Nerede kaldı Avrupalılık

Güncelleme Tarihi:

Nerede kaldı Avrupalılık
OluÅŸturulma Tarihi: Ekim 27, 2003 00:00

Yunanistan'ın bir kasabasında okul birincisi Arnavut öğrenci törende Yunan bayrağı taşıyacak diye ayaklanma çıktı. Arnavut genç ırkçılığı protesto için hakkından feragat etti. 1-AB'nin göbeÄŸinde ÅŸeriat Atina Hükümeti, Lozan AnlaÅŸması'ndan ötürü ‘‘Müslüman azınlık’’ diye tanımlanan Batı Trakyalı Türklere, kendi atadığı müftüler aracılığıyla ÅŸeriat hükümlerini uygulatıyor. Kocalar, eÅŸlerinden üç kez ‘‘boÅŸ ol’’ diyerek ayrılıyor, çocukların velayeti otomatikman babaya geçiyor. Kız çocuklar mirasın üçte birini alabiliyor.Yunanistan'ın Batı Trakyalı Türklere, 1923 tarihli Lozan AnlaÅŸması uyarınca ‘‘Müslüman azınlık’’ oldukları gerekçesiyle Ä°slam yasalarını layık görmesi yüzünden, demokrat Avrupa'nın bu köşesinde ÅŸeriat hüküm sürüyor. Ä°nsan hakları ve demokrasinin kalesi Avrupa BirliÄŸi'nin bir üyesi olan Yunanistan'ın Batı Trakya bölgesindeki 100 bin Türk, Suudi Arabistan'ı andıran bir hukuki iklim içinde yaşıyor. Fransız haber ajansı AFP'nin, Batı Trakya'da kadın hakları mücadalesi veren Şükran Raif'in verdiÄŸi bilgilere dayandırdığı habere göre, kocalar eÅŸlerini üç kez ‘‘boÅŸ ol’’ diyerek terkediyor ve kadının yeniden evlenmesi halinde çocukların velayeti otomatikman kocaya geçiyor. Ayrıca kız çocuklar mirasın ancak üçte birini alabiliyor, üçte ikisi erkek çocuklara kalıyor. GÜÇ MÃœFTÃœLERDEBatı Trakya'nın AB'nin en yoksul bölgelerinden biri olduÄŸunu kaydeden AFP, bu bölgede aile hukukundan, Atina'nın atadığı üç müftünün sorumlu olduÄŸunu yazıyor. Türk azınlık, müftülerin Kuran hükümlerine göre karar vermesine boyun eÄŸiyor. Bazıları da müftünün kararını kabul etmeyerek hakkını mahkemede arıyor. Ancak Türk avukat Adem BekinoÄŸlu'nun verdiÄŸi bilgiye göre Yunanlı yargıçlar, Müslüman azınlığı ilgilendiren konularda yetkili olmadıklarını ileri sürerek, davaları yeniden müftülere havale ediyorlar. Bu arada bazı dindar ailelerin kızlarını örtünmeye zorlayıp, okula göndermediÄŸi, okullardaki eÄŸitimin de son derece kalitesiz olduÄŸu belirtiliyor. Yunanlı yetkililer ise Müslüman azınlık arasında reform giriÅŸiminde bulunamadıklarını, çünkü Türkiye'nin en ufak bir müdahaleyi provokasyon konusu yaptığını ileri sürüyorlar.2- Arnavut diye bayrak taşıtmadılar Yunanistan'ın Nea Mihaniona kasabasında okul birincisi olan Arnavut öğrenci yarınki resmi geçitte Yunan bayrağını taşıyacak diye kasabada ayaklanma çıktı. Arnavut genç ırkçılığı protesto amacıyla hakkından feragat etti. Okul ikincisi olan Yunanlı kız da ırkçılığı kınayarak, ‘‘Bayrağı taşımam’’ dedi. Görev üçüncüye kaldı. OLAY ilk kez üç yıl önce patladı. Selanik yakınlarındaki sekiz bin nüfuslu Nea Mihaniona kasabasının ortaokul son sınıfında okuyan Arnavut öğrenci Odesias Çenai okul birincisi oldu. Böylece Yunan eÄŸitim yasasına göre, her yıl 28 Ekim'de yapılan ulusal bayrak resmi geçit törenlerinde Yunan bayrağını taşıma hakkını kazandı. Ancak Yunanlı öğrenciler ve veliler ayaklanıp bir Arnavut'un Yunan bayrağını taşımasına karşı çıkarak okulu iÅŸgal edince tartışmalar büyüdü. Hatta CumhurbaÅŸkanı Kostis Stefanopulos, öğrencinin bayrağı taşımasını isteyerek ‘‘Bir yabancı bayrağımızı taşımak istiyorsa bu bayrağımızı daha da ÅŸereflendirir’’ dedi. Ancak buna raÄŸmen olaylar durmadı. Ve sonunda Arnavut öğrenci bayrağı taşımayacağını açıkladı. Bunun üzerine görev, okul ikincisi olan Katerina Kalfaki'ye verildi.Üç yıl sonra, yani bugün lise son sınıfta olan Arnavut öğrenci Odesias Çenai yine okul birincisi olunca olaylar yeniden patladı. Film yeniden baÅŸa sarıldı. Veliler ve öğrenciler okulu iÅŸgal edip eÄŸitimi durdurdular. Okulun duvarlarına ‘‘Yunanlı bayrak senindir’’ diye sloganlar yazıldı. Nea Mihaniona Belediye BaÅŸkanı Yannis Mavromatis da protestoculara destek verince olay daha da büyüdü. Kasabanın ana caddesine ‘‘Bayrağımız Yunanlılarındır’’ yazılı büyük bir pankart asıldı . KATERÄ°NA'NIN BAÅžKALDIRISI Sonunda okul birincisi Çenai, ‘‘Büyük bir hayalkırıklığı yaşıyorum. Üç yılda keÅŸke birÅŸeyler deÄŸiÅŸseydi’’ deyip tepkileri milliyetçi ve ırkçı olarak gördüğünü, bu nedenle de bayrak taşımayacağını bildirdi. Üç yıl önce toplum baskısı sonucu bayrağı taşıyan okul ikincisi Katerina Kalfaki, Çenai'nin ardından yine okul ikincisi olmuÅŸtu. Ancak bu sefer baskılara boyun eÄŸmedi, arkadaşıyla tam bir dayanışma içinde ırkçılığı protesto amacıyla bayrağı taşımayacağını ilan etti. Böylelikle yarınki törende bayrağı taşımak okul üçüncüsüne kaldı. 3- Cezaevi sansürüFransız Hükümeti, TBMM Ä°nsan Hakları Komisyonu üyelerinin, Strasbourg'da cezaevindeki Türk vatandaÅŸlarını ziyaret etmelerine izin vermedi. Fransızlar, ‘‘15 gün önceden izin alınmalıydı’’ diyerek talebi reddettiler. Komisyon BaÅŸkanı Mehmet Elkatmış, komisyon üyeleri Cavit Torun, Hakan Taşçı ve Gökhan Sarıçam’ın gezisi öncesinde DışiÅŸleri Bakanlığı aracılığıyla cezaevinde incelemelerde yapılabilmesi için giriÅŸimde bulunuldu. Alınan ön onaya dayanarak, iki cezaevinde incelemelerde bulunulması heyetin programında yer aldı. Ancak komisyon üyeleri, Strasbourg'a gittiklerinde yetkililer, ‘‘15 gün önceden baÅŸvuru yapılması kuralını’’ gerekçe göstererek ziyarete izin verilmediÄŸini bildirdiler.Komisyon üyesi Torun, ‘‘Bizim ülkemizde böyle birÅŸey sözkonusu olduÄŸunda deÄŸil 15 gün, 15 saat içinde izin bile söz konusu oluyor. Bununla da yetinmiyor, onlarla birlikte gidiyoruz. Ama buna raÄŸmen binbir türlü eleÅŸtiri alıyoruz’’ dedi. Â
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!