İşte yıldız savaşları

Güncelleme Tarihi:

İşte yıldız savaşları
Oluşturulma Tarihi: Şubat 22, 2008 07:22

Ronald Reagan’ın hayalini kurduğu Yıldız Savaşları gerçek oldu. Çin’in Ocak ayında deneme amaçlı bir uydusunu füzeyle düşürmesinin ardından bu kez ABD, Pasifik’teki firkateynden attığı roketle dünyaya düşme tehlikesi bulunan casus uydusunu vurdu.

Rusya ve Çin şüpheli

ABD, yakıt tankının çevreye zarar verme ihtimali yüzünden uyduyu vurma kararı aldığını duyururken Rusya ve Çin bu açıklamayı şüpheyle karşıladı. Çünkü ABD, uydu vurma bahanesiyle kıtalararası füze savaşına karşı geliştirdiği ’Füze Kalkanı’ projesini test etme fırsatı buldu.

SAATLER, TSİ 20.40’ı gösteriyordu. Endonezya ve Türkiye’yi de kapsayan bir geziye çıkan ABD Savunma Bakanı Robert Gates’i taşıyan uçak ABD’den Hawai’ye doğru yol alıyordu. Telefon hattının diğer tarafındaki komutan, Pasifik’teki güdümlü füze donanımlı firkateynlerin, arızalı casus uyduyu vurmaya hazır olduğunu söylüyordu.

Sözkonusu keşif uydusu 2006 yılının sonunda uzaya fırlatılmıştı. Ancak enerji sistemindeki arıza nedeniyle istenen yörüngeye oturtulamamış, Mart ayının başında da dünyaya düşme tehlikesi belirmişti. Otobüs büyüklüğünde, 2200 kg ağırlığındaydı. Atmosferdeki sürtünme yüzünden parçalanarak düşse bile yarısının bütün halde yeryüzüne isabet etme olasılığı vardı. En çok da 450 kg’lık yakıt deposu korkutuyordu. Çünkü zehirli hidrazin yakıtı çevreye zarar verebilirdi.http://dosyalar.hurriyet.com.tr/haber_resim/armegaddon_banner.jpg

Bu bilgileri basına sızdırmaya başlayan ABD, sonunda noktayı koydu. Tek çare bu uydunun atmosfere girmeden önce uzayda imha edilmesiydi. Pentagon, projeyi hayata geçirmek için günlerce çalıştı. Füze vurmak için geliştirilen SM-3 füzeleri, uyduyu hedef olarak algılayacak şekilde yeniden programlandı. Her biri 10 milyon dolar olan SM-3 füzelerinden ikisi USS Lake Erie’ye, diğeri ise USS Russell’a konuşlandırıldı. Aegis destroyeri USS Russell ise operasyonu Pearl Harbour’dan takibe aldı.

TOP BÜYÜKLÜĞÜNDE PARÇA

Operasyonu dünya yakından takip ettiğinden emir askeri komuta zincirinden değil bizzat Savunma Bakanı Robert Gates’ten geldi. Komutan, bakanı aradığında casus uydu saatte 11.265 km hızla yol alıyordu. Uydunun olası koordinatlarıyla ilgili yazılım füzelere yüklenmişti. Gates’in operasyon emri vermesinden dokuz saat sonra tam TSİ 05.26’da Lake Erie, ilk füzesini fırlattı. 3’üncü nesil Standart Füze olarak bilinen SM-3 füzesi, 3 dakika sonra kutup yörüngesinden geçmekte olan uyduyu vurdu.

ABD Genekurmayı’nın iki numarası olan General James Cartwright, füzenin vurduğu uydunun futbol topu büyüklüğündeki parçalara ayrıldığını, ancak yakıt deposunun isabet alıp almadığının 24-48 saat içinde belli olacağını söyledi. Parçalar, Pasifik ve Atlas Okyanusu’na yağmaya başladı. Pentagon’a göre yakıt deposunun vurulma olasılığı yüksek. Parçaların Amerikan yetkililerin beklediğinden küçük olduğu, casus uyduya ait bilgilerin ele geçmesinin mümkün olmadığı da belirtildi.

Dünyanın 247 km yüksekliğinde vurulan uydu parçalarının, atmosfere girip yanmasının bir iki gün sürebileceği, ancak sürecin 40 günde tamamlanacağı belirtiliyor. ABD, toksik maddenin düşme olasılığı bulunan ABD ve dünyadaki çeşitli bölgelere "Burnt Frost" diye adlandırdığı kimyasal madde uzmanlarını yolladı.

Bedeli 30 milyon $

TSİ (Çarşamba-20.40): Savunma Bakanı Robert Gates, uçağıyla ABD’den Hawai’ye gidiyordu. Atlantis uzay mekiği, birkaç saat önce dünyaya geri dönmüştü. Komutanlardan "uydu imha operasyonuna hazırız" bilgisi geldi. Bunun üzerine Gates, bizzat operasyonun başlaması için gereken emri verdi:

TSİ (Perşembe-05.26): USS Lake Erie güdümlü füze fırkateyninde bulunan modifiye SM-3 füzelerine uydunun koordinatları girildi ve bekleme başladı. Uydu tam kutup yörüngesinden geçmek üzereydi ki, 10 milyon dolarlık füzelerden biri fırlatıldı.

TSİ (Perşembe-05.29): Uydu vuracak şekilde modifiye edilmiş SM-3 füzesi, nokta atışıyla dünyanın 247 km üzerinden geçmekte olduğu uyduyu vurdu. Keşif uydusu futbol topu büyüklüğünde parçalara ayrıldı. Parçaları Pasifik ve Atlas Okyanusu’na yağmaya başladı. Uydu yağışının iki gün sürmesi, 40 günde de tamamlanması bekleniyor. Operasyonun maliyeti 30 milyon dolar olarak hesaplandı.

Yıldız Savaşları Reagan’ın hayali

Nükleer savaşa karşı: 1980-88 yılları arasında başkan olan Cumhuriyetçi Ronald Reagan’ın en tartışmalı projelerinden biri ’Yıldız Savaşları’ diye bilinen Stratejik Savunma İnisyatifi’ydi (SDI). Reagan, füzelerden oluşturulacak bir savunma kalkanının nükleer savaşı imkansız hale getireceğine inanıyordu. Ancak muhalifler, böyle bir teknolojinin geliştirilebileceği konusunda şüpheliydi. Sovyet Lideri Yuri Andropov ise projenin tüm dünyayı tehlikeye atacağını savunuyordu.

Yeni füze kalkanı: Reagan’dan yıllar sonra bu kez yine bir Cumhuriyetçi başkan George W.Bush, ABD ve müttefiklerini korumak için ’füze kalkanı’ projesini gündeme getirdi. Füze kalkanının Avrupa ayağının eski Varşova Paktı ülkesi olan Polonya, Çek Cumhuriyeti’nde kurulacak olması Rusya’nın tepkisine yol açmıştı.

Rusya’ya salvo: ABD, roket kalkanını, K.Kore, İran gibi olası asi ülkelerden gelebilecek saldırılara karşı geliştirdiğini öne sürüyor. Rusya ise bu savunmayla ikna olmuyor. Bu nedenle füzesavar sistemlerin Azerbaycan’a kurulmasını önerdi. Ancak ABD bunu reddetti. Dünkü uydu imha operasyonuyla ABD, uzayda füze savaşlarında Rusya’dan bir adım öne geçmiş oldu.

Çin: Yakından takip ediyoruz

Çin ve Rusya, Pentagon’un uydu vurma operasyonunu iddia edildiği gibi masum bulmadı. Çin, Washington’dan operasyonla ilgili ayrıntılı bilgi isterken Dışişleri Bakanı Liu Jianchao, "Çin, AB’nin eyleminin uzay ve olası ülkelerin güvenliğinde yol açabilecek olası zararı yakından takip ediyor" dedi. Çin de 11 Ocak 2007’de kendi meteoroloji uydusunu düşürmüştü. O zaman da Çin’in uydu-savar füze denediği iddia edilmişti.

Rusya: Uzayda yeni yarış

Rusya Dışişleri Bakanlığı ise ABD’nin ’örtülü silah deneme’ operasyonunu uzayda silahlanma yarışına yönelik yeni bir girişim olarak değerlendirdi. Amerikan Pasifik Komuta Merkezi’nin Komutanı Amiral Timothy Keating operasyonun Çinlilerin operasyonuna çok benzediğini, tek farkın önceden muhataplara haber verilmesi olduğunu söyledi. Keating, bölgedeki ülkelere haber verildiğini belirtti.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!