olmadığına bakılıyor" ifadelerini kullanan Regan, Carlsen'in suçlamalarının temelini oluşturan Sinquefield Kupası'ndaki maçı da değerlendirdiğini ve Niemann'ın hile yaptığına işaret eden "hiçbir şey bulamadığını" söyledi.

Fabiano Caruana gibi bazı büyükustaların, Regan'ın Niemann'ın oyunlarıyla ilgili analizinin doğruluğuna temkinli yaklaştığını ve daha önce hile yaptığı kesin olan bazı kişilerin Regan tarafından aklandığını söylediğini de aktaralım.

Şampiyon önce masayı devirdi sonra açık açık Hile var dedi! Teknoloji satrancı öldürecek mi?

Fabiano Caruana gibi bazı büyükustaların, Regan'ın Niemann'ın oyunlarıyla ilgili analizinin doğruluğuna temkinli yaklaştığını ve daha önce hile yaptığı kesin olan bazı kişilerin Regan tarafından aklandığını söylediğini de aktaralım.

Diğer yandan hatırlanabileceği üzere Chess.com yetkilileri Niemann'ın geçmişteki tüm oyunlarını değerlendirdiklerini ve 19 yaşındaki ABD'li oyuncunun kabul ettiği üzere iki kez değil daha fazla sefer hile yaptığını tespit ettiklerini açıklamıştı.

HER OYUNCUNUN 'DNA ANALİZİNİ' YAPIYORLAR

Bu noktada bir detayın altını çizelim: Chess.com, hilenin tespiti için Regan'ın yazılımını değil kendi geliştirdiği bir modeli kullanıyor. Chess.com'un yöneticisi Danny Rensch yaptıkları kontrolleri olay yeri inceleme birimlerinin çalışmalarıyla kıyaslayarak şunları söyledi:

"Bizim yaptığımız şey başkalarından farklı çünkü biz para kazanan özel bir şirketiz ve bu işe yatırım yapabiliyoruz. O nedenle dünya üzerindeki her satranç oyuncusu için DNA olay yeri analizi diyebileceğim bir model inşa ettik."

Chess.com'un analiz sistemi, milyonlarca oyuncunun oynadığı yüz milyonlarca oyun üzerinden neyin meşru olup olmadığını tanımlıyor. Ardından tartışma konusu olan oyundaki hamleler bu modelle kıyaslanıyor.

Bu sayede çok daha farklı değerlendirmeler ve ölçümler yapabildiklerini vurgulayan Rensch, "Çok nadir anormallikler olabiliyor. Ama çok fazla işaret ve delil varsa ve o kişinin DNA'sında da bunu yapabileceğine inanmak için sebep varsa o zaman 'Ben az önce buzdolabını tek elimle kaldırdım' diyen birine inanamıyorsunuz" dedi.

Özetle satranç dünyasında hilenin yaygın olduğuna dair bir uzlaşı var ancak neyin hile olup neyin olmadığı, hangi gözlükle baktığınıza göre değişiyor. Dahası teknoloji bu hızla ilerlemeye devam ettiği müddetçe hile yapmayı ve yapılan hileyi tespit etmeyi sağlayan yazılımların gelişimi bir kedi-fare oyununa dönüşebilecek gibi görünüyor.

Şampiyon önce masayı devirdi sonra açık açık Hile var dedi Teknoloji satrancı öldürecek mi

TEKNOLOJİ ÇAĞINDA SATRANÇ NEREYE GİDİYOR?

O halde şu soruları da sormak gerek: Tarihçilerin kökenlerini 6'ncı yüzyıla kadar dayandırdığı satranç, teknolojinin etkisiyle nereye gidiyor? Geçmişte oyuncuların sandalyeye oturmadan önce ceketlerini çıkarmalarının ya da basit bir metal detektöründen geçirilmelerinin yeterli görüldüğü turnuvalarda bizi ne bekliyor? Teknolojinin gelişimi satrancın faydasına mı zararına mı?

Nakamura, "Bu çok iyi bir soru ve cevabı kime sorduğunuza bağlı olarak değişiyor" dedi ve ekledi:

"Kendi adıma, oyunu böyle bir daha üstün hatta mükemmel diyebileceğimiz ikinci görüş olmadan öğrenmekten keyif almıştım. Her sorunun cevabını bilen bilgisayar programlarına sahip olmamaktan memnundum. Şu an ise aradayım sanırım. Bence bilgimizin sınırlarının zorlanması çok iyi oldu ama aynı zamanda insanlardan çok daha üstün olan bu bilgisayarlarla tek hamlede avantaj elde etmenin ve oyunu kazanmanın mümkün olması da önemli bir problem."

Özellikle genç oyuncuların ustaları alt etmek için yapay zekâya ya da sinyal sistemlerine bel bağlaması çağımızda ciddi bir sorun haline gelen tekno-çözümcülüğün satrançtaki yansıması. Tekno-çözümcülük, çok ileri noktalarda vardığında, yapay zekânın yardımı faydadan çok kafa karışıklığına ve zayıflığa yol açıyor. Uzun vadede hem zihinsel hem de fiziksel tembelleşme ortaya çıkıyor. Bu durumdan mustarip kişiler bir noktada en basit kararları bile vermekten kaçınır hale geliyor.

Niemann'ın oyununda hile olup olmadığına dair farklı görüşleri de değerlendiren Nakamura, "Nihayetinde bu hamlelerin gerçekten bir insan tarafından yapılıp yapılmadığını söyleyebilecek kişi sayısı bir elin parmaklarını geçmez. Meşru fikir sahibi olabilecek insan sayısı sınırlı. Bu da durumu zorlaştırıyor. Ortada bir uzlaşı yok" dedi.

"İNSANLARIN O SEVİYEYE ERİŞMESİ İMKÂNSIZ"

Bununla birlikte teknoloji-satranç ilişkisine Nakamura'ya kıyasla daha keskin bir tavırla yaklaşan veteranlar da var. İngiliz büyükusta Matthew Sadler onlardan biri.

Bilgisayarların yaygınlaşmasından önceki dönemde dünya klasmanında 14'üncü sırada yer alan Sadler, yapay zekânın yükselişinin "oyunu öldüreceği" korkusuyla 1999 yılında profesyonel satranç hayatını noktalamıştı.

Bugün ise bu satranç motorları konusunda araştırmalar yapan ve kaleme aldığı çok sayıda kitap bulunan Sadler, "Zaman zaman bilgisayarları birkaç hamlede yendiğim de oluyor ama en gelişmiş motorların tutarlılığıyla boy ölçüşmek imkânsız. 60 hamle yapılan bir oyunca, motorların ulaştığı isabet seviyesine insanların erişmesi mümkün değil" dedi.

Bilgisayarların oyunun genelini kavrayışının insanların çok ilerisinde olduğunu da belirten Sadler şöyle devam etti:

"Motorlar tüm tahtayı görüp galibiyeti getirecek ataklar yapmayı sağlayan manevralar bulma konusunda iyi. Çok güçlü olmayan oyuncuların bunu yaptığını gördüğünüzde 'Ya ilham gelmiş ya da bir şeyler oluyor' diye düşünüyorsunuz."

Şampiyon önce masayı devirdi sonra açık açık Hile var dedi Teknoloji satrancı öldürecek mi

"KAYBEDECEK ÇOK ŞEY VAR"

Peki bir insanın karşısındaki kişinin dışarıdan destek aldığını fark etmesi mümkün mü? Sadler, hileyi tespit etme becerisinin tecrübeye dayalı olduğunu belirterek şöyle dedi:

"Eğer bir rakip çok zor bir karar anına geldiyse ve başka üst düzey oyuncuların 15-20 dakika düşüneceği yerde 1 dakika düşünüp hamlesini yaptıysa burada bir tuhaflık vardır."

Bunun dışında rakibin çok gergin bir pozisyonda olağandışı bir rahatlık sergilemesi, sürekli tahtadan uzaklaşıp uzun yürüyüşler yapması gibi işaretlere de dikkat edilmesi gerektiğini belirten Sadler, "Ama bunlar da garanti değil. Bir keresinde rakibim tam olarak bu şekilde sık sık masadan kalkıyordu ama sebebi hile yapması değil sürekli burnu kanadığı için tuvalete gitmek zorunda kalmasıydı" diye konuştu.

Carlsen'in suçlamalarını da değerlendiren Sadler, "Ben hâlâ en üst düzeylerde hile olmayacağına inanıyorum çünkü kaybedecek çok şey var. Çünkü satranca hayatımızı adıyoruz ve üst düzey oyuncuların bütün bunları çöpe atacağını ben tahayyül edemiyorum" ifadelerini kullandı.

Sadler'ın bu sözleri, satranç camiasından birçok kişinin savunduğu bir görüşü de yansıtıyor: Hileyi önlemenin en etkili yolu daha gelişmiş yazılımlar üretmek değil, satranççıların yüz yıllardır yaptığı üzere centilmenlik ve vicdan çerçevesinde hareket edip sorunları daha ortaya çıkmadan çözmek.

Ya da Rus büyükusta Alexander Grieschuck'un deyişiyle, "Her şey ahlâklı olmakta bitiyor".

Şampiyon önce masayı devirdi sonra açık açık Hile var dedi Teknoloji satrancı öldürecek mi

Satrancın teknolojiyle ilişkisi sadece yapay zekâdan ve satranç motorlarından ibaret değil. Son yıllarda canlı yayınların yaygınlaşması ve giyilebilir cihazların gelişmesi, modern satranç turnuvalarını oyun içinde oyun haline getirdi. İzleyiciler oyuncuların hamleleri kadar vücutlarını ne kadar zorladıklarını da merak eder oldu. Magnus Carlsen'i dünyanın bir numarası yapan şeylerden biri de bu oyun içindeki oyunu da başarıyla oynaması. Zira antrenmanları sadece satranç oynamakla sınırlı değil. 2017 yılında Norveç Olimpiyat Merkezi'ni ziyaret eden Carlsen'in, 5 saat süren maçların son anlarına kadar fiziksel zindeliğini koruyabilmek adına özel bir egzersiz rejimi geliştirdiği biliniyor. Carlsen düzenli olarak 30 ila 60 dakikalık yüksek yoğunluklu aralıklı antrenmanlar ve sıcak yoga yapıyor; futbol, tenis ve basketbol oynuyor. "İki kişinin karşılıklı oturup saatlerce düşündüğü, fiziksel zorlanmanın neredeyse hiç olmadığı bir zihin sporu için bu kadar uğraşmaya ne gerek var?" diye düşünüyor olabilirsiniz ancak bu yanlış bir algı. Zira satranç oyuncularının başarılı olabilmek için çok ciddi fiziksel dayanıklılığa ihtiyacı var. Beynin düşünme sürecinde yaktığı enerji o kadar büyük bir metabolik süreç gerektiriyor ki oyuncuların turnuvalarda ortalama 5 kilogram zayıfladığı kaydediliyor. Hatta ESPN'de yayımlanan bir habere göre, 1984 yılında Anatoly Karpov, Garry Kasparov karşısındaki dünya şampiyonluğu mücadelesi boyunca toplam 11 kilo vermişti. 2018'deki bir turnuvada oyuncuların fitness ölçümlerini büyük ekranlar aracılığıyla takip edenler gördüklerine inanamamıştı zira büyükusta Mikhail Antipov, 2 saat boyunca kıpırdamadan oturarak 560 kalori yakmıştı. (Bu sayıyı bir bağlama yerleştirmemiz gerekirse, sıradan bir insan koşu bandında 3 kilometre yürüdüğünde 100 kalori yakıyor.) ABD'li fizyoloji araştırmacıları Leroy DuBeck ve Charlotte Leedy'nin oyuncuların vücutlarına yerleştirdikleri ölçüm cihazlarından elde ettikleri sonuçlar da çok ilginç detaylar içeriyordu. Oyuncuların sakin sakin oturup neredeyse parmaklarını bile kıpırdatmadıkları dakikalarda soluk alıp verişleri ve nabızları hızlanıyor, adrenalin seviyeleri yükseliyor, kasları kasılıyordu. Satranç efsanelerinden Bobby Fischer'ın bir zamanlar söylediği, "Vücudunuzun durumu kötüleştikçe satrancınız da kötüleşir. Bedeni zihinden ayıramazsınız" sözleri de bu olguya işaret ediyordu.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!