Papadopulos: Çözüm için çabalar sürecek

Güncelleme Tarihi:

Papadopulos: Çözüm için çabalar sürecek
OluÅŸturulma Tarihi: Nisan 25, 2004 00:00

Rum yönetimi lideri Tasos Papadopulos, Kıbrıs sorununun çözümü için birkaç hafta gibi kısa bir süre içinde olmasa da yeni giriÅŸim yapılacağı kanısında olduÄŸunu söyledi. Papadopulos, yabancı gazeteciler için yaptığı basın toplantısında, Rum tarafının müzakereye açık olduÄŸunu ve çözüm için çaba harcamayı sürdüreceÄŸini ifade etti.Uluslararası toplumun geliÅŸmeleri deÄŸerlendirdikten sonra yeni bir çözüm imkanı olup olmadığına bakacağına inandığını söyleyen Papadopulos, "Åžimdi sahnede AB de var. Çözüme olan ihtiyaç ortadadır ve bu ihtiyaca yanıt bulunacaktır. Bu çerçevede yeni bir hareketlenme ve giriÅŸim olacağı kanısındayım" dedi.  KIBRISLI TÃœRKLER İÇİN 'AB Ä°MKANLARI'Kıbrıslı Türklerin AB'nin nimetlerinden faydalanmaları için "imkanlar ve kurallar" çerçevesinde tüm çabayı göstereceklerini de belirten Papadopulos, "Bu konu, yarın Lüksembourg'da yapılacak AB genel iÅŸler toplantısında ele alınacak. Bu çerçevede ÅŸimdiden benim açıklama yapmam doÄŸru olmaz, ancak kuzeyin ekonomik açıdan güçlendirilmesi ve Kıbrıs Türklerinin rahatlatılması, bizim açımızdan doÄŸru bir politikadır. Kıbrıslı Rumlar sırtlarını Kıbrıslı Türk vatandaÅŸlarına dönmüyorlar. Kıbrıslı Türklerin, ülkelerinin AB'ye giriÅŸinin nimetlerinden yararlanmaları için elimizden geleni yapacağız" dedi.  13 Haziran'da yapılacak Avrupa Parlamentosu seçimlerine de deÄŸinen Papadopulos, Rum siyasi partilerine Türk adayları da listelerine almaları için çaÄŸrıda bulunduÄŸunu belirtti.     'AB BÄ°ZÄ° CEZALANDIRMAZ'Kıbrıs Rum yönetiminin, referandum sonucu nedeniyle AB içinde soÄŸuk karşılanacağına iliÅŸkin soruları da yanıtlayan Papadopulos, referandumun demokratik bir süreç olduÄŸunu ve halkın demokratik hakkını kullandığı için cezalandırılacağını sanmadığını söyledi. Bu sonuçla Rum kesiminin uluslararası imajının zedelendiÄŸini kabulettiÄŸini belirten Papadopulos, şöyle konuÅŸtu:  "Bu durumun farkındayız, ancak herkese, referandumda hayır dememizin kötü niyetimizden kaynaklanmadığını anlatacağız. Bu tutumumuzu aktarmak için büyükelçilerimiz ve görevlendireceÄŸim özel temsilciler çalışacaktır. Umarım dünya basını 'iyi adam-kötü adam' nitelemesi kolaylığına düşmeden bizim görüşlerimizi de aktarır. Onun dışında AB'de ne olacak? Devlet yemeÄŸinde bana servis yapmayacaklar mı?"  'ANNAN PLANI ORTADAN KAYBOLMAZ'Sorular üzerine büyük çabalarla hazırlanan Annan planının ortadan kaybolmayacağını belirten Papadopulos, bu planın geçmiÅŸteki müzakerelerin sonuçlarına dayandığının planın içinde belirtildiÄŸine dikkat çekti.  Papadopulos, "Bu plan söylediÄŸim gibi ortadan kaybolmayacaktır. Bizim arzumuz, Kıbrıslı Türklerin herhangi bir hakkını ihlal etmeden, plan üzerinde gerekli deÄŸiÅŸiklikleri yapmaktır. Bizim talebimiz bu. Türk tarafından adada iki ayrı devletin söz konusu olduÄŸu biçiminde açıklamalar yapıldığı için üzgünüm. Çözüm çabası sürecektir" diye konuÅŸtu.       'TALEPLERÄ°MÄ°Z DÄ°KKATE ALINMADI'     Referandumda hayır sonucu çıkmasının, Rum tarafının "haklı isteklerinin dikkate alınmamasından kaynaklandığını" savunan Papadopulos, bu isteklerin Annan planının ruhuna uygun olduÄŸunu, BM'nin kendisini teyit etmiÅŸ olmasına raÄŸmen, Türk taleplerinin karşılanması gerektiÄŸi yoluna gidildiÄŸini söyledi. Papadopulos, şöyle devam etti:  "Türkiye DışiÅŸleri Bakanlığı MüsteÅŸarı UÄŸur Ziyal'in sunduÄŸu 11 öneri, ki özellikle AB çerçevesinde olanlar, hemen tamamıyla kabul gördü. Bizim taleplerimiz ise dikkate alınmadı. Burgenstock'ta benim dışımda hiç kimsenin ciddi müzakere çabası yoktu. Herkes bir an önce sonuç aÅŸamasına varmak için zaman geçiriyor gibi görünüyordu. Sonuçta, görüşmelere katılan herkesin Türkiye'yi tatmin etmek ve Kıbrıs Türklerinin evet demesini saÄŸlamak çabası içinde olduÄŸunu gördük. Fakat bu arada, çok daha büyük Rum toplumunun da plana evet demesi için ikna edilmesi gerektiÄŸi unutuldu."  Referandum sürecinde Rum kesiminden hiçbir halkı etkileme giriÅŸiminde bulunulmadığını söyleyen Papadopulos, bu tür giriÅŸimlerin,seçmenler üzerinde korku, güvensizlik ve belirsizlik yaratma amaçlı açıklamalarla dışarıdan yapıldığını savundu. Â
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!