Osmanlı hoşgörüsü ve Ermeniler

Güncelleme Tarihi:

Osmanlı hoşgörüsü ve Ermeniler
Oluşturulma Tarihi: Mayıs 04, 2007 15:46

“Bizler Ermeni milleti olarak, Osmanlı Padişahlarının diğer tebaaya olduğu gibi, Ermenilere de pek çok lütuf ve ihsanda bulunduklarına şahidiz.

Haberin Devamı

Zaten İslam ve Ermeni Milletleri arasında eskiden beri dostluk münasebetleri mevcuttur.
Bazı soyguncuların yalan sözlerine rağmen biz Osmanlı Devletinin hizmetinde sadıkane çalışmaktan geri durmayacağız.  Zira Osmanlı uyruğunda olmak bizim için bir iftihar vesilesidir”.

Bu tarihi itiraflar kime ait biliyor musunuz?.
Söyleyeyim.
Ermeni Komite Reis’leri  A. Amadonu, Liyon Hıraçyan, K. Mıhitarof, A. Kirkoryaniç, K. Milenyan, Y. Masisyan ve Ş. Kananyan.
Pekiii.. Bu sözleri nerede söylemişler.?
Osmanlı Sarayı’na gönderdikleri 1898 tarihli bir mektupta…

Bu mektup, Paris Kültür ve Turizm Müşavirliğinde, Başbakanlık Devlet Arşivleri Genel Müdürlüğü tarafından sağlanan ve 1478-1916 yılları arasında Osmanlı’ya ait 31 parçadan oluşan birbirinden ilginç tarihi el yazması belgeler arasında  sergileniyor.
Sergiyi, Turizm Müşaviri Serpil Varol’un destekleriyle ‘Avrupa Türk Demokratlar Birliği’ Fransa şubesi Başkanı Ahmet Oğraş ve ekibi gerçekleştirdi.
Osmanlı İmparatorluğu çeşitli milletlerden insanları 3 kıtada yaklaşık 600 yıl barış içinde tutmayı başarmış. Orijinal’lerinin altında Türkçe, İngilizce ve Fransızca tercümeleri olan mühürlü belgelerde Osmanlı’nın bu hoşgörü ve adaletini görüyoruz.

Champs Elysee bulvarındaki Turizm ofisi salonlarındaki sergide, Ermeni Reis’lerinin kaleme aldıkları bu itirafname dışında, Osmanlı İmparatorluğunun Ermenilere yaptığı mali yardımları gösteren ve Müslüman olmayan tebaa’nın rahatça ibadet edebilmelerini emreden fermanlar da yer alıyor.
Sultan Abdülmecit, 30 Mart 1847 tarihli fermanında  gayri Müslim halkın rahatça ibadet edebilmesi için yortu gününe rastlayan ‘Halk Pazarı’nın başka günlere alınması için verdiği emirde şu ifadeler yer alıyor.
“Yenişehir-i Fener’de, öteden beri her hafta pazar, çarşamba ve cuma günleri kurulan pazarın, halkın yortu günü Pazar’a rastlaması sebebiyle sadece çarşamba ve cuma günleri kurulması ve Defterhane-i Amire’deki kaydının da değiştirilmesi hususu emrim olmuştur”

Haberin Devamı

Genel Yayın Yönetmenimiz Ertuğrul Özkök’le 6 yıl kadar önce Paris’te Champs Elysees bulvarının George-V caddesini kesen köşesindeki Fouquet’s  Cafe’de otururken gözümüz tam karşıdaki Türk Turizm ofisinin tabelasına takıldı.

Haberin Devamı

Özkök ‘Biliyor musun benim Paris’te öğrenci olduğum yıllardan beri bu levha değişmedi, böyle prestijli bir caddede Türkiye’nin yeri var ama hala maviye boyanmış tahtadan köhneleşmiş bir tabelası var, yetkili kimse bir söylesene Türkiye’ye hiç yakışmıyor” dedi.
Gerçekten de belki 30 yıldan fazla zamandır tabela değişmemişti ve Fransa’nın uluslar arası prestijimiz diye övündüğü bir cadde’de çok çirkin bir görüntüsü vardı.

O zaman, Paris Turizm Müşaviri Serpil Varol yeni tayin olmuştu.
Tecrübeli gazeteci eşi Emin Varol ile Serpil, 25 yıllık ailece görüştüğüm arkadaşlarımdı.
Konuyu Serpil’e açtım ve Özkök’le sohbetimizi aktardım…
Yanlış bilgi vermeyeyim ama üç ay  kadar sonra  beni arayıp “Muammer gel bir çay içelim… bakalım yeni levhamızı beğenecek misin?” dedi.
Serpil tabelayı değiştirmişti. Artık Turizm ofisinin kapısı üzerinde Milenyum’a uygun ışıklı bir Türkiye yazısı ve Türkiye’nin sembolü ‘Lale’nin olduğu  modern bir Tabela asılıydı. Değişiklik bununla kalmamış Champs Elysees caddesine bakan bütün camlara  Türkiye logolu güneşlikler taktıran Serpil Varol, içindeki eski masa ve dolaplarla tipik bir devlet dairesi görünümdeki ofisin içini de değiştirerek Türkiye’ye yakışır bir kültür ve tanıtma bürosu haline getirmişti.

Haberin Devamı

Aradan birkaç yıl geçti, bir  diplomat gibi değil mesai saati tanımadan gece gündüz adeta bir gönüllü gibi çalışan Serpil hızını alamadı ve daha sonra tabelayı kaldırıp yerine içinde 24 saat Türkiye görüntüleri dönen dev bir Plazma ekran koydurttu. Artık Turizm ofisi de yapılan etkinliklerle adeta bir  ‘Türk Kültür evi ve Sanat galerisi’ ne dönüştü. Burada şimdi 15 günde bir,  resim, heykel, fotoğraf sergileri, defileler, caz konserleri, kitap imza günleri, Fransız Turizm basınına sabah kahvaltılı Türkiye tanıtım toplantıları yapılıyor.

Bunları neden mi anlattım?

Bütün bu anlattıklarımı gerçekleştiren tecrübeli Paris Kültür  ve Turizm Müşaviri Serpil Varol’un görev süresi bitti ve  yukarda anlattığım “Osmanlı  el yazmaları” sergisi onun Paris’te yaptığı son etkinlikti.
Güle güle Sevgili Serpil… Güle güle sevgili meslektaşım, eski dostum Emin Varol.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!