Güncelleme Tarihi:
Süleymaniye'deki kadın derneklerine göre, gelenekler ve eski kabile alışkanlıklarının ağırlığı, kadınları umutsuzluğa ve intihara sürüklüyor.
AFP'nin haberine göre, gazeteci Peyman İzzeddin, 1 Ocak'tan bu yana sadece Süleymaniye bölgesinde en az 28 kadının hayatına son vermesini, kadınlar arasında intihar vakalarının arttığının göstergesi olarak değerlendirdi.
Kadınların kendilerini yakmak için gazyağı kullandığını, intihar girişimlerinden kurtulan az sayıdaki kadınların çoğunun da vücutlarının yüzde 85'inin yandığını anlatan İzeddin, “Gazyağıyla intihar en ucuz yol. Zira kadınların bütün dünyası gaz lambasıyla mutfaktan ibaret. Ateşli silah ve ilaçlar ise bazı imkanlara sahip olmayı gerektiren pahalı intihar yöntemleri” diye konuştu.
Peyman İzzeddin, “kendini yakarken geride kalanlara mesaj bırakan kadının, koca ya da babasını utanç içinde bırakabilmek için böyle 'görkemli' bir yöntemi seçtiğini” düşünüyor.
Rivane adlı kadın dergisinin çıkaran Ronak Ferac da, “Süleymaniye civarında her yıl 100-120 kadın kendini yakarak intihar ediyor” dedi. Ferac'a göre, intihar vakaları, bölge kadınının değişim halindeki bir toplumda hüküm süren eski gelenek ve değerlerin ezici baskısı altında kaldığını gözler önüne seriyor.
“Ne 1991'deki ayaklanma, ne de Saddam rejiminin devrilmesinin bu olguya son verebildiğini” belirten Ferac, “Bu, kadınların umutsuzluk ve çaresizliğini gösteren sosyal bir hadise” dedi. Ferac, kadınları, özellikle aile içindeki baskı ve şiddet ile maddi bağımlılık ve uyum sorunlarının ümitsizliğe sevkettiğini savundu. Bekşan Abdullah adlı siyasi de, durumu değerlendirirken, “hızla dışa açılmanın, aşiret düzeninin hakim olduğu toplumun dengelerini alt üst ettiği” görüşünü savundu.