Başkanlık sistemi daha uygundur

Güncelleme Tarihi:

Başkanlık sistemi daha uygundur
Oluşturulma Tarihi: Nisan 20, 2016 00:45

Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisi’nin Genel Kurulu’nda konuşan Başbakan Davutoğlu, Türkiye’nin Avrupa standartlarında bir anayasa yapacağı teminatını verdi. Davutoğlu’nun bazı mesajları şöyle:

Haberin Devamı

Sistem tartışmaları: Bizim için başkanlık sistemi daha uygundur ama her şeyi tartışmaya açığız.
Terörle mücadele: Terörle mücadele her Türkiye vatandaşı kendini güvenli hissedene kadar sürecek.
Basın özgürlüğü: Seçimlerde medya istediği eleştiriyi yaptı. 5 gazeteden en azından üçü hükümete muhalefet politikası takip etti.

AVRUPA Konseyi Parlamenter Meclisi (AKPM) Genel Kurulu’na hitap eden Başbakan Ahmet Davutoğlu, Türkiye’nin Avrupa’nın kopmaz bir parçası olduğu mesajını verdiği konuşmasında, Avrupa standartlarında bir anayasa teminatı verdi. “Anayasa reformumuz, partimizin şu anki çıkarlarını ya da bizlerin makamlarını düşünerek üzerinde çalıştığımız bir reform değildir” diyen Davutoğlu, “Yetki kimdeyse sorumluluk da onda olmalı” vurgusu yaptı.

“İnsan onurunu esas almayan hiçbir anayasa kalıcı olamaz. 12 Eylül Anayasası da kalıcı olmayacaktır” ifadesini kullanan Davutoğlu, “Anayasanın ruhunda Avrupa Konseyi’nin temel ilkeleri, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi temel unsur olacak. Bunu size bir garanti, teminat olarak söylüyorum. Dünyanın evrensel demokratik değerlerine aykırı tek bir madde anayasamızda bulunmayacak” ifadelerini kullandı. Davutoğlu, “İskelet ise yönetim sistemidir. Bu, parlamenter sistem de olabilir, başkanlık sistemi de olabilir. Eğer ruh iyi oturmuşsa hangi iskeleti ona biçerseniz biçin bu yapı ayakta durur” dedi.

SORUMLULUK DENGESİ
Türkiye’de yetki ve sorumluluk dengelerini sağlayan, kontrol ve denge mekanizmalarını güçlendiren yeni bir anayasa hazırlanacağını ifade eden Başbakan, “Geldiği evre itibarıyla bizim için başkanlık sistemi daha uygundur ama her şeyi tartışmaya açığız. Tartışmayacağımız tek şey, bu anayasanın ruhunun insan hak ve özgürlüklerine dayalı olmasıdır” dedi.

Türk milletinin Avrupa’nın ayrılmaz parçası olduğunu belirten Davutoğlu, ‘Dost acı söyler’ sözünü hatırlatarak, Avrupa’ya yönelik bazı eleştirilerde bulundu. Başbakan, aşırıcılık ve yabancı düşmanlığı, dil, din, etnik ve ırk temelli ayrımcılıklar, birlikte, barış içinde yaşama kültürü, temel hak ve özgürlükler alanında yaşanan sorunlara atıfta bulunarak, “Bugün karşınızdaki tablo dünden daha geride ve karşı karşıya kaldığımız sorunlar dünden daha derindedir. Ayrımcılık ve hoşgörüsüzlük Avrupa toplumlarında gittikçe artarak kendini gösteriyor” diye konuştu.

SONUNA KADAR DEVAM
Paris, İstanbul, Ankara ve Brüksel’de yaşanan saldırıların terör tehdidinin aldığı küresel boyutu bir kez daha gösterdiğinin altını çizen Davutoğlu, terör tehdidi karşısında hiçbir gerekçeye sığınmadan yek vücut olmak zorunda olunduğunu belirterek şunları söyledi: “Terörle mücadele her Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı kendini güvenli hissedene kadar sürecek. Terör örgütü silahları terk etmeyecek, mayın döşemeye devam edecek, canlı bombalarla benim vatandaşımı katledecek, siz dönüp desteğini halktan almış bir Başbakan’a, ‘Operasyonlar ne zaman bitecek’ diyeceksiniz. Her vatandaşım güvende ve özgür olana kadar ve kamu düzeni Türkiye’nin her köşesinde ikame edilene kadar bu mücadelemiz sürecek.” Davutoğlu, “PKK ve PYD’nin de tıpkı DEAŞ gibi insani değerleri yok sayan katil ve vahşi terör örgütleri” olduğunu söyledi.

ELEŞTİRİ HAKLARI
Türkiye’de medya özgürlüğüyle ilgili bir soruyu yanıtlayan Davutoğlu, seçimlerde medyanın istediği eleştiriyi yapabildiğini belirterek, “Aksine en çok satan 5 gazetenin, isimlerini zikretmeyeyim, en azından üçü, açık bir şekilde hükümete muhalefet üzere bir yayın politikası takip etmiştir. Bu da onların hakkıdır. Ben de seçimlere giren başbakan olarak hiçbirisine herhangi bir şekilde telkinde bulunmadığım gibi aksine bütün bu medyanın özgürlüğünü, eşit ve objektif seçim şartlarının bir gerekliliği olarak gördüm” dedi. Davutoğlu, Türk medyasını takip edenler için Türkiye’de medyanın kontrol altında olduğunu iddia etmenin mümkün olmadığını söyledi.

Başkanlık sistemi daha uygundur



HDP'Lİ KÜRKÇÜ'YE SERT TEPKİ
Davutoğlu, AKPM üyelerinin soru yönelttiği bölümde HDP Milletvekili Ertuğrul Kürkçü’nün, güneydoğudaki operasyonları gündeme getiren ve ‘PKK gerillası’ ifadesini kullandığı sorusunu İngilizce sormasına tepki gösterdi. TBMM’yi temsilen bulunan Kürkçüoğlu’nun çalışma dilinin Türkçe olarak belirlendiği oturumda Türkçe konuşmasını tercih edeceğini söyleyen Davutoğlu, Kürkçü’nün PKK’nın eylemlerinden etkilenmiş olması halinde söyleminin de farklı olacağını söyledi ve şöyle konuştu: “Cizre’de ya da Silopi’de yaşıyor olsaydı, ‘gerilla’ diyerek meşruiyet kazandırmaya çalıştığı PKK’lı teröristlerin kazdıkları çukurların yanlarından geçerek, mayın döşedikleri yolların arasından  okula gitmek zorunda kalan bir çocuğu olsaydı ya da bir yakını, bir günde 10 terörist roketin atıldığı Cizre Hastanesi’nde tedavi görüyor olsaydı ya da Kızılay’da otobüs bekleyen insanların üzerine yürüyen o canlı bombanın katlettiği kişilerden birinin akrabası olsaydı herhalde PKK’ya gerilla değil, ‘alçak bir terör örgütü’ derdi.”   

Başkanlık sistemi daha uygundur



ÇADIR YİNE SAHNEDE
Belçika ile Türkiye arasında diplomatik gerginlik yaşanmasına neden olan PKK çadırı bu kez de Strasbourg’da kuruldu. Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun AKPM Genel Kurulu’na hitap ettiği binanın önünden geçen caddede kurulan çadır önünde toplanan PKK sempatizanları protesto eylemi yaptı. Çadırın kurulması ve gösterinin engellenmesi için Türkiye’nin Paris Büyükelçiliği Fransa Dışişleri Bakanlığı, Avrupa Konseyi Daimi Temsilciliği AKPM, Strasbourg Konsolosluğu ise Strasbourg makamları nezdinde girişimde bulunduysa da sonuç alınamadı. Fransız polisi göstericileri belli bir alanda tutmak için yoğun güvenlik önlemi aldı.

AKPM'DE BİR İLK
Başbakan Davutoğlu’nun konuşması, Türkçe’nin AKPM’nin çalışma dilleri arasına girmesinin ardından ilk kez bir Türkiye Başbakanı’nın Türkçe olarak yaptığı konuşma olması açısından sembolik önem taşıyor. Liderlerin AKPM’ye hitaplarında konuşmalar genelde çalışma dillerinde yapılıyor. Konuşma yapacak lider bu dillerden birini bilmemesi ya da dile hakim olmaması durumunda ana dilinde konuşuyor. Son dönemde Türkçe’nin çalışma dili olmasının yanı sıra Türkiye’nin Avrupa Konseyi bütçesine yaptığı yıllık katkı payı da 13 milyondan 33 milyon Euro’ya yükseltildi. Bu oranla Türkiye bütçeye en fazla katkı yapan ülkeler arasına girdi. AKPM’deki Türk üye sayısı da 12’den 18’e yükseldi.

RUSYA'YA DOLAYLI MESAJ
Başbakan Davutoğlu’nun konuşmasında değindiği uluslararası ilişkilerdeki sorunlu konuların önemli bölümünün Rusya bağlantılı sıkıntı yaşanan konular olması dikkat çekti. ‘Avrupa’nın kalbindeki krizleri aşamadığını’ söyleyen Davutoğlu, “Kırım, Yukarı Karabağ, Güney Osetya, Abhazya, Transdinyester ortak hukuk sahamızın kırıldığı fay hatları olarak kalmaya devam ediyor ve hemen her gün birinin patlaması riskiyle de karşı karşıya kalıyoruz” dedi. Bu konuların Rusya’nın da üye olduğu bir çatı altında dile getirilmesi Ankara’nın, bu coğrafyalardaki politikalarından rahatsızlık duyduğu Moskova’ya yönelik mesajı niteliğindeydi.


BAKMADAN GEÇME!