İşte o koridor

Güncelleme Tarihi:

İşte o koridor
Oluşturulma Tarihi: Şubat 19, 2006 23:35

5. Kamp artık bir kamp değil, benim bugüne kadar gördüğüm en en en... Bakın doğru kelimeyi bulmakta zorlanıyorum en sert cezaevi. Dış kapıları güm güm güm diye ses çıkartıyor kapanırken. Hücrelerde ince uzun (20 cm’ye 1 m. gibi) bir buzlu cam var.

İşte o koridor
Önünde beton yükselmiş yatak olmuş. Bir şilte. Kıblenin yönünü gösteren ok şiltenin altında. Hücreler yine 3 metreye 2 metre. Demirden bir lavabo ve alaturka bir tuvalet. Kapılar gardiyanların komutları ile merkezi bir yerden elektronik olarak emir komuta zincirinde açılıyor, kapanıyor. YAVAŞ KONUŞ Bize gösterilen koridorda iki odanın üzerinde tur hücresi yazıyor. Sansürcümüz "Yavaş konuşun" diye uyarıyor. Bir cezaevini değil bir huzurevini ziyaret ediyor gibi geziyoruz koridorları, hücreleri. Fısır fısır konuşuyor gazeteciler, askerler kısık sesle anlatıyor, koridorda flaşların sesi patlıyor. Sessizliğimiz yankılanıyor. "El Kaide’nin en tehlikelileri ve en önemlileri burada" diyor bir asker. "İster bizle işbirliği yapsın isterse yapmasın..."Bahçede havalandırma olarak kullanılan çelik tel kafeslerin bulunduğu alana çıkıyoruz. İşbirliği yapmayanların haftada üç kez yarım saat, yapanların her gün iki saat çıkartıldığını söylüyor bir görevli. "Günün hangi saatlerinde çıkartılıyorlar?" diyorum. "Her saatinde" diyor. Tutukluların yüzlerini, askerlerin ise yaka kartlarını çekmek yasak. Bavullarımız havaalanının çıkışında iki asker tarafından tek tek aranıyor. Birazdan bir boru sesi duyuluyor üste. Bayrak
/images/100/0x0/567928bbf018fb0a48b712c1
indirme töreni... "750 kişilik Guantanamo üssünde gün batımı demek böyle oluyor" diye düşünüyorum.SESİNİ YÜKSELTME Yetkililerin bir elleri dudaklarında. "Konuşmayın" diye uyarıyorlar bizi. "Sesinizi yükseltmeyin" diyorlar. Çünkü sağlı sollu etraftaki konteynırlarda hücreler dolu. Kimin kimi duymasından endişeleniyorlar anlamak zor. Bizim mi onları duymamızdan, onların mı bizi duymasından belli değil. Hücrelerde ten rengi ve turuncu tulumlar yatakların üzerine serilmiş. İşbirliği yapanların ten rengi kıyafetleri ve kutularda Amerikan menşeili oyuncakları var. Hani şu ailece ya da arkadaşlarca toplanıp oynanacak, zar atıp birkaç basamak ilerlenecek monopol oyunlarından. Sağlı sollu boş hücrelerin arasında 50 metre kadar yürüyüp tellerle çevrili daha büyük bir kafese varıyoruz. Burası da boş. Üzerinde numarası yazan bir futbol topu içerideki kafeslerden büyük bu kafesin köşesinde duruyor. Kafesin çıkışında, avluda iki oda kafes daha var. Biri duş, diğeri tuvalet.
Haberin Devamı

<ımg>

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!