Nafile konferans başladı
Güncelleme Tarihi:
Oluşturulma Tarihi: Ekim 19, 2010 00:00
Biyolojik çeşitliliğin azalmasını önleme hedefini güden BM toplantıları Japonya’da başladı. 193 ülke iki hafta boyunca kulağa hoş gelen önerilerini sunacak. Ancak sonuçta, çevre ve doğal hayatın korunması konusunda alınacak kararların, gerçek anlamda bağlayıcı olması beklenmiyor.
İNSANLIK, gezegene iyi bakamıyor. Japonya’nın Nagoya kentinde 193 ülkenin katılımıyla dün başlayan ve iki hafta sürecek olan Birleşmiş Milletler Biyolojik Çeşitlilik Konferansı’nın ulaşacağı nihaî sonucun bu olacağını herkes biliyor. Zira 1970 yılından günümüze, tüm dünyada biyolojik çeşitlilik, neredeyse yüzde 30 oranında azaldı. Tropikal bölgelerde bu kayıp, yüzde 60 dolaylarında. 2002 yılında da aynı konferans gerçekleştirilmiş ve biyolojik çeşitliliğin gerilemesinin, 2010 yılına dek durdurulması konusunda “mutabakat”a varılmıştı.
Anlaşma var, yaptırım yok
Ancak toplantıların sonunda herhangi bir yaptırım kararı alınmaması nedeniyle, kendi iç gündemlerine gömülen devletler, bugüne dek, yapmaları gerekenin çok azını yaptılar ve biyolojik çeşitliliğin azalmasının önüne geçilemedi. Uzmanlar, Nagoya’daki konferansta da benzer bir durumun ortaya çıkmasını bekliyor.
Amerika Birleşik Devletleri’nin “gözlemci” statüsüyle katıldığı toplantıların ardından, çok büyük olasılıkla, pek de zorlanmaksızın “mutabakat” imzalanacak. Ancak mutabakata uymayan devletlere herhangi bir yaptırım uygulanmayacağı için, bu konuda kaydadeğer bir ilerleme sağlanamayacak.
İkinci bir gezegen lazım
Oysa eko-sisteme ilişkin olarak yaşanan sıkıntılar, gündeme alınmak bir yana, acilen makûl çözümler üretilmediği takdirde, yakın gelecekte Dünya, bir bakıma yaşanmaz hâle gelecek. Doğal Hayatı Koruma Vakfı’nın (WWF), 2007 yılına kadarki verileri baz alarak hazırladığı rapora göre, 6 milyar 800 milyon kişi, gezegenin sürdürülebilirlik eşiğinin yüzde 50 ötesinde yaşıyor. Başka bir deyişle, hepimiz, ihtiyacımız olanın ortalama bir buçuk katını tüketiyoruz.
Raporda, “BM’nin nüfus artışıyla ilgili en mütevazı tahminleri gerçekleşse bile, insanlık 2030 yılında karbondioksit salınımının emilimi ve doğal kaynakların tüketimiyle başa çıkabilmek için iki dünyanın kapasitesine ihtiyaç duyacak” deniliyor.
İşte hedefler
BİRLEŞMİŞ Milletler Biyolojik Çeşitlilik Konferansı’nda üzerinde mutabakat aranan hedeflerden bazıları:
Ulusal planlamada, biyolojik çeşitliliğin anlamını göz önünde bulundurmak
Çeşitliliği yok edici girişimleri bertarâf etmek
Sürdürülebilir tarım ve ormancılığa geçmek
Mercan kayalıklarını küresel ısınmaya karşı koruma altına almak
Daha fazla sayıda koruma alanı oluşturmak
Tehdit altındaki türlerin yokolmaması için özel önlemler almak
Saldırgan türlerin önüne geçmek
Anlaşma var, yaptırım yok
Ancak toplantıların sonunda herhangi bir yaptırım kararı alınmaması nedeniyle, kendi iç gündemlerine gömülen devletler, bugüne dek, yapmaları gerekenin çok azını yaptılar ve biyolojik çeşitliliğin azalmasının önüne geçilemedi. Uzmanlar, Nagoya’daki konferansta da benzer bir durumun ortaya çıkmasını bekliyor.
Amerika Birleşik Devletleri’nin “gözlemci” statüsüyle katıldığı toplantıların ardından, çok büyük olasılıkla, pek de zorlanmaksızın “mutabakat” imzalanacak. Ancak mutabakata uymayan devletlere herhangi bir yaptırım uygulanmayacağı için, bu konuda kaydadeğer bir ilerleme sağlanamayacak.
İkinci bir gezegen lazım
Oysa eko-sisteme ilişkin olarak yaşanan sıkıntılar, gündeme alınmak bir yana, acilen makûl çözümler üretilmediği takdirde, yakın gelecekte Dünya, bir bakıma yaşanmaz hâle gelecek. Doğal Hayatı Koruma Vakfı’nın (WWF), 2007 yılına kadarki verileri baz alarak hazırladığı rapora göre, 6 milyar 800 milyon kişi, gezegenin sürdürülebilirlik eşiğinin yüzde 50 ötesinde yaşıyor. Başka bir deyişle, hepimiz, ihtiyacımız olanın ortalama bir buçuk katını tüketiyoruz.
Raporda, “BM’nin nüfus artışıyla ilgili en mütevazı tahminleri gerçekleşse bile, insanlık 2030 yılında karbondioksit salınımının emilimi ve doğal kaynakların tüketimiyle başa çıkabilmek için iki dünyanın kapasitesine ihtiyaç duyacak” deniliyor.
İşte hedefler
BİRLEŞMİŞ Milletler Biyolojik Çeşitlilik Konferansı’nda üzerinde mutabakat aranan hedeflerden bazıları:
Ulusal planlamada, biyolojik çeşitliliğin anlamını göz önünde bulundurmak
Çeşitliliği yok edici girişimleri bertarâf etmek
Sürdürülebilir tarım ve ormancılığa geçmek
Mercan kayalıklarını küresel ısınmaya karşı koruma altına almak
Daha fazla sayıda koruma alanı oluşturmak
Tehdit altındaki türlerin yokolmaması için özel önlemler almak
Saldırgan türlerin önüne geçmek