Güncelleme Tarihi:
Türkiye’nin en büyük delegasyonlardan biriyle temsil edildiği AKPM’de zemin Ankara için hala oldukça kaygan.
TEHLİKE ŞİMDİLİK ATLATILDI
AKPM oturumunun Ankara açısından en riskli senaryosunu, Türkiye’deki demokratik kurumların işleyişinin acil gündem maddesi olarak tartışılması, sonrasında da denetim sürecinin devreye sokulmasına neden olabilecek bir oylama yapılması oluşturuyordu. AKPM’nin ilgili iki komisyonunun bu doğrultuda tavsiyede bulunmasına, konunun gündeme alınıp alınmayacağına ilişkin oylamaya katılanların yaklaşık yüzde 60’ının lehte oy kullanmasına karşın kurallar gereği üçte iki oranı sağlanamadığı için Türkiye’yi rahatlatan bir sonuç çıktı ve tehlike savuşturuldu.
ÇAVUŞOĞLU ETKİSİ
Son kanun hükmünde kararnamede yer alan bazı unsurlar kısmen olumlu etki yarattıysa da AKPM kulislerinde bu tablonun oluşmasında asıl etkiyi Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nun ‘yoğun ve yüksek dozlu’ girişimlerinin sağladığı konuşuluyor. Türkiye denetim riskinden şimdilik uzaklaşmış olsa da Denetim Komisyonu, konunun nisan ayındaki bahar oturumunda ele alınması talebinde bulundu. Dosyaya yakın kaynaklar, Ankara’nın Strasbourg’dan gelen telkin ve uyarılar bağlamında gerekli adımları atmaması halinde istemediği bir sonuçla karşılaşmasının kuvvetle muhtemel olduğu görüşünde.
REFERANDUMA YAKIN TAKİP
AKPM, Türkiye’ye yönelik olarak uzunca bir süredir uyarı modunda. 15 Temmuz darbe girişimi sonrasındaki uygulamalar nedeniyle iyice uzayan uyarı listesine son olarak yeni anayasa ve nisanda yapılacak referandum da eklendi. Her ne kadar Türkiye sakınca görmese de AKPM, referanduma olağanüstü hal şartları içinde gidilmesine pek sıcak bakmıyor. Denetim Komisyonu, bu konuda kaygıları olduğunu yazılı bir açıklamayla duyurdu. Türkiye’de başta ifade, medya ve örgütlenme özgürlüğü olmak üzere temel özgürlüklere yönelik kısıtlamalar bulunduğu görüşünde olan Strasbourg’un beklentisi referandum sürecinde Avrupa Konseyi ile Venedik Komisyonu’nun tavsiyelerine ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nde belirlenmiş ilkelere uyumunun güvence altına alınması.
SORU İŞARETLERİ VAR
Bu şartların sağlanamaması halinde sürecin meşruiyetinin ve yeni anayasanın sorgulanır hale gelebileceğine yönelik kaygı, verilen mesajların ana unsurları arasında yer alıyor. Yeni anayasanın hazırlanış yöntemi de AKPM’nin mesafeli yaklaştığı konular arasında. Strasbourg’un soru işaretini gideremediği önemli bir unsuru da cumhurbaşkanına geniş yetki sağlayacak olan Anayasa’nın güçler ayrılığını garanti altına alıp almayacağı oluşturuyor.