Ağlama Duvarı ağlıyor
Güncelleme Tarihi:
Selin ÇAĞLAYAN/TEL AVİV
Oluşturulma Tarihi: Temmuz 04, 2002 01:40
Kudüs'teki Yahudilerin kutsal ‘‘Ağlama Duvarı’’ ağlamaya başladı. Yahudi mistikler, 40 santimlik su izinin Mesih'in dünyaya gelişinin ve kıyametin bir işareti olduğunu öne sürüyor. Duvardan sorumlu Haham Samel Rabinovitz ise ‘‘Duvar belki de halimize ağlıyor’’ diyor.
YAHUDİLER tarafından kutsal kabul edilen Kudüs'teki 'Ağlama Duvarı' ağlamaya başladı. Duvarın, erkeklerin ibadetine ayrılan bölümünde birkaç gün önce başlayan ve 40 cm kadar yayılan su sızıntısı, İsrail-Filistin ilişkilerinde yeni bir gerginlik yaratabileceği nedeniyle endişe yarattı. Yahudi mistikler duvarın 'ağlamasını' kıyamet alameti olarak yorumlarken, duvardan sorumlu Haham Samel Rabinovitz 'Duvar belki de halimize ağlıyor' dedi.
Müslümanlar açısından kutsal Mescit-ül Aksa kompleksinin temel duvarlarından birisi olan ve Yahudilerin yıkılan tapınaklarının temeli olarak kabul ettikleri için önünde ağlayarak ibadet etmeleri nedeniyle ‘‘Ağlama Duvarı’’ adını alan duvara ilişkin her türlü gelişme, İsrailliler ve Filistinliler arasında pekçok kanlı çatışmaya neden olması nedeniyle büyük hassasiyet taşıyor.
İsrail, Mescit-ül Aksa'dan sorumlu olan Filistin Yönetimi'nin kontrolündeki Vakf'ı, kompleksin altında yaptığı kazılarla kontrol alanını genişletmek ve ‘Kutsal Tapınak’ın izlerini ortadan kaldırmakla suçluyor. Vakıf ise, İsrail'in duvarın altında yaptığı kazılarla Mescit-ül Aksa kompleksini çökertmeyi amaçladığını ileri sürüyor. Benjamin Netanyahu döneminde duvar altında İsrail tarafından açılan yeni bir tünel nedeniyle yaşanan çatışmalarda çok sayıda Filistinli ölmüştü.
Yahudi mistikler ise ‘‘duvarın ağlamasının’’ Mesih'in dünyaya geleceğinin bir işareti olduğunu iddia ediyorlar. Rabinovitz ve İsrail Tarihi Eserler Bürosu, 10 santime 40 santim büyüklüğündeki su izini yakın takibe aldılar. Sızıntının, duvarın arkasına yeni yerleştirilen bir borudan kaynaklanabileceğine inanan İsrail Dinişleri Bakanlığı, Vakf'a başvurarak bilgi istedi.
Vakf'ın yetkilisi Adnan el-Hüseyni ise İsrailli yetkililerin kendileriyle temasa geçmediklerini öne sürdü. Hüseyni, ‘‘İsrail bizimle bu konuda herhangi bir temasa geçmedi. Bize göre de kutsal olan ve Mescid-ül Aksa kompleksinin duvarlarından biri olan bu duvara zarar gelmesi bizi de endişelendirir’’ diye konuştu.
İsrail Tarihi Eserler Bürosu'ndan Osnat Guez, ilk kez cumartesi günü tesbit edilen su izinde o zamandan beri bir değişiklik olmadığını, bununda bir sızıntının işareti olabileceğini, aksi halde sıcaklar yüzünden kuruması gerektiğine işaret etti.
Müslümanlar açısından kutsal Mescit-ül Aksa kompleksinin temel duvarlarından birisi olan ve Yahudilerin yıkılan tapınaklarının temeli olarak kabul ettikleri için önünde ağlayarak ibadet etmeleri nedeniyle ‘‘Ağlama Duvarı’’ adını alan duvara ilişkin her türlü gelişme, İsrailliler ve Filistinliler arasında pekçok kanlı çatışmaya neden olması nedeniyle büyük hassasiyet taşıyor.
İsrail, Mescit-ül Aksa'dan sorumlu olan Filistin Yönetimi'nin kontrolündeki Vakf'ı, kompleksin altında yaptığı kazılarla kontrol alanını genişletmek ve ‘Kutsal Tapınak’ın izlerini ortadan kaldırmakla suçluyor. Vakıf ise, İsrail'in duvarın altında yaptığı kazılarla Mescit-ül Aksa kompleksini çökertmeyi amaçladığını ileri sürüyor. Benjamin Netanyahu döneminde duvar altında İsrail tarafından açılan yeni bir tünel nedeniyle yaşanan çatışmalarda çok sayıda Filistinli ölmüştü.
Yahudi mistikler ise ‘‘duvarın ağlamasının’’ Mesih'in dünyaya geleceğinin bir işareti olduğunu iddia ediyorlar. Rabinovitz ve İsrail Tarihi Eserler Bürosu, 10 santime 40 santim büyüklüğündeki su izini yakın takibe aldılar. Sızıntının, duvarın arkasına yeni yerleştirilen bir borudan kaynaklanabileceğine inanan İsrail Dinişleri Bakanlığı, Vakf'a başvurarak bilgi istedi.
Vakf'ın yetkilisi Adnan el-Hüseyni ise İsrailli yetkililerin kendileriyle temasa geçmediklerini öne sürdü. Hüseyni, ‘‘İsrail bizimle bu konuda herhangi bir temasa geçmedi. Bize göre de kutsal olan ve Mescid-ül Aksa kompleksinin duvarlarından biri olan bu duvara zarar gelmesi bizi de endişelendirir’’ diye konuştu.
İsrail Tarihi Eserler Bürosu'ndan Osnat Guez, ilk kez cumartesi günü tesbit edilen su izinde o zamandan beri bir değişiklik olmadığını, bununda bir sızıntının işareti olabileceğini, aksi halde sıcaklar yüzünden kuruması gerektiğine işaret etti.