Altın Şafak Sözcüsü'nden Hürriyet'e özel açıklamalar
Güncelleme Tarihi:
Yunanistan’da, aşırı milliyetçi Altın Şafak sürekli gücünü arttırıyor. Partinin lideri Nikos Mihaliolakos ile 2 milletvekili ve bazı parti yöneticilerinin “Organize suç örgütü kurmak ve yönetmek” suçlamalarıyla tutuklanarak 2 aydan beri hapiste olmaları, Altın Şafak’ın gücünü etkilemedi.
Kamuoyunda, ırkçılık aleyhtarı rap’çi Pavlos Fissas’ın eylül ayında Altın Şafak üyesi Yorgo Rupakias tarafından öldürülmesi ve polisin “Altın Şafak operasyonu” ile uyanan şüpheler, iki parti üyesinin geçen kasım ayında bir terör saldırısında hayatını kaybetmesiyle adeta unutuldu.
Anketler, 1986 yılında “Türk düşmanı” bir örgüt olarak kurulan 2000’li yıllarda yabancı göçmenlere karşı faaliyet gösteren, siyasi parti olarak ilk defa katıldığı 2012 seçimlerinde oyların yüzde 6,8’ini alarak 18 milletvekili seçen Altın Şafak’ın bugünkü gücünün yüzde 10 civarında bulunduğunda ve üçüncü siyasi güç olduğunda birleşti.
Altın Şafak’ın kurucusu ve lideri Mihaliolakos’un tutuklanmasından sonra partinin 1 numaralı adamı sayılan milletvekili İlias Kasidiaris Hürriyet’e konuştu.
Aynı zamanda partinin sözcüsü olan Kasidiaris sorularımıza net cevaplar verdi. Atina’da cami açılmasına karşı çıktı. 1996 Kardak krizinde ölen üç Yunanlı subayın Türk komandolar tarafından öldürüldüğünü ve Türkiye’nin Ege ile Karadeniz kıyılarında yaşayan nüfusun önemli bir bölümünün Yunan kökenli olduğunu iddia etti:
-Türkiye ile nasıl bir ilişki istiyorsunuz?
-Dostluk ilişkileri istiyoruz ama bunun olabilmesi için Türk hükümeti Uluslararası Hukuk ve Deniz Hukuku ilkelerini kabul etmeli (12 mili kastediyor) ve başta Lozan olmak üzere uluslararası antlaşmalara saygı göstermeli.
-Batı Trakya azınlığı için görüşünüz?
-Batı Trakya’daki azınlık dinidir. Mütekabiliyet ilkesi geçerli olmalı. Trakya’da ne kadar Müslüman varsa İstanbul’da da o kadar Hristiyan olmalı.
-Atina’da cami açılmalı mı?
-Cami inşa edilmesine karşıyız.
-Neden?
-Çünkü Atina’da yaşayan Müslümanların çoğunluğu Yunanistan’a yasadışı gelen göçmenlerdir. Bu adamlar ülkelerine geri gönderilmeleridir. Kendi ülkelerinde istedikleri kadar dini ibadetlerini yerine getirsinler.
-Türkiye’ye hiç gittiniz mi?
-Hayır.
-Bir nedeni var mı?
-Hayır.
-Türk halkı için görüşünüz?
-Bugün Ege ve Karadeniz kıyılarında yaşayanların büyük bir bölümünün Yunan kökenli olduğuna inanıyorum.
-Niçin her yıl Kardak krizi (1996) için törenler düzenliyorsunuz?
-Yunanistan için hayatlarını feda edenlere saygımızı göstermek için. İmia’da (Kardak) üç Yunanlı subayın Türk komandolarının açtığı ateş ile öldürüldüklerine inanıyorum.
-Türkiye’nin AB’de yeri var mı?
-Hayır. Tarihi ve siyasi nedenlerden dolayı yeri yok. Tarihi açıdan Türkiye Avrupa değil Asya ülkesidir.
-Lideriniz ve partinin bazı yetkilileri hapiste. Altın Şafak hakkında çıkan iddialara ne diyorsunuz?
-Hapiste olmaları hem Anayasa’ya aykırı hem de yasadışı. Yakında Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne başvuracağız. İddianame çürük. Medyadaki iddialar da yalan. Altın Şafak’ın ne gizlediği silahları var ne de başka bir şey var.
-Şu andaki gücünüz ne? Yapılacak ilk seçimlerden ne bekliyorsunuz?
-Benim bilgilerim Altın Şafak’ı bugün yüzde 20’nin üzerinde bir oy gücune sahip olduğudur. Aslında bunu herkes, siyasi partiler, yabancı büyükelçilikler, yabancı gazeteciler ve hatta siz bile biliyorsunuz.
-Altın Şafak’a “neo-nazi” diyenlere cevabınız ne?
-Bu aşağılayıcı bir ifade. Bundan böyle de parlamentoda bizim için bu tanımlama yapıldığında tutanaklardan çıkarılmasını isteyeceğiz. Altın Şafak Yunanistan’ın milliyetçi hareketidir.