Filistin'den Livni'ye övgü
Güncelleme Tarihi:
A.A.
Oluşturulma Tarihi: Ekim 28, 2008 12:12
İsrail-Filistin nihai görüşme heyetlerinin Filistinli başkanı Ahmed Kurey, İsrailli ortağı Tzipi Livni'yi, koalisyon görüşmelerinde dini parti Şas'ın Kudüs'le ilgili taleplerine boyun eğmediği için takdirle karşıladıklarını söyledi.
Kurey, Tel Aviv'de düzenlenen bir konferansta yaptığı konuşmada, koalisyon gündeminde Kudüs'ün bulunmaması yolundaki talepleri karşısında Livni'nin duruşundan memnuniyetini dile getirdi ve Kudüs'le ilgili görüşmelerden vazgeçmektense koalisyonla ilgili temaslarını durduran Livni'nin kararını saygıyla karşıladıklarını ifade etti.
Ahmed Kurey, İsrail ve Filistinliler arasında bir barış anlaşmasına varılmasını amaçlayan görüşmelerde, Kudüs'ün anahtar konumunda olduğunu belirtti.
Seçime kadar devam edecek koalisyon hükümetinin de ortağı olan Şas partisi, Livni'nin hükümet arayışları sırasında, çok çocuklu ailelere mali yardımların yanı sıra Kudüs'le ilgili kesin tutum takınmış ve "Kudüs, satılık bir ticari mal değildir" diyerek, Kudüs'ün görüşmelerde yer almamasını istemişti. Şas, barış görüşmeleri sırasında da Kudüs'ün masada yer almasını şiddetle eleştiriyordu.
Kurey, konferansta Annapolis sürecine değinirken, İsrail ve Filistin arasında bu yıl sonu itibariyle bir barış anlaşmasına varılmasının imkansız göründüğüne işaret etti, "Her iki tarafta da siyaseten zor bir durum var. İsrail seçim arefesinde, Filistinlilerin, Mısır'ın yardımlarıyla yakında çözülebileceğini umduğumuz iç sorunları var. Bu yıl bir anlaşmaya varabileceğimizi sanmıyorum" dedi.
Her iki taraf, 2007 Kasım ayında, ABD destekli Annapolis zirvesinden bu yana, yaklaşık bir yıldır bir barış anlaşması için görüşmeler yürütüyordu. ABD Başkanı George Bush'un önümüzdeki Ocak ayında dolacak görev süresi içerisinde bir anlaşmaya varılması amacıyla ABD Dışişleri Bakanı Condoleezza Rice, yıl içinde sıkça bölgeyi ziyaret etmiş, İsrail ve Filistinliler arasında mekik dokumuştu.
Ancak İsrail'in Annapolis'teki zirvede verdiği, Batı Şeria'daki Yahudi yerleşimlerinin dondurulması taahhütlerine uymaması, Filistinliler arasındaki bölünme ve nihayetinde İsrail iç siyasetinde yaşanan istikrarsızlık, iki taraf arasında sağlıklı bir görüşme yürütülmesinin önünde engeller çıkarmıştı.
Konferans katılımcılarından birinin, "Likud'un kazanması halinde, barış sürecinin devam edip etmeyeceğini" sorması üzerine Kurey, seçim vaatlerine rağmen, bir Likud hükümetinin de Kudüs üzerinden görüşmeleri sürdürmesini muhtemel gördüğünü ifade etti. Kurey, "Bazen, muhalefette iken bir şey söylersiniz, hükümet olunca da başka şekilde davranırsınız" dedi.
Filistin nihai görüşme heyetinin başkanı, İsraillilerin Likud Başkanı Binyamin Netanyahu'yu işbaşına getirmeleri halinde, bunu kabul edeceklerini ifade etti; ancak "Kudüs'süz bir barış olmaz. Filistinliler böyle bir barışa nasıl evet derler? Barış istiyorsanız, Kudüs'ü de masaya koymanız gerekir" diye konuştu.
Kurey, Livni'nin de Kudüs'ten vazgeçeceklerini söylemediğini, ancak bu konuyu da masaya getireceğini belirtirken, Livni'yi kast ederek, "O güçlü ve (Bunu size verebiliriz, şunu veremeyiz) diyecek kadar da cesur" dedi.
Likud Başkanı Binyamin Netanyahu, dün Meclis'in açılısında yaptığı konuşmada, İsrail'in 1967 sınırlarına dönmeyeceğini vurgulamış, Kudüs ile Filistinlilerin geri dönüş haklarının görüşme konusu yapılmaması gerektiğini söylemişti.
Ahmed Kurey, İsrail ve Filistinliler arasında bir barış anlaşmasına varılmasını amaçlayan görüşmelerde, Kudüs'ün anahtar konumunda olduğunu belirtti.
Seçime kadar devam edecek koalisyon hükümetinin de ortağı olan Şas partisi, Livni'nin hükümet arayışları sırasında, çok çocuklu ailelere mali yardımların yanı sıra Kudüs'le ilgili kesin tutum takınmış ve "Kudüs, satılık bir ticari mal değildir" diyerek, Kudüs'ün görüşmelerde yer almamasını istemişti. Şas, barış görüşmeleri sırasında da Kudüs'ün masada yer almasını şiddetle eleştiriyordu.
Kurey, konferansta Annapolis sürecine değinirken, İsrail ve Filistin arasında bu yıl sonu itibariyle bir barış anlaşmasına varılmasının imkansız göründüğüne işaret etti, "Her iki tarafta da siyaseten zor bir durum var. İsrail seçim arefesinde, Filistinlilerin, Mısır'ın yardımlarıyla yakında çözülebileceğini umduğumuz iç sorunları var. Bu yıl bir anlaşmaya varabileceğimizi sanmıyorum" dedi.
Her iki taraf, 2007 Kasım ayında, ABD destekli Annapolis zirvesinden bu yana, yaklaşık bir yıldır bir barış anlaşması için görüşmeler yürütüyordu. ABD Başkanı George Bush'un önümüzdeki Ocak ayında dolacak görev süresi içerisinde bir anlaşmaya varılması amacıyla ABD Dışişleri Bakanı Condoleezza Rice, yıl içinde sıkça bölgeyi ziyaret etmiş, İsrail ve Filistinliler arasında mekik dokumuştu.
Ancak İsrail'in Annapolis'teki zirvede verdiği, Batı Şeria'daki Yahudi yerleşimlerinin dondurulması taahhütlerine uymaması, Filistinliler arasındaki bölünme ve nihayetinde İsrail iç siyasetinde yaşanan istikrarsızlık, iki taraf arasında sağlıklı bir görüşme yürütülmesinin önünde engeller çıkarmıştı.
Konferans katılımcılarından birinin, "Likud'un kazanması halinde, barış sürecinin devam edip etmeyeceğini" sorması üzerine Kurey, seçim vaatlerine rağmen, bir Likud hükümetinin de Kudüs üzerinden görüşmeleri sürdürmesini muhtemel gördüğünü ifade etti. Kurey, "Bazen, muhalefette iken bir şey söylersiniz, hükümet olunca da başka şekilde davranırsınız" dedi.
Filistin nihai görüşme heyetinin başkanı, İsraillilerin Likud Başkanı Binyamin Netanyahu'yu işbaşına getirmeleri halinde, bunu kabul edeceklerini ifade etti; ancak "Kudüs'süz bir barış olmaz. Filistinliler böyle bir barışa nasıl evet derler? Barış istiyorsanız, Kudüs'ü de masaya koymanız gerekir" diye konuştu.
Kurey, Livni'nin de Kudüs'ten vazgeçeceklerini söylemediğini, ancak bu konuyu da masaya getireceğini belirtirken, Livni'yi kast ederek, "O güçlü ve (Bunu size verebiliriz, şunu veremeyiz) diyecek kadar da cesur" dedi.
Likud Başkanı Binyamin Netanyahu, dün Meclis'in açılısında yaptığı konuşmada, İsrail'in 1967 sınırlarına dönmeyeceğini vurgulamış, Kudüs ile Filistinlilerin geri dönüş haklarının görüşme konusu yapılmaması gerektiğini söylemişti.