'Bush'un beyni'nden seçim taktikleri

İki parti de önseçim trafiğine orta batı eyaletleri arasında yer alan Iowa'dan start alacak. Iowa, 3 milyon nüfusuyla orta çaplı bir eyalet. Kuzey Avrupa asıllıların çoğunlukta olduğu bir bölge. Yine de Iowa siyasette büyük rol oynayabilir. Çünkü 'Iowa'yı kapan aday, partisinin başkan adaylığını da kapar' yönünde yorumlar yapılıyor. Bu nedenle lakabı "Şahingözü" olan eyaletteki gelişmeleri yakından takip etmekte fayda var.

Adaylar Iowa için geri sayarken, parti merkezlerinde de taktikler belirleniyor, ince hesaplar yapılıyor. Geçtiğimiz günlerde ABD Başkanı George W.Bush'un iki kez seçilmesinin mimarlarından biri sayılan Karl Rove'un Financial Times Gazetesi'nde yayınlanan makalesi de bu açıdan enteresan bir hamleydi.

GAZETE ÜZERİNDEN TAKTİK

Dindar kesimi seferber ederek Bush'un yeniden kazanmasını sağlayan Karl Rove, yıllarca Beyaz Saray danışmanı olarak görev yapmış, Amerikan basını tarafından "Bush'un beyni" ilan edilmişti. Rove, Demokrat Parti'nin 'usulsüz işler oluyor' baskısı üzerine geçen Ağustos ayında istifa etmeyi tercih etmişti. Ailesine daha fazla vakit ayırmak istediğini gerekçe göstererek ayrılan Karl Rove, anlaşılan siyasete fazla uzak kalamadı. Ve Financial Times Gazetesi üzerinden rakip Demokratların ön seçim kampanyasına karışmaya başladı.

"Hillary'yi nasıl yenmeli" başlığı altında kaleme alınan ve geçtiğimiz günlerde yayınlanan makalede bakın Bush'un 'dahi delikanlısı' Hillary'nin başlıca rakibi Obama'ya 'özetle' ne tavsiyelerde bulundu: "Eğer Iowa'yı kazanırsanız diğer yerleri de alırsınız. Burayı alırsanız Amerikalılar size başka bir gözle bakmaya başlar. Hillary istemeden hatalar yaptı. Ama yine de anketlerde önde gidiyor, fakat sizin de kazanmak için yapabileceğiniz şeyler var.

OBAMA'YA ÖNERİLER

* Herşeyden önce vitamin eksikliği çeken Adlai Stevenson (eski bir siyasetçi) gibi davranmayın. İleri zekalı ve çok temiz olmak işe yaramaz. Amerikalılar sizin bu iş için kavga ettiğinizi görmeli, çirkin bir şekilde değil ama güçlü ve dürüst bir yol izleyin. Hillary, hesapçı ve kurnaz görünebilir, ama kontrol ondaymış izlenimi veriyor. Siz ise daha çok zayıf ve etkisiz kalıyorsunuz. Hatta bazı tartışmalarda Hillary'ye katılmadığınız durumlarda ona bakmıyor, ondan korkuyormuş gibi duruyorsunuz. Daha güçlü ve isabetli saldırın.

* İkincisi, Demokratların Hillary hakkında gerçek kuşkuları olduğu gerçeğine odaklanın. Bazı Demokrat seçmenler Hillary'nin kazanamayacağından, kazanırsa felaket olacağından endişe duyuyorlar. Bu kuşkuların üzerine gidin. Ön seçimlerde bu korkuların, Demokratların şanslarına zarar vereceğini hatırlatın.

* Üçüncüsü tartışma konularını belirlerken, elinizin zayıf olduğu konuları seçmeyin. Mesela, onu dış politika konusunda zayıf olmakla suçladınız. Dışişleri bakanı olmadığı, eski first lady olduğu doğru, zaten kimse onun için 3'üncü James Baker demiyor. Ama sizin bu konudaki yetkinliğiniz daha az.

* Dört, onunla aynı görüşü paylaşmadığınızda neye inandığınız konusunda açık olun. Seçmene Hillary gibi hesapçı bir görüntü vermeyin.

* Beş, nasıl bir değişim sunacağınız konusunda daha açıklayıcı olun. Değişim iyi bir tema, Demokrat seçmeler de savaşa karşı olduğunuzu, yeni bir fikri temsil ettiğinizi biliyor. Ancak, tam olarak ne yapmak istediğinizi, ülkeyi nereye götürmek istediğinizi bilmiyorlar.

* Hillary, kurbanı oynamaya kalktığında sessiz kalmayın. Bunu espri ve güler yüzle yapın, daha etkileyici olsun. Sadece adı Clinton olduğu için, adaylığı hakketmiyor."

ROVE BUNU NİYE YAPIYOR

Pek çok siyasetçinin işine yarayabilecek bu önerileri okuduktan sonra insanın aklına şu soru geliyor; "İyi de koyu Cumhuriyetçi Rove niye durduk yerde ABD'nin ilk siyah devlet başkanı olmaya niyetlenen Demokrat Barack Obama'ya bu tür tiyolar veriyor."

Karl Rove'un Beyaz Saray'dan uzaklaştırıldığı gerekçesiyle ABD Başkanı George W.Bush'u darıldığı olasılığı hayli düşük olduğuna göre derin hesaplar peşinde olabilir mi? Demokratlar da başkanlık yarışında iki aday öne çıkıyor. Hillary Clinton ve Barack Obama... Demokrat Parti'deki üçüncü aday Senatör John Edwards'a ise şimdilik pek şans tanınmıyor. Bu durumda yarış Hillary ve Obama arasında geçeceği benziyor.

Rakip Cumhuriyetçi Parti de ise net bir tablo oluşmuş değil. Partinin en çok şans tanınan adayı eski New York Belediye Başkanı Rudy Guiliani, henüz beklenen atağı yapamadı. Mitt Romney ile yarışabileceği beklenirken, eski bir televaiz olan Mick Hackebee, beklenmedik bir atak yaptı. Demokrat Parti'de ise ülke genelinde önde giden aday Hillary Clinton.

İşte bu nedenle Karl Rove'un makalesine hariçten gazel okumak yorumu yapılması mümkün değil. Rove, zayıf aday gibi görünen Obama'ya taktik vererek Demokrat Parti'nin içindeki hassas dengelere el atıyor. Sonuçta kim olursa olsun Demokrat Parti başkan adayının ön seçim sürecinde yıpranması, zayıf bir çoğunlukla seçilmesi, en çok da rakip partinin işine yarayacaktır.