Ötanazi: Finn'in fişi çekilsin mi?

ABD'de yüzlerce insan, makinelere bağlı olarak bitkisel hayat sürüyor. Ancak kamuoyu bunlardan özellikle birini tartışıyor: bir trafik kazası sonucu kafa travması geçirip bitkisel hayata giren Hugh Finn ölüme terkedilsin mi terkedilmesin mi? Finn'in kaderi konusunda görüş ayrılığına düşen ailesi önce kozlarını mahkemede paylaştı. Şimdi de Virginia eyalet yönetiminin vereceği karar bekleniyor.

Aslında yasa uyarınca ölüp ölmeyeceğine kendisinin karar vermesi gerekiyor. Ancak bir zamanlar TV muhabiri olan Hugh Finn derdini yazıyla bile dile getiremiyor. Söylenenleri anlayıp anlamadığı bile bilinmiyor. Uyanık gibi görünüyor ama, dünyayla hiçbir ilişkisi bulunmuyor.

Hekimler, üç yıl önce geçirdiği trafik kazasında beyni ağır hasara uğrayan 44 yaşındaki Finn'in bir daha asla konuşamayacağını, iki küçük kızını asla kucaklayamayacağını söylüyor. İşte bu nedenle eşi Michele Finn, hayat arkadaşının artık yaşamla vedalaşmasını, beslenme tüpünün çekilmesini istiyor. Hugh Finn'in kızkardeşi de aynı görüşte.

Ancak ailenin geri kalan fertleri, özellikle Hugh'nun 72 yaşındaki babası Thomas, tıptan asla umudunu kesmediği için oğlunun yaşama bağlı tutulmasını istiyor. Hugh'nun hayatta kalmasını isteyenler, bitkisel hayata rağmen kendisinde kişilik belirtileri gördüklerini, zaman zaman ifadesinde değişiklikler meydana geldiğini, hatta elini bile kıpırdattığını iddia ediyorlar. Kardeşi Edward ‘O boş bir çuval değil’ diyor. Bir bakımevinde yatan oğlunun başucundan ayrılmayan baba Thomas Finn, ‘Onu ölüme göndermek cinayettir’ diye düşünüyor.

Nöroloji uzmanları ise Finn'in uyku komasının bir adım ötesine geçerek süreklilik gösteren bitkisel hayata girdiği görüşünde. Çok ciddi bir kafa travması geçiren ve aort tıkanması sonucu beyine giden oksijenin kesilmesiyle bitkisel hayata giren Finn'in yaşama yeniden dönüş şansı sıfır olarak görülüyor.

Hugh'nun kaderi konusunda ihtilafa düşen aile sonunda bölge mahkemesine başvuruyor ve yargıç Hugh'nun akıbetiyle ilgili karar hakkını eşi Michele'ye veriyor.

KARAR BEKLENİYOR

Aile bu karara şiddetle karşı çıkıyor ve eyalet meclisine başvuruyor. Eyalet Meclisi ise Hugh'nun kaderiyle ilgili kararı Virginia eyaleti yönetimine havale ediyor. Şimdi gözler bu makamda; eyalet yönetiminin Hugh'nun kaderinde son söz hakkını kime tanıyacağı merakla bekleniyor.

Her yıl birçok aile, yakınlarının hayatta kalmasını sağlayan tıbbi müdahalenin sona erdirilmesine karar veriyor. Nefes cihazları kapatılıyor; tedavileri kesiliyor. Amerikan yasalarına göre bu tür müdahalelerin sona erdirilmesi ötanazi, yani ölüm yardımı sayılmıyor. Ancak yine de pek çok Amerikalı Finn’in ölüme terk edilmesinin de ‘adı koyulmamış bir ötanazi olduğu’ görüşünde. Bilindiği gibi, umutsuz bir hastaya örneğin zehirli iğne yapılarak uygulanan ötanazi ABD'de cezai yaptırım gerektiren bir suç.