Meme kanseri yapan virüs bulundu
Güncelleme Tarihi:
ABD'li araştırmacılar meme kanserli kadınlarda Bittner virüsünün genetik koduna rastladı. Bu virüs, farelerde meme kanserinin tek sorumlusu.
ABD'li araştırmacı Prof.James F.Holland'ın raporu, tıp dünyasını karıştırdı : ‘Araştırmalarımız, kadınlarda göğüs kanseri vakalarının önemli bir bölümünün bir virüsten kaynaklandığını gösteriyor.’
Paris'te 3-6 Şubat tarihlerinde toplanan 8'inci Kanser Tedavisi Kongresi sırasında bir konuşma yapan Prof.Holland önemli bir buluşu açıkladı : kadınların baş belası göğüs kanseri virütik olabilir.
New York Mount Sinai Hastanesi'nde görevli araştırmacı, üzerinde çalıştığı tümörlü hücrelerin çoğunda, farelerde meme kanserine sebep olan genetik materyele benzer bir materyel bulundu. 1930'lu yıllarda keşfedilen bu materyel, bilinen ilk kanser virüsüydü. Bittner virüsü veya MMTV (Farelerde Meme Kanseri Virüsü) adı verilen bu virüsün ana sütüyle çocuklara geçtiği de tespit edilmişti. MMTV virüsünün memeli hayvanlardaki meme kanserinden sorumlu olduğu artık tartışılmıyor.
Amerikalı doktorlar, MMTV virüsünün genetik yapısını incelediler ve meme kanserli kadın hastalardan alınan tümörlü hücre örnekleriyle karşılaştırdılar. Ve, vakaların % 37'sinde benzerlik teşhis ettiler.
Dr.Holland kadınlarda meme kanserine yol açan benzer bir virüs arıyordu ve şimdi bulduğunu iddia ediyor. Buna da, ‘Fare’ yerine ‘İnsan’ (Human) kelimesini koyarak HMTV adını veriyor.
Dr.Holland şimdilik ‘Tümörlerde ortaya çıkardığımız virüsle meme kanseri arasındaki doğrudan ilişkiyi henüz ispat edemedik’ dese de araştırmalar bu yönde bir varsayıma götürüyor. Aynı aileye mensup (anneanne, anne, teyze, kız vd) meme kanserli kadınlarda HMTV'nin bulunma oranı çok yüksek. Bu da söz konusu virüsün meme kanserinin sebebi olduğu varsayımını güçlendiriyor.
Genetik kod okuma
Aynı Kongre'ye, Amerikan Ulusal Kanser Enstitüsü Başkanı Dr.Richard Klausner de önemli bir proje sundu: kanserli ve sağlıklı, bütün insan hücrelerinin bütün genlerini okumak. Haftada 20 seans yapılırsa, insan geninin % 90'ının 2 yılda okunabileceğini öne süren Dr.Klausner ‘Ancak, hergün yeni bir gen keşfedildiği için, okumayı tamamlamak çok zor olacak’ diye de itiraf etti.