Kazıklı Voyvoda’nın şatosu Habsburg ailesine verildi

Güncelleme Tarihi:

Kazıklı Voyvoda’nın şatosu Habsburg ailesine verildi
Oluşturulma Tarihi: Mayıs 27, 2006 00:00

Romanya’da komünist rejimin 60 yıl önce el koyduğu ve tüm dünyada "Kont Drakula" olarak bilinen "Kazıklı Voyvoda"nın şatosu, asıl sahipleri olan Habsburg ailesine dün törenle teslim edildi.

ROMANYA’da Karpat Dağları’ndaki Bran Şatosu’nda düzenlenen törende şatoyu teslim alan Veliaht Dominic Von Habsburg, sevinç gözyaşları içinde, "Buna inanamıyorum. Bu şato benim evimdi ve 1948’den beri gelemiyordum" dedi. Ülkeyi 1920’lerde yöneten Kral Ferdinand ve Kraliçe Mary’nin varisi olan Dominic Von Habsburg, 69 yaşında ve New York’ta mimarlık yapıyor.

Braşov kentini Türk saldırılarına karşı korumak için 14. yüzyılda yapılan ve bugün turistlerin akın ettiği bir müze olarak kullanılan şato, 5 yıllık hukuk savaşı sonucunda asıl sahiplerine verildi.
/images/100/0x0/55eaa93af018fbb8f88e9c94


Bran Şatosu’na "Dracula’nın Şatosu" adının verilmesi, yazar Bram Stoker’ın 15. yüzyılda yaşamış tarihi bir şahsiyet olan Eflak Prensi Kont Vlad’ın (Kazıklı Voyvoda) yaşamından ilham alarak yazdığı ünlü romanı "Drakula"dan kaynaklanıyor. Bram Stoker, her ne kadar romanında bu şatodan hiç söz etmese de, yarattığı "Drakula" karakteri, beyazperdeye de tekrar tekrar aktarılarak popüler kültürün baskın bir öğesi haline geldi. yaşadığı kale de "Drakula’nın Şatosu" olarak anılmaya başlandı. Şatoyu ziyaret eden yüzlerce turist, Drakula şarabı, Vampir votkası ve Kont Drakula’nın korkunç biçimde sırıttığı tişörtleri kapışıyordu. Yörede önemli bir ekonomik gelir kaynağı olan şatonun Habsburglar’a iade edilmesi, korku turizminden geçimini sağlayan yöre halkında tedirginlik yarattı.

Voyvoda, esirleri kazığa oturtuyordu

Kazıklı Voyvoda olarak tanınan Eflak Prensi Dördüncü Vlad, Voyvoda Dracula’nın oğludur. Fatih Sultan Mehmet
/images/100/0x0/55eaa93af018fbb8f88e9c96
zamanında Osmanlılar’a karşı savaştı. Ele geçirdiği Türk esirlerini canlı canlı kazığa oturtarak ve türlü işkencelerle öldürerek Balkanlar’da kanlı bir şöhret edindi. Vidin Bey’i Hamza Paşa’yı ve beraberindekileri kazığa oturttu. Esirlerin derilerini yüzdürerek üzerine tuz sürdürüp keçilere yalattı, kendisine gönderilen Osmanlı elçilerinin çıkartmak istemediği sarıklarını kafalarına çaktırdı.

Annelerin memelerini kestirip yerlerine çocukların başlarını sokturmak gibi akıl almaz işkence usullerini icat etti. Fatih Sultan Mehmed tarafından yakalanmaya çalıştıysa da Romanya dışına kaçmayı başardı, ama kendi adamlarından biri tarafından 1462 yılında öldürüldü.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!