Kıbrıs’ı çözmezsek tarih hepimizi yargılayacak
Güncelleme Tarihi:
RÖPORTAJ: Nur BATUR
Oluşturulma Tarihi: Aralık 04, 2001 02:05
Atina Büyükelçimiz Ali Tuygan, KKTC Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş ile Kıbrıs Rum Kesimi Lideri Glafkos Klerides'in bugünkü buluşması öncesinde, taraflara tarihi bir uyarıda bulunarak, ‘‘Kıbrıs'ı çözmek için Türkiye ve Yunanistan olarak elimizden geleni yapmalıyız. Yoksa tarih hepimizi yargılayacak’’ dedi.
Atina'dan ayrılmaya hazırlanan Tuygan'la bir veda söyleşisi yaptık ve böylesine kritik anda herkesin kafasındaki soruyu sorduk: Türk-Yunan dostluğu yine Kıbrıs'a kurban mı edilecek?
Türk-Yunan dostluğu yine Kıbrıs'a kurban mı edilecek?
- Kıbrıs'ın ilişkilerimizde önemli rol oynadığını kimse inkar etmiyor. Biz sorunu çözmek için her zaman gerekli gayreti gösterdik. Daima yapıcı olmaya çalıştık. Yunanistan'la aramızdaki sorunları çözmekte istekli ve iyiniyetliyiz Biz önemli ilerleme sağladık. Kıbrıs'daki iki taraf da bizi örnek alabilir.
Peki Rum tarafında da aynı iyi niyeti görüyor musunuz?
- Herkes alışılagelmiş tutumlarını tekrar ederse, ilerleme sağlanamaz. Sorunun her iki tarafı, Türkiye'yle Yunanistan'ı tatmin edecek bir çözüme kavuşturulması gerekir.
HEP KAVGA ETTİK
AB, siyasi çözüm olmadan Kıbrıs'ı üye olarak kabul ederse, ne olacak?
- AB yanlış davrandı. Karmaşık bir sorunu daha da karmaşık hale getirdi. Türkiye tarihlere kendisini bağlı telakki etmiyor. Ama karamsar da olmayalım. Ümit etmiyorum ama Kıbrıs'da ciddi sıkıntılar yaşanırsa, bu ilişkilere yansıyabilir. Yakınlaşmanın Kıbrıs'ı da olumlu etkilemesini diliyorum. Sorunu çözmek için Türkiye ve Yunanistan olarak elimizden geleni yapmalıyız. Aksi halde tarih hepimizi yargılar.
Yunanistan stratejisini değiştirmedi. Taktik uyguluyor diyenler var.
- Biz yaklaşım değişikliği olarak görüyoruz. Zaten böyle düşünmesek, bu sürece farklı yaklaşırdık. Yıllarca gerilim yorgunluğu içinde olduk. Hep kavga edip, bir türlü sorunları çözemediğimizi gördük. Başka bir şey deneyelim dedik. İşbirliği yaparsak ortak çıkarlara hizmet edecek bazı alanlar olduğunu gördük.
SABIRLI OLMALIYIZ
Türk- Yunan ilişkilerini ‘aşk-nefret’ ilişkisine benzetenler var. Katılıyor musunuz?
- Karşılıklı saygıya, iyi komşuluğa, dayanışmaya dayanan ilişki sürdürmek hepimiz için daha iyi olur. Ama ilerde bütün sorunlar çözülür, bir aşk başlarsa buna hiçbir itirazım yok.
Kıbrıs'ı aşarsak birbirimize aşık olma şansımız var mı?
- Başka da konular var ama ben onların iyi niyetle aşılabileceği kanaatindeyim. Bunları her zaman görüşmeye hazırız. Unutmayalım yeni süreç başlarken, sorunların bugünden yarına çözüleceği konusunda hiçbir taahhüt yapılmadı. Sabırlı ve samimi olmalıyız. Uzun soluklu çabalara ihtiyaç var. İş burada bitmiyor. Ama iyi bir başlangıç yaptık. Devam etmeliyiz.
Öcalan olayına rağmen dostluk eli uzattık
Batılılar Simitis ve Papandreu'nun gerçekçi politikacılar olduğunu, barış yapılabileceğini söylüyorlar. ..
- Bu sürece kuşkusuz çabalarıyla özel katkı yapanlar olabilir ama neticede Papandreu'nun denen politika aslında hükümetin politikasıdır.
Dede ve Baba Papandreu'lar Türk düşmanlığını kullandılar. Oğul Papandreu tarihe nasıl geçecek?
- Türk Yunan ilişkilerinde yargıyı verecek olan zamandır. Ben Papandreu'nun ve Yunan hükümetinin Türkiye'yle ilişkileri çok daha farklı bir zemine oturtmak ve eski gerilimli dönemleri yeniden yaşamamak konusunda arzulu olduğu kanısındayım.
Peki ya Türkiye?
- Bizi derinden yaralayan ve güven bunalımı yaratan Öcalan olayından sonra bile dostluk elimizi uzattık. Bunun takdir edilmesi gerekir.
Yani Simitis ve Papandreu'yu zaman yargılayacak diyorsunuz?
- Zaman sadece Simitis ve Papandreu değil, Türkiye ve Yunanistan'ı, hepimizi yargılayacak. Çıkarları işbirliğinde yatan iki ulusun ilişkilerini nereye taşıyabileceklerini zaman gösterecek. Zamanın bugüne kadar verdiği not çok yüksek değil. Yıllardır komşuyuz ama bazı anlaşmaları yeni yapabildik. Dolayısıyla, sabırlı davranmalıyız. Bu sürecin devam ediyor olması, iniş çıkış olmayacağı anlamına gelmiyor. Ama çerçevesinin dışına çıkması önlenebilir.
Türk-Yunan dostluğu yine Kıbrıs'a kurban mı edilecek?
- Kıbrıs'ın ilişkilerimizde önemli rol oynadığını kimse inkar etmiyor. Biz sorunu çözmek için her zaman gerekli gayreti gösterdik. Daima yapıcı olmaya çalıştık. Yunanistan'la aramızdaki sorunları çözmekte istekli ve iyiniyetliyiz Biz önemli ilerleme sağladık. Kıbrıs'daki iki taraf da bizi örnek alabilir.
Peki Rum tarafında da aynı iyi niyeti görüyor musunuz?
- Herkes alışılagelmiş tutumlarını tekrar ederse, ilerleme sağlanamaz. Sorunun her iki tarafı, Türkiye'yle Yunanistan'ı tatmin edecek bir çözüme kavuşturulması gerekir.
HEP KAVGA ETTİK
AB, siyasi çözüm olmadan Kıbrıs'ı üye olarak kabul ederse, ne olacak?
- AB yanlış davrandı. Karmaşık bir sorunu daha da karmaşık hale getirdi. Türkiye tarihlere kendisini bağlı telakki etmiyor. Ama karamsar da olmayalım. Ümit etmiyorum ama Kıbrıs'da ciddi sıkıntılar yaşanırsa, bu ilişkilere yansıyabilir. Yakınlaşmanın Kıbrıs'ı da olumlu etkilemesini diliyorum. Sorunu çözmek için Türkiye ve Yunanistan olarak elimizden geleni yapmalıyız. Aksi halde tarih hepimizi yargılar.
Yunanistan stratejisini değiştirmedi. Taktik uyguluyor diyenler var.
- Biz yaklaşım değişikliği olarak görüyoruz. Zaten böyle düşünmesek, bu sürece farklı yaklaşırdık. Yıllarca gerilim yorgunluğu içinde olduk. Hep kavga edip, bir türlü sorunları çözemediğimizi gördük. Başka bir şey deneyelim dedik. İşbirliği yaparsak ortak çıkarlara hizmet edecek bazı alanlar olduğunu gördük.
SABIRLI OLMALIYIZ
Türk- Yunan ilişkilerini ‘aşk-nefret’ ilişkisine benzetenler var. Katılıyor musunuz?
- Karşılıklı saygıya, iyi komşuluğa, dayanışmaya dayanan ilişki sürdürmek hepimiz için daha iyi olur. Ama ilerde bütün sorunlar çözülür, bir aşk başlarsa buna hiçbir itirazım yok.
Kıbrıs'ı aşarsak birbirimize aşık olma şansımız var mı?
- Başka da konular var ama ben onların iyi niyetle aşılabileceği kanaatindeyim. Bunları her zaman görüşmeye hazırız. Unutmayalım yeni süreç başlarken, sorunların bugünden yarına çözüleceği konusunda hiçbir taahhüt yapılmadı. Sabırlı ve samimi olmalıyız. Uzun soluklu çabalara ihtiyaç var. İş burada bitmiyor. Ama iyi bir başlangıç yaptık. Devam etmeliyiz.
Öcalan olayına rağmen dostluk eli uzattık
Batılılar Simitis ve Papandreu'nun gerçekçi politikacılar olduğunu, barış yapılabileceğini söylüyorlar. ..
- Bu sürece kuşkusuz çabalarıyla özel katkı yapanlar olabilir ama neticede Papandreu'nun denen politika aslında hükümetin politikasıdır.
Dede ve Baba Papandreu'lar Türk düşmanlığını kullandılar. Oğul Papandreu tarihe nasıl geçecek?
- Türk Yunan ilişkilerinde yargıyı verecek olan zamandır. Ben Papandreu'nun ve Yunan hükümetinin Türkiye'yle ilişkileri çok daha farklı bir zemine oturtmak ve eski gerilimli dönemleri yeniden yaşamamak konusunda arzulu olduğu kanısındayım.
Peki ya Türkiye?
- Bizi derinden yaralayan ve güven bunalımı yaratan Öcalan olayından sonra bile dostluk elimizi uzattık. Bunun takdir edilmesi gerekir.
Yani Simitis ve Papandreu'yu zaman yargılayacak diyorsunuz?
- Zaman sadece Simitis ve Papandreu değil, Türkiye ve Yunanistan'ı, hepimizi yargılayacak. Çıkarları işbirliğinde yatan iki ulusun ilişkilerini nereye taşıyabileceklerini zaman gösterecek. Zamanın bugüne kadar verdiği not çok yüksek değil. Yıllardır komşuyuz ama bazı anlaşmaları yeni yapabildik. Dolayısıyla, sabırlı davranmalıyız. Bu sürecin devam ediyor olması, iniş çıkış olmayacağı anlamına gelmiyor. Ama çerçevesinin dışına çıkması önlenebilir.