Dinini değiştir yoksa ölürsün
Güncelleme Tarihi:
IŞİD’in haziran ayında saldırıya geçmesinden bu yana Irak’ta 2 milyon kişi yerinden yurdundan oldu. Hürriyet’in ziyaret ettiği Kuzey Irak’taki derme çatma kamplarda kalanların çoğu kadın ve çocuk. 65 yaşındaki bir Ezidi anne, “IŞİD’in zulmünü kimse yapmadı. Eşlerimizi, oğullarımızı öldürdüler. Kızımı kaçırdılar” derken Türkmen milletvekili Aydın Maruf Selim, IŞİD’in din ya da mezhep değiştirmeyenleri katlettiğini anlattı.
IRAK Şam İslam Devleti’nin (IŞİD) Irak’ta saldırıya geçtiği 11 Haziran 2013 tarihinden bugüne 2 milyon Iraklı evini terk etmek zorunda kaldı. Hürriyet, Kuzey Irak’ta mültecilerin hayat mücadelesi verdiği derme çatma kampları ziyaret etti. Hıristiyan, Ezidi, Türkmen, Kürt, Arap aileler, yeni yıla bu kamplarda sefalet içinde girmek zorunda kaldılar. Kamplarda kalanların çoğu kadın ve çocuk. Çadırkentleri gezerken Irak’ta savaşların, katliamların yaşanmasına neden olan din-mezhep ayırımının yerini dayanışmaya bırakması dikkat çekiyor. Temiz su, yeteri gıda alamayan, derme çatma naylon çadırlarda yaşayan Iraklıların en büyük sıkıntısı ise ilaç yokluğu, sağlık hizmetlerinin yetersizliği.
Erbil’deki Bahrika kampında Ezidi, Hıristiyan, Kürt Arap ve Türkmenlerden oluşan 650 aile toplamda 4 bin kişi barınıyor. Erbil’deki en büyük kamp konumunda. Uluslararası yardım kuruluşlarının yanı sıra Türkiye’den de AFAD ve Kızılay’dan bu kampa yardımlar geliyor. Kerkük’teki Yahyava kampı ise çoğu Şii Türkmenlerin kaldığı bir kamp konumunda. Yaklaşık 3 bin kişi barınıyor. En büyük yardım ise Kızılay ve AFAD üzerinden yapılıyor.
DURUM VAHİM
Evlerinden, yurtlarından kilometrelerce uzakta kamplarda kalanların arasından en büyük dramı ise Ezidiler yaşıyor. Hemen her Ezidi ailesi bu savaşta kayıp yaşamış, çocuğunu, kocasını, karısını, kardeşini IŞİD terörüne kurban vermiş, kimi kaçırılmış kimi tecavüze uğramış. IŞİD’in elinde olan 16 yaşındaki kızı Binşan için gözyaşı döken 65 yaşındaki Ezidi anne Ağış, “Kan, gözyaşı, savaş, esaret bu bölgenin kaderi. Hep savaşlar, mağduriyetler, göçler yaşadık. Ancak DEAŞ’ın (IŞİD) yaptığı zulmü, katliamı kimse yapmadı. Eşlerimizi, erkek çocuklarımızı öldürdüler. Kadınlarımıza tecavüz ettiler. Kızımı kaçırdılar. Şu anda ellerinde ve başına ne geldiğini, yaşayıp yaşamadığını bilmiyorum” diyor. Aynı çadırı başka bir aileyle paylaşıyorlar. 5 metre karelik alanda 11 kişi yaşıyor. Tercüman aracılığıyla sohbet ederken kocası IŞİD militanlarınca öldürülen ve 3 çocuğuyla ortada kalan Nerin araya giriyor; “Bu zulmü bize yaşatanlar umarım bir gün aynı acıyı yaşarlar” diyerek gözyaşı döküyor.
BİLGİ NOTU:
İntihar saldırıları, bombalı eylemler, Şii-Sünni çatışmalarına tanıklık eden Irak’ta 11 Haziran’da IŞİD’in ülkenin en büyük ikinci kenti Musul’u ele geçirmesi ve ardından güneye doğru ilerleyişini sürdürerek geniş toprakları kontrol etmeye başlaması katliamları, dramları, ölümleri de beraberinde getirdi. ABD liderliğindeki koalisyon güçleri 8 Ağustos’tan bu yana havadan IŞİD hedeflerini bombalayarak, bu gruba karşı savaşan Irak ordusu ve Peşmergeye destek sağlıyor.
Türkiye rehine Türkmenler için devreye girsin
IŞİD’in saldırılarının ardından 150 bin Türkmen de evsiz kaldı. Şii Türkmenler de aynı mağduriyeti yaşıyor. Özellikle Musul’da kaçan Şii Türkmenler, IŞİD’i lanetlerken, kendilerine sahip çıkmayan Musul’daki Sünni Türkmenlere de öfkeliler; “Kardeşlerimiz bizi mezhebimizden dolayı terk etti” diyorlar. Başta Kızılay olmak üzere AFAD ve sivil toplum örgütleri üzerinden gelen yardımlar için teşekkürlerini iletirken, “Ana vatanımız” dedikleri Türkiye’den kendilerine daha fazla sahip çıkılmasını istiyorlar. Kamplarda kalan Türkmenlerden Reşad Halili, “Biz Türkmenleri unutmayın. Sahip çıkın, burada en büyük dramlardan birini de Türkmenler yaşıyor. Biz buraya kaçarak canımızı kurtardık, ancak yüzlerce evladımızı yitirdik, halen DEAŞ’ın elinde yüzlerce Türkmen rehin. Türkiye, rehine tutulan Türkmen kardeşleri içinde devreye girsin” talebinde bulunuyor.
CANLI BOMBA YETİŞTİRİYORLAR
Kampları birlikte gezdiğimiz Irak Türkmen Cephesi Yürütme Kurulu Üyesi ve Türkmen Milletvekikli Aydın Maruf Selim, IŞİD’in elinde 136’sı Türkmen olmak üzere çoğunluğu Ezidi çocuk ve kadınlardan oluşan yaklaşık bin kişinin rehin olduğunu belirterek, “IŞİD burada her türlü zulmü uyguluyor. Kadınlar tecavüze uğruyor. Ellerindeki rehineleri din ve mezhep değiştirmeye zorluyorlar. Buna karşı çıkanlar katlediliyor. Küçük yaştaki çocukları, kendi ideolojileri doğrultusunda eğitiyorlar. Bu çocuklar yarının canlı bombaları, katliam savaşçıları olarak yetiştiriliyor” dedi.