Baykal: 2006 seçim yılı olmalı

Güncelleme Tarihi:

Baykal: 2006 seçim yılı olmalı
Oluşturulma Tarihi: Ekim 24, 2005 16:54

CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, İzmir ve çevresinin her an depreme maruz kalabildiğinin bir kez daha ortaya çıktığını söyledi.

Haberin Devamı

İzmir'de meydana gelen depremlerden etkilenen bölgelerde incelemelerde bulunmak amacıyla kente gelen Baykal, Adnan Menderes Havalimanı'nda gazetecilere yaptığı açıklamada, bir süre önce yaşanan deprem konusunda, kamuoyunun dikkatini çekmek amacıyla ziyareti gerçekleştirdiğini bildirdi.

İzmirli vatandaşlara “geçmiş olsun” dileğini ileteceğini ifade eden Baykal, sözlerine şöyle devam etti:  “Bu deprem, memnuniyetle gördük, büyük can ve mal kaybına yol açmadı. Bölgenin her an deprem tehdidine maruz kalabildiği bir kez daha ortaya çıkmış oldu. Bunu dikkate alıp gerekli sonuçları çıkararak, gerekli dersleri alarak, ortaya çıkabilecek deprem afeti karşısında toplumumuzun, ekonomimizin, yaşamımızın olumsuz etkilenmemesi için gerekenleri düşünmek durumundayız. Ve bu açıdan bir uyarı olarak değerlendirmeliyiz.”
 

Haberin Devamı

Baykal, CHP'nin kasım ayında kurultay yapacağını, sonra da tüm Türkiye'de seçim çalışmalarını başlatacaklarını söyledi.
“Doğal olarak 2006, Türkiye için seçim yılı olmalıdır” diyen Baykal, şunları kaydetti:  “Bu beklenti içindeyiz. Bu olacak diye hazırlıklarımızı, çalışmalarımızı yapacağız. 2006'da seçim öngörerek faaliyetlerimizi yürüteceğiz. Seçim olursa, CHP tam bir hazırlık içinde bunu göğüsleyecektir. Seçimi geciktirmek isterlerse, ona karşı da gerekli çalışmayı CHP yapacaktır. Ortaya çıkacak yeni zamanı da daha başarılı bir seçim sonucu elde etmek için değerlendireceğiz.

Artık Türkiye'de AK Parti iktidarı denenmiştir. Türkiye'nin temel dengelerini, Cumhuriyet'in kazanımlarını tehlikeye sokmaya başlamıştır. Türkiye'nin temel kurumları ayaktadır. Nasıl İzmirli  deprem tehlikesi karşısında sabahlara kadar uyumuyorsa, bugün Cumhuriyet'e, Cumhuriyet'in kazanımlarına yönelik tehlikeli gelişmeler karşısında aynı ruh hali içinde ülkenin bütün sorumlu ve duyarlı insanları da ayaktadır. Herkes tedirgindir.”

VAN OLAYINDA HÜKÜMET TARAFSIZ DAVRANMADI

CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, “Van olayında, hükümet maalesef bu konunun bütün yönleriyle aydınlatılması konusunda gereken tarafsız tutumu sergileyememiştir”  dedi.

Haberin Devamı

Baykal, Seferihisar ve Urla'da depremden zarar gören bölgelerde yaptığı incelemenin ardından İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu'nu ziyaret etti.

Deniz Baykal, burada bir gazetecinin, “Van'a giden YÖK Başkanı ve üniversite rektörlerinin bazı vatandaşlarca protesto edilmesi olayını nasıl değerlerdiriyorsunuz?” sorusu üzerine, bu konunun kamuoyu tarafından “doğru teşhis” edildiğini savundu.

Baykal, şöyle konuştu: “Hükümet maalesef bu konunun bütün yönleriyle aydınlatılması konusunda gereken tarafsız tutumu sergileyememiştir. Birdenbire, bir taraf haline gelmiştir. Aslında taraf haline gelmesini gerektiren, birşey olmamalıydı. Hükümet bu konuda taraf haline dönüşme durumunda kalmıştır. Bunu üzüntüyle karşılıyorum. Ortada bir rektörün maruz kaldığı alışılmamış bir muamele var.”
  
“KAMUOYU RAHATSIZ'
  
Hukuka derin saygı duyduklarını, adliyeyi “en önemli devlet kurumu” olarak gördüklerini ve “onu çok saygın bir noktada tutma ve koruma ihtiyacını kabul ettiklerini” anlatan CHP Genel Başkanı Baykal, şunları söyledi: Bu doğrultuda gayret gösteriyoruz. Hukukun üstünlüğü bunu gerektirir ama maalesef, çeşitli kişilerin, bu kişiler adliye mensubu da olabilirler, hukuk dünyası içinde, siyaset dünyası içinde de yer alabilirler. Yaptıkları bazı yanlışlıklar, çok vahim sonuçlar ortaya koyuyor. Kamuoyumuzu vicdanen rahatsız eden olumsuz tablolar sergileniyor. Rektörün yaka-paça evi basıldı, önce (tarih eser kaçakçısı) dendi, bir dava açılmak istendi. Sonra tarih eserlerin tamamının kaydının olduğu ortaya çıktı, o konu kapatıldı. Bu rektörden intikam alınmak isteniyor gibi, etkisiz kılınmak isteniyor gibi peşin fikirle saldırıya geçildiği izlenimi doğdu. Bu izlenimin pek çok haklı gerekçesi var. Rektörle ilgili takibatın nasıl yapılacağı, hukuk sistemimizde mevcuttur. Van Adliyesi, bu tahkikatı yapıp tutuklama kararı çıkarabilmek için, tamamen usul dışına çıkarak ve hiçbir haklı temeli yokken konu, bir çete davasına dönüştürüldü. Nasıl çete davasıdır, ortada sadece rektör tutuklu? Çete davası için en az üç kişi gereklidir. Nerede o üç kişi? Bütün bunlar bir zorlamanın bulunduğunu ortaya koyuyor.”

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!