İnsanlık tarihini değiştirebilecek keşif: En eski atalarımız düşündüğümüzden 1 milyon yıl daha yaşlı

Güncelleme Tarihi:

İnsanlık tarihini değiştirebilecek keşif: En eski atalarımız düşündüğümüzden 1 milyon yıl daha yaşlı
Oluşturulma Tarihi: Haziran 29, 2022 15:05

Yapılan yeni araştırmalar, insanlığın en eski atalarından bazılarına ait fosilleşmiş kalıntıların bilim insanlarının düşündüğünden çok daha eski olduğunu söylüyor. Bu muazzam keşif insanlı tarihinin baştan yazılmasına bile sebep olabilecek kadar çarpıcı.

Haberin Devamı

UNESCO Dünya Mirası Listesi'nde yer alan Güney Afrika'daki 'İnsanlığın Beşiği'nde (Sterkfontein adındaki mağara) bulunan fosiller üzerinde yeni bir araştırma yapıldı. Araştırma fosillerin tahmin edilenden 1 milyon yıl daha eski olduğunu ortaya koydu. Bu keşif bilim dünyasında büyük bir heyecan yarattı.

‘Bayan Ples’ olarak adlandırılan mağara kadınına ait olan fosiller de dahil olmak üzere, birçok fosil binlerce yıl boyunca İnsanlığın Beşiği olarak bilinen Güney Afrika mağaralarında gömülü kaldı.

Şimdi ise modern test yöntemleri, bilinen ilk insan grubunun 3.4 ila 3.7 milyon yıl önce dünyayı dolaştığını gösteriyor.

İnsanlık tarihini değiştirebilecek keşif: En eski atalarımız düşündüğümüzden 1 milyon yıl daha yaşlı
Dünyanın en ünlü fosillerinden biri olan ‘Bayan Ples’ (Fotoğraf: Jason L. Heaton / Bırmıngham Southern College)

Haberin Devamı

HER ŞEY YENİDEN ŞEKİLLENEBİLİR

Bu yeni zaman çizelgesi, insan evriminin ortak anlayışlarını yeniden şekillendirebilir ve aynı zamanda atalarımızın insana evrimleşmesinin daha olası ve anlaşılabilir yolları olduğunu kanıtlayabilir.

Bilim insanları yıllardan beri, Johannesburg yakınlarındaki Sterkfontein mağaralarında fosilleri bulunan Australopithecus africanus türünün 2,6 milyon yaşından küçük olduğuna inanıyorlardı.

Bahsi geçen yeraltı kompleksi, dünyanın herhangi bir yerinden daha fazla erken insan kalıntısı ortaya çıkardı. Buna 1947'de keşfedilen ve Bayan Ples lakabı takılan erken dönem bir mağara kadınına ait neredeyse tam kafatası da dahil.

İnsanlık tarihini değiştirebilecek keşif: En eski atalarımız düşündüğümüzden 1 milyon yıl daha yaşlı
Araştırmaların yapıldığı 'İnsanlığın Beşiği' kazı alanı

BOYLARI ÇOK KISAYMIŞ

Smithsonian Müzesi'ne göre, iki ayak üzerinde yürüyen türler, günümüz insanından çok daha kısaydı. Erkeklerin boyu ortalama 138 cm ve dişiler boyu da ortalama 115 cm idi.

Ancak yeni radyoaktif tarihleme teknikleri, Bayan Ples'in ve çevresinde keşfedilen diğerlerinin aslında düşünülenden bir milyon yıl daha yaşlı olduğunu gösteriyor.

Haberin Devamı

Araştırmacılar, kayalar mağaraya düşmeden önce, kozmik ışınlara maruz kaldıklarında oluşan nadir bir izotopun seviyeleri için fosillerin etrafındaki tortuyu test ederek revize edilmiş yaşı buldular.

Önceleri, bilim insanları, Australopithecus africanus hominidlerinin, yaklaşık 2,2 milyon yıl önce dünyada dolaşmakta olan atalarımız olan homo (sapiens de dahil olmak üzere) cinsine evrimleşmek için çok genç olduklarına inanıyorlardı.

İnsanlık tarihini değiştirebilecek keşif: En eski atalarımız düşündüğümüzden 1 milyon yıl daha yaşlı
Bulunan fosil kafatasları genellikle böyle görünüyor... Bizimkilerden küçük ve daha yayvan

ZAMAN YETERLİ İDİ

Yeni bulgular şimdi, atalarımızın bu evrimsel sıçramayı yapmak için bir milyon daha fazla yıllarının olduğunu gösteriyor: Bu da Bayan Ples'in ve onun parçası olduğu türlerin, erken insanların ataları olma olasılığını ortaya koyuyor.

Haberin Devamı

Sonuç olarak, Afrika'daki Australopithecus afarensis'e ait 3,2 milyon yıllık kalıntıları bulunan türler, uzun zamandır en eski insanları meydana getiren tür olarak kabul edilen Lucy olarak bilinen maymunla aynı zamanda Dünya'da var oldu.

İnsanlık tarihini değiştirebilecek keşif: En eski atalarımız düşündüğümüzden 1 milyon yıl daha yaşlı
Bu keşiften sonra yaşanacak gelişmeler bilim dünyasında heyecan yarattı

EVRİMİN ÇİZGİSİ DÜZ DEĞİL

Uzmanlar, güncellenmiş zaman çizelgesinin, iki türün etkileşime girip üreyebileceği anlamına geldiğini ve insanların nereden geldiğine dair resmimizi karmaşıklaştırdığını ve bunun bu kadar basit bir evrimsel çizgi olmayabileceğini öne sürüyor.

Araştırma ekibinin bir parçası olan Fransız bilim insanı Laurent Bruxelles’e göre bu soy ağacımızın ‘daha çok bir çalı gibi’ olduğu anlamına geliyor.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!