Güncelleme Tarihi:
Türkiye'nin Milli Savunma Bakanı Vecdi Gönül tarafından temsil edildiği, resmi niteliği ve zabıtları olmayan toplantıların ana gündem maddelerini Afganistan, Kosova ve güncel koşullara kendini uyarlama arayışındaki ittifakın "dönüşümü" konuları oluşturuyor.
Terörizme karşı mücadele unsurunu "daimi gündem maddesi" olarak algılayan NATO'nun bakanlarının bu konuda görüş alışverişinde bulunmaları beklenirken, Milli Savunma Bakanı Gönül'ün de bu alanda Türkiye'deki son gelişmeler ve kararlar hakkında müttefikleri bilgilendirmesi, çeşitli ikili görüşmelerde bulunması öngörülüyor.
AFGANİSTAN
Afganistan'daki Taliban rejiminin çökmesinin ardından oluşturulan ve 2003 yılından beri NATO tarafından yönetilen 41 bin askerli Uluslararası Destek Gücü'nün (ISAF) ihtiyaçlarını ve karşılaştığı sorunları ele alacak olan bakanlar, “özel ve sivil sektörden helikopter kiralama” gibi seçenekleri de değerlendirerek, ISAF'a katkı arayışlarını sürdürecek.
34 ülkenin kuvvet sağladığı ISAF'ın yönetimindeki koordinasyon sorunları, başta bu oluşuma bin 650 asker veren Hollanda olmak üzere bazı müttefiklerin tereddütlü ve geri çekilme eğilimli yaklaşımları, Afganistan'ın kendi birimleriyle sorunlarını aşacak hale getirilmesi, ulusal ordusunu ve polis gücünü oluşturabilmesi için yapılabilecekler bakanlar tarafından ele alınacak konular arasında bulunuyor.
Geçen haziran ayında "Afganistan misyonunu" hararetli, görkemli ve iddialı bir şekilde başlattığını ilan eden AB'nin zaten bu ülkede bulunan 80 kadar polisine üniforma değiştirterek bunları görevde tutmakla yetinmesinden ve hazırlık düzeyinin yetersizliğinin görülmesinden duyulan rahatsızlık da gizlenmiyor. AB'nin katılım ve yeteneklerini geliştirmesi isteniyor.
NATO savunma bakanlarının toplantılarının bir bölümü, Afganistan'da çeşitli roller üstlenen BM, AB ve Dünya Bankası gibi kurumların temsilcilerine de açık olacak.
KOSOVA
Kosova'da 14 bin askerlik barışı koruma gücü KFOR'u yöneten NATO, BM'nin Kosova özel temsilcisi Martti Ahtisaari'nin öneri paketinin reddedilmesi, 10 Aralık tarihine kadar devamı öngörülen bir müzakere sürecinin başlatılmasının ardından yaşanan "kritik günleri" izliyor.
NATO bölgedeki güvenlik düzeninin bozulmaması için çaba harcarken, Kosova'da da iddialı girişimler başlatan, ancak etkinlik sergileyemeyen AB'nin gelecekte üstleneceği olası rol sorgulanıyor.
Tek yanlı bağımsızlık ilanı halinde ülkelerin tavırlarının ne olacağı belirsiz kalıyor, NATO'nun bölgedeki varlığını her şekilde sürdürmesi gerektiği savunuluyor.
Kosova'nın nihai statüsü ile siyasi ve hukuki zeminin belirlenmesinden yana tavır koyan Türkiye, "Kosova Arnavutlarının haklı beklentilerinin ve haklarının güvence altına alınmasını" istiyor.
Türkiye, Kosova'da Güney Bölge Çok Uluslu Güç Komutanlığını 750 kişilik katkısıyla sürdürüyor.
DÖNÜŞÜM
Soğuk savaşın sona ermesinden itibaren kendini yeni koşullara uyarlamaya çalışan NATO, "dönüşüm" planlarını hayata geçirerek, barışı koruma harekatları, afet ve kriz yönetimi gibi alanlara yönelirken, bir yandan da savunma içerikli temel hedeflerinden uzaklaşmadığı konusunda inandırıcı olmaya çalışıyor.
Türkiye, ittifakın temel işlevini koruması ve bunlardan ödün verilmemesi gereğini vurguluyor, bir müttefike ittifak dışından gelecek olası bir saldırıya topyekün yanıt öngören 5. maddenin korunmasında büyük zaruret ve yarar olduğuna inanıyor.
NATO'nun, "dönüşüm" kapsamına soktuğu ve 2006 yılı sonunda "operasyonel" ilan ettiği Acil Mukabele Gücü'nün (NATO Response Force–NRF) yaşadığı asker ve teçhizat sorunları ile bütçe açıkları da bakanların gündeminde bulunuyor.
İttifak üyesi ülkelerin kara, deniz ve hava kuvvetlerinden gelen araç ve askerlerden oluşan NRF, "bir kriz halinde" 15 ila 30 gün içinde harekete geçirilebilecek yetenekte bulunması, "dünyanın her yerinde", "modern NATO'nun hedef olduğu yeni tehditlere karşı" mücadeleye hazırlıklı tutulması öngörülmüştü.
Türkiye'nin 2007 başından itibaren 2 bin 750 kişilik bir birlik katkısıyla öncülük yaptığı 25 bin kişilik NRF bünyesindeki gelişim ve ihtiyaçları ele alacak olan savunma bakanları, NATO Avrupa Kuvvetleri Komutanının (SACEUR) öneri ve taleplerini inceleyecek.
TERÖRLE MÜCADELE
NATO'nun sürekli gündeminde tuttuğu terörizme karşı mücadele konusu, savunma bakanları tarafından "kulislerde ve ikili görüşmeler çerçevesinde” ağırlıklı olarak ele alınacak.
Terörizme karşı mücadele unsuruna büyük önem ve ağırlık veren Türkiye'de yaşanan son gelişmeler ile Irak'ın kuzeyinde terör örgütü PKK'nın yuvalanmasından kaynaklanan sorunların, TBMM'den geçen tezkerenin getireceği olası hareketlerin bu temaslarda "bilgilendirme ve görüş alışverişi" boyutunda ele alınması bekleniyor.
İttifak savunma bakanları, yarın NATO-Rusya Konseyi çerçevesinde, Rus mevkidaşları Anatoli Serdioukov ile bir araya gelerek, askeri işbirliği alanındaki gelişmeleri ele alacaklar.